Mümtazer TÜRKÖNE
“Türkiye Yüzyılı” iddiasının yanında Kürtlerin yıldızı da istikamet gösteren bir pusula gibi yükseliyor.
Ne kadar gerçek?
Orta Doğu’da yüzyılı aşkın zamandır egemen olan Sykes-Picot düzeninin son kalesi Suriye de yerle yeksan oldu. Bölgede eskisinin yerine ne inşa edilecek? Türkiye’nin de Kürtlerin de önü açık görünüyor.
Orta Doğu’da sınırlar Sykes-Picot’ya göre çizilemedi, ama mantığı bütün coğrafyaya egemen oldu. Problemli sınırlar, kalıcı ihtilaflar ve kavgalar, statükoya dönüşen huzursuzluk ve dengesizlik. Bir istisna ile. Türkler, imkânsızı gerçekleştirdiler ve dağılan koca imparatorluğun enkazı üzerine yeni bir devlet inşa etmeyi başardılar. Tecrübemiz ve aklımız yeterli, bugün de işler birilerinin çizdiği plana göre yürümeyecek. Yıkmak kolay, yapmak için sabır, emek, zekâ ve öngörü, ayrıca planlama gerekiyor.
Geçmişte başardık, yine başarırız evelallah.
Kan Davası:
Döneme damgasını vuran karelerden biri olarak kalacak.
MHP lideri Bahçeli, Meclis’te DEM başkanı Bakırhan’ın elini sıkıyor, yan tarafta İYİ Parti lideri, şaşkın bakışlarla bu manzarayı izliyor. Sonra Dervişoğlu, o bakışların şaşkınlık değil öfke yüklü olduğunu dile getirdi. Daha kötü değil mi?
40 yıldır bu ülkede şehit cenazelerine ağıtlar yakılıyor. MHP grubunda Tuncer Bakırhan’ı alkışlayanların hemen her birinin en az bir yakını, Türkiye’nin hemen her ilinde-ilçesinde hatta köylerinde mezarlıklarda tepesinde Türk bayrağı şehitlere ayrılan kısımda yatıyordur. DEM grubundaki milletvekillerinin yakınları arasında da, sırtında Türk ordusunun üniforması ile şehit olanlar mutlaka vardır; ama asıl çoğunluk Türk askerinin kurşunu ile ölen PKK militanlarına aittir.
MHP grubu Bakırhan’ı alkışlarken ve Bakırhan elini kalbine koyup muhabbetle karşılık verirken İYİ Parti liderini öfkelendiren zihninin gerisindeki bu kontrast olmalı.
Pek ne yapalım? Kan davası mı güdelim?
Türkiye Cumhuriyeti, bir aşiret devleti mi?
Hayatın ve tarihin gerçekleri:
Bu topraklarda Kürtlerle birlikte geçirdiğimiz bin yıllık tarihin hemen hemen 900 yılı göçebe Kürtlerle, göçebe Türklerin yerleşikleri yağmalamaları ile geçti. Yerleşik olanın Kürt veya Türk olması üzerinde hiç durmayın. Arada, rast getirince birbirlerini de yağmaladılar.
Alın size 1185 yılına ait bir kan davası hikâyesi:
Bahar ayında bir Türkmen düğün alayı Nusaybin’de Zevezan kalesinin önünden geçerken, Kürt hakim Kürt geleneklerine göre hediye istiyor. Türkmenler bu talebi haraç olarak anlayıp karşı duruyor. Kavga çıkıyor, damat ölüyor, gelin kaçırılıyor. Sonrası tam bir felaket. Türklerle Kürtler arasındaki kan davası tam dokuz yıl sürüyor. On binlerce Türk ve Kürt hayatını kaybediyor. Dönemin kaynakları, bu olaylar yüzünden Mezapotamya’da Kürt kalmadığını, hepsinin Çukurova bölgesine sığındığını belirtiyor. Merak edenler için kaynak verelim: Halil İbrahim Gök, Musul Atabeyliği (TTK yayını, Ankara,2013, s. 289-293)
Göçebelerle yerleşikler arasındaki ana çatışma konusu, koyun-keçi sürülerinin göç ederken ekili tarlalara ve bahçelere zarar vermesidir. Kısaca çıkar çatışmalarıdır. Göçebeler daha örgütlü ve tedbirlidir. Arkalarına hemen aşiret desteğini alırlar. Basit bir anlaşmazlık süratle ya aşiretler arasında ya da Kürt-Türk kavgasına dönüşür. 90’lı yıllarda Batı’da Ege ve Marmara bölgesinde sıradan anlaşmazlıkların Kürt-Türk kavgasına dönüşmesi bu geleneğin devamıydı.
Türkiye nüfus yapısı itibarıyla bölgemizdeki ülkelerden çok ilerde: Cumhuriyet Osmanlı’dan aşiret düzeni ortadan kalkmış bir beşerî coğrafya devraldı, PKK o kadar melanetin arasında Kürtler arasında aşiret düzenini darmadağın etti. İran dahil diğer bütün Orta Doğu ülkelerinin içinden çıkamadığı bu duruma göre bizler ileri ve avantajlı bir durumdayız.
Devletler kan davası gütmez; zaten devletlerin kan davası olmaz.
Devlet dediğimiz varlık, hukuk ve adalet üretebildiği sürece ayakta kalır. Türk devlet geleneği denilen ve bugün çok kutsanan kabiliyet, egemen gücün insanlara hukuk ve adalet dağıtma kapasitesiydi. Selefimiz Osmanlı, o büyük coğrafyaya insanları huzur ve güven içinde yaşatan istimalet siyaseti ile yüzyıllar boyu hakîm olmuştu.
Bugün, “Kürtlere güvenilmez, gelişmeler bağımsız Kürdistanı doğuracak” endişesi ile dişlerini sıkanlar önce aynada kendi yüzlerine bakmalılar. Kürtlere değil, önce kendilerine güvenmeliler. Ne kadar hukuk ne kadar demokrasi ne kadar insan onuru? Kefaletiniz ve gücünüz ne kadarına yeter? Kürt milliyetçilerinden ne kadar ilerdesiniz?
Sevr paranoyasının kenarından köşesinden sıkıştırdığı prangalardan kurtulmalıyız. Yeni bir dünya kuruluyor. Hissemize düşen büyük fırsatlar var; üstelik bu sefer birlikte kuracağız.
Türkiye’de, Suriye’de diğer Kürt örgütlerini ezip-yokederek Stalinist yöntemlerle hegemonya kuran PKK’nın yaşlı politbürosu mu Kürtlere hukuk ve demokrasi getirecek, yoksa bin yılda bin badireyi atlatmış devlet geleneğimiz mi?
Eskimiş bütün düşüncelerinizi atıp kurtulun. Türkiye’nin güvenliği de birliği-bütünlüğü de demokrasi ve hukuka bağlı. İktidar rekabeti içinde demokrasiyi, özgürlükleri kısanlar, hukuku arka bahçesi görenler yeniden düşünmeli. Türkiye’nin geleceğini karartan sizlersiniz.
Alışkanlıklardan, ezberlerden vazgeçip herkesin anlaması lâzım: Kürtlerin, içinde özgür iradeleri ve gönüllü rızaları ile yer almadığı bir Türkiye Yüzyılı ham bir retorikten ibaret kalmaya mahkûm.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025