Kurtuluş TAYİZ
Ona Domates Güzeli dememizden pek hoşlanmıyor. Yine de bu isme kızdığı pek söylenemez. Ne de olsa, bu rolle tanıdık kendisini, “Domates Güzeli Nahide Şerbet” karakteriyle. Yarım asrı geçen oyunculuk hayatında yüzlerce filmde, kabarede, müzikalde, skeçte rol aldı. Türkiye’nin yetiştirdiği sayılı kadın komedyenlerden biri. Kadın komedyenlerin sayısının azlığına bakarak bile Ayşen Gruda’nın ne kadar büyük bir işi başardığını anlayabiliriz.
Bugünkü televizyon dizilerinde onu yeniden izleyenlerin ya da eski filmleriyle tekrar karşılaşanların yüzünde tatlı bir tebessümün belirmemesi imkânsız; zira Gruda, birkaç kuşak izleyiciyi o eski günlerin “altın çağı”na doğru zaman yolculuğuna çıkarır. Bize eski çocukluk günlerimizin mavi gökyüzünü geri getirir.
Güneydoğu’daki savaşla ilgili düşünceleriniTaraf aracılığıyla paylaşınca, onu sevmekte neden bu kadar haklı olduğumuzu bir kez daha anladık. Gruda, gençlerin birbirini acımasızca öldürebilmesini dehşetle —haklı olarak— karşılıyor. Kendi deyimiyle dağa çıkan çocukları ikna edebileceğini söylüyor. Zira o çocuklar onun filmlerini izleyerek büyüdüler. O filmlerle büyüyen bir neslin bu kadar kanlı bir savaşa tutuşması, acımasızca birbirini katletmesi mümkün değil.
Münir Özkul’lu, Adile Naşit’li, Şener Şen ve Kemal Sunal’lı, Halit Akçatepe’li Ayşen Gruda filmlerinde dostluktan, aile sıcaklığından, dayanışmadan, eğlenceli bir hayat oyunundan başka kötü bir sahneyi hatırlayanımız var mıdır?
Bu filmlerle büyümüş bir kuşağın birbirine bu kadar düşman kesilmesi anlaşılır değil. Ayşen Gruda bir anlığına duraksayarak, bu soruyu kendi kendine soruyor; “Acaba ben o filmlerin bir yerinde hata mı yaptım” diye...
Elbette ki hayır!
O hata çok önce yapıldı, Ayşen Gruda’dan da çok önce...
Bu düşmanlığın tohumları Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ekildi.
Bugün sadece filiz verdi o kavga ve ölüm tohumları...
Ve bu kuşak akılla, sağduyuyla çözülemeyen bir sorunun bugün kanlı sonuçlarını yaşıyor.
Artık buna bir son verme zamanının geldiğini de yine Ayşen Gruda ve sonrasında onu izleyen Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Lale Mansur ve başka onlarca sanatçınınTaraf ’ta yer alan en içten yakarışlarından anlıyoruz.
Peki, bu ses, bu barış yakarışı neden şimdi yükseldi?
Bu soruyu bir gazeteci Ayşen Gruda’ya yönelttiğinde, şu yanıtı verdi Domates Güzeli: “Bugüne kadar bu konuda bana hiç soru sormadınız ki?”
Bu zamanlama elbette tesadüf değil. Bu kanlı sorun bugüne kadar hep terör, şiddet, bölücülük ve vatan hainliği olarak değerlendirildi. Askerî ve siyasi bir sorun olarak ele alındı. Ama insani ve toplumsal bir mesele olarak görülmedi. Bu noktaya ancak bugün varılabildi; maalesef binlerce genç çocuk toprağa düştükten sonra...
Kürt meselesini, Güneydoğu sorununu insani ve toplumsal bir mesele olarak ele alıp konuşmaya başladığımız zaman çözebiliriz; iç barışı gözü yaşlı annelere, canı yanan babalara, sanatçılara, aydınlara, sokaktaki sıradan insanlara söz hakkı vererek sağlayabiliriz.
Barış, toplumun kendisini böyle içten ve samimi olarak ifade edebildiği koşullarda sağlanabilir.
Bu ülkede sadece askerler, sadece siyasiler veya sadece bürokratlar konuştuğu için bu kadar çok kan aktı.
Barış bu ülkede yaşayan herkesin ortak talebi. Başka türlüsü sağduyuyla bağdaşmaz.
Birkaç kuşağı etkileyen Ayşen Gruda ve diğer sanatçılar, bu toplumun ortak hislerine tercüman oldular. Bırakın onlar daha fazla konuşsun. Bırakın ellerinde silah tutanları onlar da ikna etmeye çalışsın. Bunu onlardan daha iyi kimse başaramaz. Siyasiler bile. Eğer iktidar barışı sağlamayı içtenlikle istiyorsa —ki bu yönde açık bir kararlılık var— bunun için meseleye insani ve toplumsal açıdan yaklaşabileceğimiz zemini hazırlasın, yeter. Gerisi kendiliğinden gelir.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019