Mehmet TIRAŞ
15 Temmuz darbe kalkışmasının üzerinden 6 yıl geçti..
Darbenin “siyasi ayağı ortaya çıkartılamadı” ama;iktidara muhalif olan toplumun her kesimine yaşatılan baskı ve zulümler askeri darbelerde bile yaşatılmadı.
15 Temmuz’dan 5 gün sonra 3 aylık süre ile geçici olarak OHAL ilan edildi..
OHAL’e geçici diyorlardı.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan bize OHAL 3 ay değil, süresi 12 ay da olsa yetmez demeye başladı..
Erdoğan bir konuşmasında: ”OHAL ile grev,yürüyüş,direniş,gösteri ve toplantı gibi ıvır zıvırlar yok oldu” diye bu sistemden memnuniyetini açıklıyordu.
OHAL’i 6 sefer uzatarak ülkeyi bir buçuk yıl OHAL’le yönettiler.
Erdoğan ve küçük ortağı OHAL sürecini amaçladıkları siyasi sistemlerinin altyapısını hazırlamanın, fırsatı olarak kullandılar.
Bunu da OHAL’e bağlı çıkarttıkları Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) hazırladılar.
Bir “OHAL Komisyonu” kurdular..
OHAL Komisyonu iktidarın talimatları doğrultusunda hareket ederek,yargı kararlarını tanımaz oldu.
OHAL sürecinde Valiler ve Kaymakamlara askeri darbelerde verilmeyen yetkiler verildi..
Hiçbir yerde iktidarın istemediği greve,direnişe,yürüyüşe, toplantıya,gösteriye hatta bir basın açıklamasına,kapalı salon toplantılarına bile, güvenlik nedeni gösterilerek Vali ve Kaymakamlar izin vermediler,hala da bu yetkilerini kullanmaktalar…
Ülke genelinde tam bir korku iklimi oluşturdular..
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı bize ayak bağı oluyor diyordu Erdoğan.
Demokrasinin “kuvvetler ayrılığını”, “kuvvetler birliğine” dönüştürdüler.
*İlk önce OHAL’i gerekçe göstererek “demokratik hak ve özgürlükleri” askıya aldılar.
*Sonra Yargıyı yürütmeye bağladılar..
*TBMM’sini devre dışı bıraktılar.
*Yargı yürütmenin talimatına girince,iktidara muhalif olan ne kadar sivil toplum,dernek,gazete, dergi, Radyo ve televizyon kanalı varsa, çıkarttıkları bir KHK ile kapılarına kilit vurdular.
OHAL sürecinde KHK ile kapatılan gazeteler, tutuklanan gazeteciler ve işten atılan binlerce insanlara yaşatılan, hukuksuzluğu kısaca rakamlarla hatırlatalım:
*45 gazete,115 Dergi,9 televizyon kanalı,23 Radyo,3 haber Ajansı kapatıldı..
*2.500 Gazeteci işsiz kaldı…
*700 Gazetecinin basın kartı iptal edildi.
*54 Gazetecinin malvarlığına el konuldu.
*167 Gazeteci tutuklandı..
*3.500 akademisyenin üniversiteden işine son verildi.
*1.225 Dernek,984 özel okul,104 vakıf,15 üniversite kapatılırken..
*OHAL’e bir tek HDP karşı çıktı.
*HDP’ye ağır bedel ödetmeye başladılar,11 milletvekilini tutukladılar…
*Demokratik Bölgeler Partisinin (DBP) 50 Belediye başkanını görevden alıp, yerlerine kayyımlar atayarak, HDP’nin OHAL’e karşı çıkmasının faturasını kestiler..
*HDP’yi terör örgütünün meclisteki uzantısı diye hedef gösterdiler,780 il ve ilçe yöneticisinin yanında binlerce HDP üyesi tutuklandı.
*Türkiye’nin 43 ilinde faaliyet gösteren 966 şirkete el konuldu ve TMSF’ye devredildi.
*4 bin 887 kuruluşun mal varlıklarına el konuldu.
*Kamudan KHK ile 138 bin kişi işinden atıldı..
*OHAL ilanıyla 169 bin kişi hakkında işlem başlatıldı, bunlardan 50 bini tutuklu yargılanırken,43 bin 439 kişi adli kontrol kararı şartı tutuksuz yargılanırken, toplam 76 .843 kişiye takipsizlik kararı verildi.
*Binlerce kişinin suçsuz olduklarına mahkeme kararı olmasına rağmen, OHAL komisyonu bu kişilere iş başı yaptırmadı.
*TBMM OHAL Komisyon Başkanına HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gegerlioğlu,neden bu insanlara iş başı yaptırmıyorsunuz, ortada yargı kararı var diye sorduğunda; ”mahkemenin kararı önemli değil,önemli olan partimizin kararı” diye yanıt veriyordu komisyon başkanı.
OHAL sürecinde gözaltına alınan herkes potansiyel suçlu ilan edildi.
Darbe kalkışmasının ayağını devlet kadrolarında ve medya da aradılar...
Ama..
Darbenin “siyasi ayağını ortaya çıkartmadılar.”
İktidar bugün uygulanan “ucube sisteminin ” alt yapısını OHAL ile oluşturdu.
OHAL’in gölgesinde referanduma gidilmesi yüzde bir oy farkı ile “evet” çıkması inanılır gibi değildi..
Nasıl inanırsınız ki?
Ülkenin en büyük üç ilinde sandıktan farklı “Hayır” çıkarken,ülke genelinde “Evet” çıkacak, bu inanılacak bir durum değildi.
Böylece “Tiranlık, Cumhurbaşkanlığına bağlı hükûmet modeline ”geçildikten sonra..
İktidar AİHM ve AYM’nin beğenmedikleri hiçbir kararını uygulatmadılar.
Gelinen sürecin sonuncunda.
Ucube sistem hiçbir toplumsal sorunu çözemeyince, AKP’nin kendi içinden yolsuzluk,ihaleye fesat karıştırmak ve yoksulluk kokusunu, besleme yandaş medya bile haber yapmak zorunda kalmaya başladı.
İktidarın değişmez ortağı “mafya olunca” iktidar içinde bir ganimet çatışmaları başladı..
“Yolsuzluk,hırsızlık,ihaleye fesat karıştırmak ve yoksulluk gizlenemez bir durma dönüştü,koku evin içinden etrafa yayıldı.
“18 Temmuz 2022 Tarihinde Yeni Şafak Gazetesi:”AKP’den İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yapmış,Erdoğan’ın en güvendiğim arkadaşım diye tanıttığı ve Halk bankası yönetim kurulu üyeliğine atadığı, Mevlüt Uysal’ın “devlet ihalelerinde adrese teslim aracılık yapıyor” diye manşet attı.
Bu haberin peşinden aynı gün içinde,Mafya lideri Sedat Peker ile partisi AKP arasında kuryelik yaptığını her ay Peker’den 10 bin dolar aldığı, İçişler Bakanı Süleyman Soylu tarafından iddia edilen kişi,eski AKP milletvekili MYK üyesi Metin Külünk beklenmeyen bir çıkışla,sosyal medya hesabından peş peşe twitler paylaştı:
”Toplumun en zengin yüzde 10’u Milli Gelirin yüzde 67’sini alıyor,en zengin ile en yoksul arasındaki fark tam 23 kat diye” iktidarını uyarıyordu.
Metin Külünk’ün paylaşımları bugüne kadar muhalefetin söylediklerinin bir teyidiydi.
Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmadı ama, AKP iktidarında yolsuzluk ve gayri meşru işlerin tartışılmaz bir vaka olduğu ortaya çıktı.
Gel de 15 Temmuz darbe kalkışmasının “bir kontrollü darbe olduğu” sorusunun peşine düşme!.
15 Temmuz ”Kontrollü darbe değilse ?”
15 Temmuz darbesinin “Komisyon raporu” nerede?
Darbe komisyon raporunu ortaya çıkartıp Meclis Genel kuruluna indirmediğiniz sürece, haklı olarak demokrasi ve hukuktan yanan olan güçler;15 Temmuz’un bir “kontrollü darbe” olduğu iddiasını gündemden düşürmeyeceklerdir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025