Hilâl KAPLAN
'Eğer bir yerde halkın galeyana gelmesini, bir mukavemet hareketini göstermesini arzu ederseniz sizin saygın değerlerinize düşmanın, karşı tarafın bir şey yaptığını, küçültücü hareket yaptığını gösterirseniz, halkı galeyana getirirsiniz. Özel Harp'te bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs'ta cami yaktık biz. Cami yakılır mesela.'
Emekli general Sabri Yirmibeşoğlu, 23 Eylül 2010 tarihinde Habertürk'e verdiği röportajda böyle söylüyordu. Sonradan tevil etmeye çalıştıysa da sözlerin anlamı açıktı. Özel Harp Dairesi'nin elemanları, halkı galeyana getirip, Kıbrıs çıkarmasına zemin hazırlamak için cami yakmıştı. Aradan geçen elli yılda bu 'özel' zihniyet fazla değişmemiş olacaktı ki Balyoz Darbe Harekâtı'nda yer alan Fatih Camii'ni bombalamak gibi akla ziyan 'faaliyetler' Genelkurmay bünyesinde planlanmaya devam edecekti.
Yirmibeşoğlu, 1950'lerin başında önce Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı, sonrasında da kurmay olabilmek için Kasım 1955'ten itibaren Harp Akademileri Komutanlığı'nda öğrencilik yapıyor. NATO eğitimi için Napoli'ye gidiyor. Dönüşte Kıbrıs'a tayin oluyor. Daha sonra Belçika'da bulunan NATO karargâhında Nükleer Silahlar Şubesi'nde görev yapıyor. Belçika dönüşünde (1971), atandığı Özel Harp Dairesi Kurmay Başkanlığı görevinde kısa bir süre bulunup, tuğgeneralliğe terfi ederek aynı kurumun başkanlığına atanıyor. 1974 Kıbrıs Harekâtı'nın kilit görevini bu kurumun Başkanı olarak icra ediyor. (Can Dündar, 8.01.2006, Milliyet)
Özel Harp Dairesi, NATO bünyesinde yer alan hemen her ülkenin ordusu içerisinde kurulan özel askerî yapılanmanın Türkiye'deki karşılığı olduğuna göre, NATO'da eğitim görmüş ve hizmet etmiş Yirmibeşoğlu'nun hikâyesi, bizdeki Özel Harp Dairesi yapılanmasını anlamak için önem teşkil ediyor. Ancak, Soğuk Savaş'ta ABD'nin yanında yer alması amacıyla kurulan bu dairenin, özellikle Sovyetler yıkıldıktan sonra hangi amaç çerçevesinde devam ettiği açık değil.
TSK, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın (eski ismi Özel Harp Dairesi) gizli ve illegal bir yapılanma olmadığını, faaliyetlerinin de illegal olmadığını iddia etti. JİTEM'in varlığını hâlâ kabul etmeyen TSK'nın, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın varlığını kabul etmesi önemli olabilir. Ancak daha önemlisi, madem faaliyetleri bu kadar legal olan bir birimden bahsediyoruz, geçtiğimiz günlerde Cem Küçük'ün de sorduğu gibi:
- O birimin başında kim vardır?
- Denetimini kimler yapmaktadır?
- Bütçesi nereden sağlanmaktadır?
- Faal kaç elemanı vardır?
- Süren birçok şaibeli davaya rağmen faaliyetlerinin legal olduğu neye dayanılarak iddia edilmektedir?
TSK, cevaplamaya yanaşırsa, benzeri sorular çoğaltılabilir.
Taraf'tan Arzu Yıldız'ın haberine göre TSK, açıklamasında bir de çarpıtma yapmış. Açıklamada, TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kendilerine gönderilen Özel Harp Dairesi hakkındaki raporu işleme almadığı söyleniyordu. Ancak komisyon üyesi Sırrı Süreyya Önder, ilgili raporun komisyonun resmî görev süresi dolduktan sonra gönderildiğini söylüyor. Söz konusu raporda, Özel Kuvvetler bünyesinde siyah, beyaz, turuncu ve yeşiller olarak adlandırılan grupların, infaz timlerinin ve sivillerin dâhil olduğu toplam110.000 eleman olduğunu belirtmek, meselenin ciddiyetini kavramak açısından gerekli sanırım.
Ordunun başına hükümetle uyumlu görünen bir komutan geldiği için TSK'nın geçmişinin silindiğini ve eski zihniyetin/ faaliyet yapısının bertaraf edildiğini düşünenler için son TSK bildirisinde ibretler vardır.
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019