LEFKOŞA-Kıbrıs’ın ilk ikiye ayrıldığı yer olması nedeniyle “bölünmüşlüğün simgesi” olarak nitelenen ve 1963’ten beri kapalı olan Lokmacı kapısının 2008’de açılmasının üzerinden altı yıl geçti. Sembolik değeri olan kapının o dönemde açılması, adada “olumlu bir adım” olarak nitelendirilmişti. Lokmacı kapısının karşılıklı geçişlere açılmasıyla birlikte Kıbrıs, ilk bölündüğü yerden, iki tarafın başkenti Lefkoşa’da aslında bir anlamda “birleştirilmiş” de oldu. Lokmacı kapısının geçişlere açılmasından bölge esnafı da memnun olmuştu. O dönemden bu zamana, pek çok esnaf, kapının geçişlere açılması nedeniyle dükkânlarında restorasyon yaptırdı, yıllardır kapalı duran bazı dükkânlar da yenilenerek açıldı.

İşadamı Erdoğan Şeniz’in Lokmacı kapısının yakınındaki Surlariçi bölgesinde 15 eski dülger dükkânını iki buçuk yıllık bir restorasyon sürecinden sonra kültür- sanat merkezi hâline getirmesi de bu yenileme projelerinden biri. Lefkoşa’daki Surlariçi bölgesinin mimari yapısına uygun olarak restore edilerek hizmete sunulan Bibliotheque, 1500 metrekarelik alanıyla adada pek çok kültürel etkinliğe, konsere, sergilere evsahipliği yapacak, geceleri ise gece kulübü olarak hizmet verecek. Açılışı yeni gerçekleşen mekân için şimdiden 2015 için rezervasyonlar alınmaya başlamış bile. Proje, başlangıçta 600 bin lira olarak planlanmış ancak restorasyon sürecinin tahmin edilenden daha uzun sürmesi sonucu 2,5 milyon liraya malolmuş. 

Bibliotheque, birçok tarihî olay ve dönemlere şahit olan bölgede 1930’lara ait bir yığma yapı. Tarihinin, yapı ve dokusunun yanı sıra binanın en önemli değerlerinden biri ise Lefkoşa Surlariçi’nin tam ortasında bulunması. Binanın Bandabulya tarafına bakan Güney cephesinin köşesi, Güney tarafı da dahil olmak üzere 11 adet burçtan oluşmuş olan Lefkoşa Surlariçi bölgesinin merkez noktası. 1987 yılında Danimarkalı tarihçiler, mekânın bulunduğu yeri Surlariçi’nin tam merkezi olarak işaretlemiş. Tabii, bu da mekânın tarihî bir özelliğe sahip olmasına da vurgu yapıyor.

Kıbrıs’taki eğlence kültür hayatına yenilik getirecek Bibliotheque, aynı zamanda iki toplum arasındaki yakınlaşmaya da önemli bir katkı sağlayabilir. Kıbrıs’ta iki toplumun yakınlaşması, toplumlar arası güvenin oluşturulması, birbirini anlaması, ortak projeler geliştirmesi üzerine bugüne kadar pek çok sivil toplum inisiyatifi gerçekleştirildi. Her iki temel toplumdan sivil toplum örgütleri çözüm ve yeniden birleşme vizyonunun yaşama geçirilmesine katkıda bulunma temel hedefiyle pek çok faaliyette bulundu. Bunların pek çoğunun başarılı olduğunu da söylemek mümkün. Bibliotheque de aslında bu Kuzey Kıbrıs’ın sosyal hayatına katacağı katma değer kadar Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların yeni bir “buluşma” mekânı olarak da önemli bir işlev üstlenecek. Doğal olarak iki toplum arasında yakınlaşma sağlayacak her adım şüphesiz önemli, ancak, bunlar tek başına Kıbrıs sorununu çözüme götüremez. Kıbrıs’ta varolan bölünmüşlüğü gidermek ve çözüme ulaşabilmek için siyasetin güçlü iradesine her zaman ihtiyaç olduğu da bir gerçek.

Bu açıdan Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduktan sonra ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs’a gerçekleştirecek olması da önemli. Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak en son 17 Mayıs 2014’te Kıbrıs’a ziyarette bulunmuştu. Davutoğlu, o dönemde, yarım asrı geçen krizi bitirme vaktinin geldiğini, liderler arasındaki temasların sıklaşmasının önem taşıdığını vurgulamıştı. Doğu Akdeniz’de kalıcı bir barışın tesisi Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözümden geçiyor. Büyük bir ümit vaat eden bu olumlu iklimin sürdürülmesi kritik önemde.

[email protected]