Mehmet TIRAŞ
Günlerdir azınlık mallarının iadesi üzerine tartışılan konuya girmek için yazı yazmayı düşünmeme rağmen; medyanın öne çıkarttığı gündemden uzaklaşıp, bu konuya ancak on gün gibi bir süreden sonra konuya girme fırsatı buldum.Gerçi çokta medyanın gündemine girmeyen bir konu onu da biliyorum,bu tartışmaların taraftarları yok primde yapmaz.Çünkü azınlıkların ve bireyin özgürlükleri çoğunlukçu düşünenlerin nezdinde, eski köye yeni adet getirmeye benzer.
Konu 13 Eylül tarihinde Sabah gazetesi yazarlarından iktisatçı Süleyman Yaşar’ın “Ermeni Mallarının yağmalanması ve beyaz Türkler ve iktisat tarihçileri bu konuya hiç değinmiyorlar” başlıklı yazılarıyla tartışma gündeme geldi.Çok ta iyi olduğunu söyleyeyim,Süleyman Yaşar’ın altını çizdiği gibi hakikaten iktisat tarihçileri bu konulara pek girmezler.
Yaşar,Başbakan Erdoğan’ın Ermeni mallarının kamuya ait olanlarının iadesini başlamasından sonra; devlet elitlerinin elinde olan gayri Müslimlere ait mallarında gündeme geleceğinden; ulusalcı beyaz Türkler diye tanımlanan elit kesimin; Erdoğan’a diktatör kampanyası başlattı,diye ciddi bir iddiada bulundu.Bu iddiasını kanıt olarak ta Yunus Nadi ve Cumhuriyet gazetesinden geçen belgeleri gösteriyor.
Süleyman Yaşar’ın gündeme getirdiği bu konuya;Ermeni konusunda neredeyse tek başına bir gladyatör gibi çarpışan ve Ermenilerin uğradığı katliamı,haksızlığı objektif bir şekilde belgeleriyle ortaya koyan, Taraf gazetesi yazarı tarihçi Tamer Akçam’ın da katılmasıyla; benim de dikkatimi çekti, ben Tamer Akçam’ın düşüncelerine önem veren birisiyim.
Erdoğan’ın azınlık mallarının iadesi konusundaki girişimini bir vatandaş olarak desteklediğimi de belirteyim.Bu tartışmayı da çok olumlu bulduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Süleyman Yaşar’ın azınlıkların malların iade edilmesini kendi anlayışıyla ironik bir şekle sokmasını da anlamış değilim..Aşağıda okuyacaksınız,Akçam’ın ortaya koyduğu AKP hükümetinin aldığı kararlar Süleyman Yaşar’ı zora sokan kararlar olarak karşısına çıkıyor.
Neredene çıkartıyor Süleyman Yaşar ,Erdoğan azınlık mallarının iadesine başladığı için diktatör kampanyasına başladılar sözü bana çok tuhaf geldi; kusura bakmasın ama pek inandırıcı değil.Süleyman Yaşar’ın bu savında biraz değil hem de çokça komplo teorisi kokuyor.Ben de Erdoğan’ın siyasal bir İslamcı olduğunu olayları din ve mezhep üzerinden yorumladığını iddia ediyorum ve Gezi direnişini de destekliyorum.Gezi olayları Erdoğan’ın demokrasiyi içselleştirmediğini gösterdi.
Erdoğan azınlık mallarının iadesine vermeye başlamasından en çok AB üyesi ülkeler ve ABD memnun olur bir kere; Avrupa da ve ABD’de Ermeni diasporası bu konuda çok ciddi çalışmaları var.Erdoğan’a sadece Türkiye deki beyaz Türkler diktatör demiyor ki;AB ve ABD gibi ülkelerde Gezi olaylarından sonra bu yakıştırmayı yaptılar.Yakıştırmadan öte Avrupa Parlamentosunun almış olduğu karar da ortada;Türkiye de dini diktatörlüğe doğru bir gidişin olduğunu ve özel hayata müdahale eden ciddi işaretleri ortaya koydular Erdoğan için.ABD Gezi olayları sürecinde AKP hükümetine Beyaz saraydan tam 19 defa uyarı açıklamaları geldi ve demokrasilerde böylesi bir polis şiddetini kabul edemeyiz,diye.
Tekrar azınlık mallarının iadesine “defterler nerede” yazısına dönersek Tamer Akçam’a kulak verelim 19 Eylül 2013 Tarihli Taraf gazetesindeki “defter nerede” başlıklı makalesinde ne diyor Akçam:
“Bu anlamda(Erdoğan hükümetinin girişimini olumlu buluyor) bir adım olmakla birlikte,azınlık vakıflarına ait malların iadesi konusunda yapılanların hiç de yeterli olmadığını belirtmek isterim.İade edilen mallar,verilmesi gerekenlerin yüzde 20’si bile değil.Verilmeyen mallar içinde Hırant Dink’in büyüdüğü Tuzla Yetimhane Kampı’da bulunuyor,deyip;bu adımların büyük tarihi bir adım veya göz boyama operasyonu olarak ta değerlendirebilirsiniz” diyor.
Yazısının başka bir bölümünde de Akçam gönüllü bir isteğini( kendisinde bu araştırmada yer alacağı anlamında) ileri sürüyor;Tapu kadastro kayıtlarının milli güvenlik sırrı olmaktan çıkartılması;biliyorsunuz bugün hiçbir araştırmacı,Tapu Kadastro müdürlüklerine gidip,Ermeni mallarına ilişkin bir bilgi alamaz,diye de başka bir yasağa dikkat çekiyor.
Süleyman Yaşar’ı boşa çıkartan bir görüşle Akçam; Erdoğan’ın samimiyetini de çürütüyor;hiçte Yaşar’ın ortaya sürdüğü gibi Erdoğan azınlıkların mallarını iade etmek için de can atmıyor..
İşte Erdoğan’ın da altında imzası olan bir karar belgesi: ”2006 yılında,Milli Güvenlik Konseyi(MGK),elektronik ortama aktarılan tapu kayıtlarının arşivlere devredilip araştırmacıların hizmetine sunulmasını ulusal güvenliğe aykırı bularak yasakladı.”
Deme ki Süleyman Yaşar’ın ortaya sürdüğü gibi Erdoğan bu işleri pek isteyerek yapmadığı ama uluslararası gelen baskılar sonucu böyle bir girişimde bulunuyor ama tamamlamak gibi bir derdi yok,ustası Erbakan’ın tabiriyle kerhen yapıyor; bu azınlık mallarının verilmesi konusundaki girişimlerini.
Akçam damardan giriyor ve Azınlık mallarının ortay çıkartılması için şehirler bazında araştırma gerekir diyor.Bu tür çalışma için tapu kayıtlarının açılması da yeterli değil;birde 1915’te Ermenilerin mal varlıkları ile ilgili tutulan defterlerin araştırmacıların hizmetine sunulması gerekir,diye Başbakan Erdoğan’ın bu politikasının sonuçlarının alınması açısından değişik yol ve yöntemler ortaya sürüyor.
Tamer Akçam AKP hükümeti eğer bu konuda ciddi ise önce Tapu Kadastro üzerindeki yasağı kaldırmalı ve 1915 ve 1923’te tutulan bu defterleri bulup araştırmacıların hizmetine sunmalıdır.11 yıldır bunu yapmadığına göre belki de korkuyordur kim bilir.
Azınlıklar ait mal varlıklarının ne olduğunu bunların kimlerin eline geçtiğinin bu defterleri bulabilirsek öğrenebileceğiz ama bu defterlerin yeri de meçhul!.Tahmin ederim,imha edilmemiş bir yerde duruyordur,diyerek defterlerin yok edilmesinden kuşku duyduğunu anlıyoruz.
Görüldüğü gibi Süleyman Yaşar’ın basite indirdiği düzeyde değil tam tersine;azınlıkların mal varlıklarının iadesi Erdoğan’ın ağza sürülen bir parmak bala benziyor ..Erdoğan temel hak ve özgürlükleri nasıl din v e mezhep üzerinden yorumlayıp; sosyal hayatı din ve çoğunluk üzerinden zapturapt altına almak istiyorsa;bu konuda da; Kemalizm’in din versiyonuyla sentezleyerek etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
Yalnız Türkiye’nin Kıbrıs,Ermeni ve Kürt sorunu konusunda Erdoğan samimi olmalı yoksa inandırıcı olamazsa, işte orta doğu politikasının geldiği sonuç tüm çıplaklıyla ortada duruyor.
Azınlık mallarının iadesi daha çok su kaldıran bir tartışma konusu;birde tapu kadastro kayıtları ve kaydı tutulan malların defterleri açıldıkça, hepimizin ağzı açık kalacak gibi gözüküyor.
Dileriz Akçam’ın endişesini yaşamayız defterler yakılmamış veya kaybedilmemiş olur; yoksa azınlık mallarının iadesi saydam ve adil olmadığı sürece;Türkiye’nin dışarıda çok başını ağrıtacak gibi duruyor.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda nüfusu 13 milyon ve bu nüfusun yüzde 18’i Gayri Müslimlerden oluşuyor ve bu da 2.5 milyon insana tekabül ediyor.Bugün Türkiye’nin nüfusu 76 milyon ve toplam Gayri Müslim sayısı ne kadar biliyor musunuz,tam 90 bin kişi.Türkler v e Kürtler çoğalırken Gayri Müslimler buharlaşıyor malları da yağmalanıyor.Azınlıkların mal varlıklarının bir çoğu da Kürtlerin elinde.
Tetikçi, besleme,AKP kontenjanından hükümet-devlet gazeteciliği yapan esnaf takımının dikkatini bu konu çeker mi acaba, bir el atsalar bu konuya..Gerçi içinde insan değil, din,mezhep ve türban geçmeyen sorunlar sizi pek ilgilendirmiyor ama azınlık malları“temel hak ve özgürlükler alanına”girdiği için soruyoruz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025