Mümtazer TÜRKÖNE
Yakın geçmişe özlem duyanların, eski aktörlerle bu işin yürümeyeceğini anlamaları belki biraz zaman alacak; ama eninde sonunda durum anlaşılacak.
Seçim, durumu tescil etmek için altın değerinde bir fırsat. Köprünün altından çok su aktı. Dün istikrar, kristal bir küre şeklinde Erdoğan’ın elinde idi. Hepimizin gözü, kürenin dolayısıyla bu küreyi elinde tutan Erdoğan’ın elinde idi. Meğer uzun zamandır bu kürenin altını oyuyormuş. Elinde dururken çatladı, parçalanıp dağılması onun eseri olacak. Bundan sonra istikrarın sürmesi Erdoğan’ın siyasî alanı boşaltmasına bağlı. Erdoğan, Türkiye’yi bu saatten sonra yönetemez. Kendini kurtarma telaşında iken nasıl yönetsin? “Kendisi muhtac-ı himmet bir dede/nerde kaldı gayrıya himmet ede”.
Erdoğan, uhdesindeki başbakanlığı, Türkiye’yi yönetmeye değil, kendisini kurtarmaya hasrediyor. Elindeki yetkileri ne için kullandığına dikkat edin. Muhalif bir televizyon kanalı olan Kanaltürk kapatılıyor; hedefe koyduğu bir holdinge müfettişler akın ediyor. Elindeki devlet gücünü, düşman ilan ettiği kesimleri yok etmek için kullanıyor. Meseleyi bir savaş olarak görenlere soralım: İşe yarıyor mu? Bu kural tanımaz despotluk, Erdoğan’a bir çıkış yolu sağlıyor mu? Kin ve öfkeden gözü kararmış birinin, sağa sola saldırması ancak ülkeye tahribat getirir, kendisine de fayda sağlamaz. Savaş bitince geri çekileceği düşman bir ülkeyi dize getirmek için yıkım yapmıyor; nihayetinde birlikte yaşayacağı, muhtemelen muhtaç olacağı kesimleri korkutup-sindirmeye, susturmaya çalışıyor. Şikâyet edenlerin bu zulüm karşısında susup teslim olma ihtimali var mı?
Erdoğan’ın seçimlerden kendisini aklayarak çıkamayacağı ortada. Artan hırçınlığının ve pervasızlığının sebebi bu. Seçim sonrası, başbakan olarak sözü daha az tesirli olacak. Çevresinde kopmalar, dağılmalar yaşanacak. Kimse kaybedecek bir at için yarışa girmez. Kadrosu, çevresi üzerinde kontrolü azalacak. Daha da hırçınlaşacak. Hukuku çiğneyerek ona destek olanlar, kendi ikballeri ile Başbakan’ın öfkesi arasına daha fazla sıkışacak. Hukuksuzluğa ortak olanlar, hep çıkarları peşinde koşanlardan çıkar. Çıkar peşinde koşanlar ise ne zaman at değiştireceğini iyi bilirler. Aklı olanlar umutsuz bir vak’a için risk aldıklarını kavrayıp kenara çekilecek. Çıkış hiçbir istikamette yok. Sağda solda öten kuşlar çoğalacak. ‘Öten kuşlar’ dediğim, eski patronunu satarak kendini temize çıkartmaya kalkanlar. Çığ yuvarlana yuvarlana, büyüye büyüye gelecek.
Kamuoyuna intikal eden ses kayıtlarına, bir yönetme beceriksizliği olarak bakmayı deneyin. Doğrudur, ortalığa dökülenlerin çoğu devlet sırrı. Devlet sırrına sahip olamayan, her gizli sözü kayda alınan ve zamanı gelince ifşa edilen bir yönetimi kim ciddiye alır? Devlet elinizde. Neden gizli bir görüşme yapmayı bile beceremiyorsunuz? Kendi hiyerarşisi içinde kapalı devre bir iletişim bile kuramayan bir iktidar, hangi işe muktedir olur ki? Bir komplo planını icra yeteneğini bırakın, saklı tutmayı bile becerecek gücünüz, donanımınız yoksa?
MİT, devletin yatak odasının nizamından sorumlu iken, koca devlet cihazını çekip-çevirmeye kalkınca başka hangi sonuç beklenirdi? Gizli servisinizi o kadar gündemde tutup, tüketen, itibarsız hale getiren başka bir ülkenin gizli servisi değil, sizsiniz. Devletin yatak odasından, ortalığa saçılmamış kirli çamaşır kalmamışsa hata kimin?
Çok kutuplaşmış, demagojiye boğulmuş demokrasiler için ‘yönetemeyen demokrasi’ tabiri kullanılır. Bizim önümüzde, Başbakan tarafından yönetme araçları iğdiş edilmiş, inandırıcılığını ve güvenilirliğini kaybetmiş bir demokrasi sorunu duruyor. Pazar günü AK Parti’ye oy vermeyi düşünenler de dahil şu soruya vereceğiniz cevap, Türkiye’nin temel problemini gösteriyor: Başbakan 76 milyonun ne kadarını temsil ediyor? Kendisine oy vermeyeceğini düşündüklerini düşman ilan edip karşısına yerleştiren kim? Alacağı oyu, toplumun ne kadarını kendisine düşman ederek almayı başaracak?
Seçimin erken alınmış bir tek sonucu var: Erdoğan, artık bu ülkeyi yönetemez.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
7.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
1.12.2025
30.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
22.11.2025