RAGIP DURAN
Yorgo (Giannopoulos) anlatıyor: "Kızım Maria 6-7 yaşındayken Delf civarında bir tapınağa/kiliseye gitmiştik. Maria sunağın orada mum yakmaya çalışırken etraf birden alev aldı. Rahipler, rahibeler, kilisenin görevlileri telaşa kapıldı. Kovalarla su getirip neyse ki söndürdüler yangını. O zaman düşünmüştüm. Kilise yanarsa, insanlar belki bir şekilde kendilerini kurtarabilir ama İnciller, haçlar, freskler dahası kilisenin belgeleri yani rahiplerin geçmişi, yazışmalar, belki de dindarların günah çıkarma dosyaları…yani dini semboller kül olabilirdi. Rahip ve rahibelerin telaşı buradan geliyordu. Sembolleri korumak, kurtarmak gerekiyordu. Yıllar sonra, 2002 yılı olmalı. Atina’da bir protesto gösterisine katılmıştım. Yürüyüşün sonlarına doğru, öfkeli gençler, ana caddedeki lüks tekstil mağazalarından birinin cam çerçevesini indirdikten sonra içeri molotof kokteyli attı. Bir ara baktım, vitrindeki manken, tabi ki kılını kıpırdatmadan cayır cayır yanıyor. Bu manzara çok etkilemişti beni. Hatta bu kareyi anlatan bir şiir bile yazmıştım."
Bu iki tanıklık üzerine yaklaşık 2 saat konuştuk, tartıştık. Çok zengin, verimli tahlil ve sonuçlara ulaştık:
- Dini ve siyasi iktidar, sembolik egemenliğine yani ideolojik gücünün dış göstergelerine çok önem veriyor. Haçlar, İncil, freskler, ikonalar (İkon, Yunanca "Görüntü" demek) olmasa dinin gücü görünür hatta hissedilir olamayacak. Bu nedenle dini otorite bu sembolleri/nesneleri korumak hatta yüceltmek zorunda. Marie-José Mondzain "Gasp" kitabında bu konuyu çok iyi anlatıyor, deşiyor.
- Ana caddedeki lüks mağaza vitrinleri deyince gündeme Walter Benjamin’in Paris’deki Pasajları betimlediği kitabı aklımıza geldi. Sözkonusu Galeriler/Pasajlar sadece ve sıradan bir ticari sergi alanı değil, kentin konumu, kent-insan ilişkilerinin hem ekonomi-politiği hem de estetiği konusunda önemli bir mecra.
- Vitrin, adı üzerinde, (Kelimenin etimolojik kökeninde, cam ve değerli nesnelerin gösterildiği mekan, var) bizatihi kendisi derin anlamı olan bir mecra değil. Vitrin, neyi gösterdiği, neyi sergilediği ile anlam kazanıyor. Boş bir vitrinin de kuşkusuz bir anlamı var ama vitrin esas olarak içindekilerle/gösterdikleriyle vücut buluyor, zihnimize giriyor.
- Sosyal medyada çok dolaştı. Görmüş olabilirsiniz. Adamın biri arabasına binmiş, New York’ta sokağa çıkma yasağı döneminde 5. Caddeyi boydan boya katediyor, bir yandan da cep telefonuyla kayıt yapıyor. Global markaların lüks dükkanlarının cam çerçevesi inmiş, bir tek markanın adını taşıyan reklam pankartı kalmış. Bazı dükkanların vitrinleri de kalın tahta perdeyle kapatılmış.
- Bizim gibi barış yanlısı insanların, şiddet övgüsü yapması söz konusu olamaz. Burada amaç, iktidarın/düzenin kitleden spontane olarak gelen şiddeti nasıl algıladığını kavramaya çalışmak. Benim tespitim şu: Sokak, Beyaz Saray’ın elinden hem siyasi inisyatifi hem de şiddet tekelini aldı.
- İstanbul’da çoğu zaman olduğu gibi yine yasaklanan bir 1 Mayıs gösterisinde, Üsküdar tarafında, kenar mahallenin gençleri bir ATM’yi önce darp etti(!) ardından da ateşe vermişti. Ekrandan an be an izlemiştik öfkeli gençlerin bu eylemini. Ardından kadrolu TV yorumcuları, düzenin propagandacıları olayı değerlendirirken olağanüstü sinirli bir şekilde gençleri kınadı, saldırının anlamsızlığı, vahşeti üzerine nutuklar çekmişti. Oldukça da paniklemişlerdi aslında. Oysa ki, mesele basit: O gençler yoksul, büyük bir ihtimalle işsiz belki de evsiz. Kesin olan bir şey var ki, ATM’yi yakanların banka ya da kredi kartı yok. Bu nedenle kredi kartı sahibi olan dingoların bu eylemin nedenini, anlamaları mümkün değil. ATM’yi dövüp yakarken, o gençlerin esas amacı soygun değil. ATM onların gözünde sadece bir sembol. Polis, mahkeme, okul, medya… düzenin ideolojik aygıtları ise, ATM de bu gençlerin gözünde kendilerini yoksul, işsiz, haksız bırakan düzenin sembolü.
- ABD’deki İsyan’da da vitrinleri indirenler, lüks mağazaları ya da AVM’leri boşaltan kalabalık da, bu eylemleri ile aslında düzenin sembollerini yıkmaya çalışıyor. Bir çok eyalette dükkanları boşaltan gençler, bilahare kendi aralarında komiteler kurarak, topladıkları "ganimeti" yoksul mahallelere dağıttı.
- Fransa’da geleneksel tarımı korumaya, neo-liberal düzene karşı mücadeleyi şiar edinmiş José Bové ve arkadaşları, Fransız damak tadını da bozduğu gerekçesiyle vakti zamanında bir McDonald’s şubesini "ayıklamışlardı". Düzenin bu eyleme tepkisi çok sert olmuştu. Yargılandılar, mahkum oldular. Çünkü McDonald’s herhangi bir dükkan değildi. Temsil ettiği değerler, egemenlerin değeriydi. Kendileri o saçma sapan sandviçleri yemeseler de…
- Yorgo’nun örneğindeki vitrinde yanan manken de tipik bir sembol. Vitrin cansız, manken de tabi ki cansız. Ama temsil ettiği değer, düzenin belki de can suyu. Gösteri Devleti burada Tek Boyutlu İnsan’la yani Tüketici ile buluşuyor.
- Pierre Bourdieu, iktidarların bu sembolik şiddet mekanizmasını/şebekesini nasıl kurduğunu, uyguladığını, özellikle de medya üzerinden topluma nasıl şırıngaladığını çok iyi anlatmıştı.
- Bu aralar sadece ABD’de değil Belçika’dan Yeni Zelanda’ya kadar sayısız ülkede insanların, köleci ve ırkçı şahsiyetlerin heykellerini devirmesi çok anlamlı, çok umut verici bir gelişme. ABD’de ve İngiltere’de de resmi tarih hem akademi ve medyada hem de sokaklarda sorgulanıyor. Köleci, sömürgeci, ırkçı tarih aynasının sırları dökülüyor. Aynanın sırrı dökülünce ne olur? Hiiiç…Şeffaf bir cama dönüşür ayna. O kadar!
Cuma akşamı Artı TV’de, Artı Gerçek programında bu konuları tartıştık. Güzel oldu.
Her geçen gün en az beş konuyu daha iyi anlıyoruz:
- ABD’deki sistem sanıldığı kadar ya da bize anlatıldığı kadar sağlam ve güçlü değilmiş. 2-3 bin kişi Beyaz Saray’ın önünde toplanınca bir Başkan sığınağa kaçıyorsa, sokağın ne kadar etkili olduğu kanıtlanmış oldu. Halbuki bu Amerikalılar, Kılıçdaroğlu’nu dinleselerdi bunlar gelmezdi başlarına!
- İflası yaklaştığı her halinden belli olan neo-liberal sistem, faşist yöntemlerden medet umsa da, dağılıyor, parçalanıyor. Bunu da egemen sınıflar içindeki bölünmelerden anlıyoruz. ABD’de yerleşik düzenin üç büyük gazetesi, Covid-19’dan beri ama özellikle isyan başladığından bu yana sanki "Demokratik Halk Cephesinin merkezi yayın organları" gibi haberler ve yorumlar yayınlıyor. Hadi Trump’ın ağzıyla konuşayım: "Bunlar sanki Antifa’nın gazeteleri!"
- Binler, onbinler, yüzbinler, şiddet içeren eylemler barındırsa da, sokağa çıkınca, iktidar geri adım atmak zorunda kalıyor. Fransa’da Bordeaux Belediyesi gece yarısı neredeyse gizli bir şekilde kentteki sömürgeci, köleci isimler taşıyan cadde ve sokaklardaki plakaları değiştiriverdi hemencecik. Protesto filan olmadan.
- İngiltere’deki olay da ilginç. Aşırı sağcılar, telaşlanıp Churchill heykeli yıkılmasın diye nöbet tutmaya başlamış. Yarası olan gocunur. Üstelik sembol, insanların gönül ve bilinçlerine dikilmişse, onu korumak için silahlı nöbet tutmaya gerek kalmaz.
- Herhangi bir düzen, bir günde tepetaklak edilemez. Ama önce düzenin sembolleri hasar görür, ardından düzenin mekanizmaları yavaş yavaş çalışamaz hale gelir. George Floyd’un kızı ‘’Babam dünyayı değiştirdi’’ demişti. Tam olarak doğru olmasa da hem güzel bir saptama hem de bazı gerçekleri içeriyor. Halen olup biten, örgütlü, planlı-programlı, yeni bir dünya, yeni bir iktidar projesi olan kitlesel bir kalkışma değil. Henüz topyekün bir değişim yok belki ufukta ama rüzgar dönüyor. Ve hiç kuşku yok ki, yüzlerce yıllık ırkçı, sömürgeci, adaletsiz sistem darbe alıyor. Artık düzen, eskisi kadar rahat bir şekilde sömürgecilik, ırkçılık ve adaletsizlik yapamayacağa benzer. Yine de bu kötücül sisteme karşı uyanık olmak gerek. Derlenip toparlanmak için binbir hile ve oyun yapma esnekliğine ve gücüne sahiptir.
Kristof Kolomb heykelinin kafası koparıldı.
Grazie!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.03.2021
11.03.2021
2.03.2021
12.02.2021
25.01.2021
18.01.2021
15.01.2021
11.01.2021
4.01.2021
31.12.2020