Fikret Bila
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Bakan Ali Babacan’a yönelik ağır suçlamalarda bulundu. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü dolaylı olarak eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, uzun yıllar çok yakın çalıştığı Davutoğlu’nu, Babacan’ı suçlaması, Gül’ü eleştirmesinin nedeni Şehir Üniversitesi sorunu.
Erdoğan, Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Ali Babacan’ın imzasını taşıyan kararlar Şehir Üniversitesi'ne tahsis edilen arazinin, bu üniversitenin mülkiyetine geçirildiğini, Halk Bankası’ndan alınan krediye karşılık gösterilmediğini ve geri ödenemediğini belirterek, "Bunlar Halk Bankı dolandırmaya çalışıyorlar" diye ağır bir biçimde suçladı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’nın bu suçlaması karşısında, mevcut ve hayattaki eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, özelleştirme yetkililerinin malvarlıklarının açıklanmasını, Meclis’te komisyon kurulmasını, verilemeyecek hiçbir hesabı olmadığını söyleyerek karşılık verdi. Daha önce hangi şirketlere kredi verildiğini, hangilerinin borçlarının yapılandırıldığını hangilerinin bakmasına göz yumulduğunun da ortaya çıkmasını istedi.
Kuşku yok ki bu düzeyde ve sertlikte başlayan tartışma gündemde önemli bir yer tutacaktır.
Devletin zirvesinde uzun süre birlikte yer almış bu isimler arasında başlayan tartışmanın hem siyasi hem teknik yönleri var.
Siyasi boyut
Bu tartışmanın siyasi boyutunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eleştirdiği üç ismin ortak yönlerinden biri iki yeni siyasi parti kurmak üzere yola çıkmış olmaları oluşturuyor.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partisini aralık ayı içinde kurması bekleniyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteklediği Ali Babacan’ın da partisini birkaç hafta içinde kuracağı daha önce açıklandı.
Her iki partinin de AK Parti içinden doğacak olması, AK Parti’yi ve siyasi dengeleri etkileyecek siyasi sonuçlar doğurmaya adaydır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamaları ve Davutoğlu’nun verdiği yanıtla başlayan süreçte Şehir Üniversitesi’yle ilgili yapılacak inceleme ve alınacak kararların da siyasi alanda tartışmaya yol açacağı açıktır. Nitekim Davutoğlu, söz konusu üniversiteyle ilgili karar ve suçlamaların asıl nedeninin siyasi olduğunu ima etti.
Bu tartışmanın etkileyeceği bir diğer siyasi boyut kurulacak iki partinin genel seçim öncesinde hangi ittifaka dahil olacağı veya yakın çalışacağı konusudur. İki yeni partinin tanımları ve doğuş gerekçeleri itibariyle Millet İttifakı’na yakın Cumhur İttifakı’na uzak olacağı yorumları yapılıyor, bazı kesimler üçüncü bir ittifaktan söz ediyordu. Son günlerde ise kurulacak iki partiden birinin Cumhur İttifakı’na katılabileceği olasılığı da gündeme gelmişti.
Ancak son tartışma gösteriyor ki yeni kurulacak iki partinin veya birinin Cumhur İttifakı bünyesinden yer alması olasılığından söz etmek, bugün itibariyle mümkün değildir.
Erdoğan ile Davutoğlu ve Babacan arasında köprüler atılmış görünüyor.
Teknik boyut
Tartışmanın teknik boyutu ise bir vakıf üniversitesi olan Şehir Üniversitesi’ne önce tahsis edilen sonra da mülkiyetine verilen arazi ile Halk Bankası’ndan alınan kredidir. Yapılacak hukuki ve mali inceleme bu arazinin üniversitenin mülkiyetine geçirilmesinin yasal dayanaklarının olup olmadığını açıklığa kavuşturacaktır. Keza banka mevzuatı açısından durumun aydınlatılması zor değildir.
Şehir Üniversitesi sorunuyla ilgili tartışma Türkiye’de iki önemli konuyu da gündeme taşımalıdır. Bunlar vakıf üniversitelerinin genel durumu, özel okul zincirleri ve kamu kaynaklarının kullanılması konusudur.
Vakıf kâr amacı gütmeyen bir kurumdur. Ancak Türkiye’de birçok vakıf üniversitesinin ve özel ilköğretim ve lise kuruluşunun ticari amaçlarla çalıştığı bir sır değildir. Okullardan kazandıkları paraları inşaat sektöründeki faaliyetlere kullanan ve bu yüzden kapanma noktasına gelen okul zincirleri söz konusudur.
Bu alanda çok ciddi, çok detaylı bir kamu denetiminin yapılması şarttır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021