Sinan ÇİFTYÜREK
I- KESK ve bağlı sendikalar, 28-29 Mayıs tarihlerinde "Laik Eğitim, Laik Yaşam ve İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!” sloganıyla 8 ilde miting düzenliyor. Mitinglerin ikisi ise savaşın yoğun yaşandığı Amed ve Van’da yapılacak.
Aylardan beri Kürdistan’da kentler yakılıp yıkılırken devletin kendi savaş hukukuna bile uymadığı; Nusaybin ve Şırnak’ta bunun halen devam ettirildiği, başta Sur olmak üzere onlarca Kürt kentinin boşaltıldığı; üstüne üstlük Kürt halkının iradesinin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla Meclisten de dışlanmak istendiği; önemlisi bir süreden beri sınırlı burjuva demokratik hak ve özgürlükleri bile tümüyle ortadan kaldıran sivil darbenin geliştirildiği…. bir süreçte KESK’in yapacağı mitinglerinde laiklik ve iş güvencesini öne çıkarması doğru değil. Yukarıda özetlediklerimin yaşanmaya devam ettiği Kürdistan’da, Amed’te iş güvencesi ve laikliği öne çıkarmak zamanlama olarak yanlıştır.
KESK’in laikliğe sahip çıkması, özellikle iş güvencesini talep etmesi, baskı ve sürgünlere karşı çıkması doğrudur dahası zaten varlık nedenidir. Doğru bulmadığımız zamanlama meselesidir. Kürdistan kentleri yıkılıp boşaltılırken, bodrum katlarında ki toplu katliamlarla halkımıza karşı vahşet sergilenirken, kentlerimiz savaşın kuşatması altındayken Amed ve Van’da bu süreçte “laik eğitim laik yaşam, iş güvencesi” demek ne kadar karşılık bulur? Yanıtı aranması gereken soru budur!
Doğrudur bugün laiklik de saldırı altındadır hem öyle ki yasal olarak korumakla yükümlü olanlarca (Meclis Başkanı vb.) saldırı hedefine konulmuştur. Ancak laikliğe saldırıyı göğüsleyecek güçlü bir dinamik kitle vardır ve Meclis Başkanı da zaten bu dinamiğin tepkileri karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştır. Dolaysıyla KESK’in şimdiki süreçte eylemlerinde öne çıkaracağı politik şiar; “Kürdistan’da savaşa son, operasyonlar dursun, halkımın iradesine dokunma” olmalıydı!
Altı çizilmesi gereken mesele şudur; AKP başkan dolaysıyla Başbakan adayı da olan Bin Ali Yıldırım’ın parti başkan adayı gösterilir gösterilmez, Diyarbakır’da (ki asla savunulamayacak) bir bombalı araç saldırısında 16 köylünün yaşamını yitirdiği köyü ziyareti sırasında söyledikleri, yeni hükümetin öncelikli politikasının ne olacağı konusunda önemli mesajlar içermektedir.
Yıldırım, Davutoğlu’nun yer yer cılız da olsa dile getirdiği “siyasal çözüm” laflarının bir dönem duyulmayacağının mesajlarını net verdi Diyarbakır’da. Demek ki yeni hükümet Kürt politikasında daha ağır bir savaşı yürütecektir. Öyle ki Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olarak görev yaptığı iki yıl, Türk devletinin halkımıza dönük en kanlı saldırılarından biri olmasına karşın Reis tatmin olmadı ki daha kararlı davranmasını istediği Yıldırımı getirdi. Zaten Recep Tayyip Erdoğan’da bir süre önce Kürdistan için açıkça, “Sıkıntılı yerler var, o sıkıntılı yerlerde şu anda bu kadar şehit veriyoruz. Niye veriyoruz? Bu toprakları yeniden vatan yapabilmek için veriyoruz” diyerek Kürdistan’da yeni hükümetle birlikte savaş daha da ağırlaşacağını söylemişti.
Demek istediğim savaşın daha da tırmandırılacağı süreçte KESK eylemlilik geliştirirken bu durumu dikkate alarak mücadele taleplerini belirlemeliydi!
II - Darbe meselesi
Hep askeri darbe olacak değil ya al sana bal gibi sivil darbe! Üstelik bu yeni de değil bir süreden beri göz göre göre geliştiriliyordu. Nihayet son haftalarda Reisin geliştirdiği hamlelerle bu daha da belirgin hale getirildi.
Türkiye’de askeri darbelerin hemen hemen tamamı eğer Kürt/Kürdistan meselesi nedeniyle yapıldıysa, bugün bu mesele nedeniyle askeri bir darbeye hem gerek yok hem ayrıca iç ve dış koşulları da yok. Askerin bugün Kürdistan’da yürüttüğü savaşta, kendi iktidar koşullarından bile rahat hareket ediyor! Üstelik “sivil iktidar işbaşında” diye de uluslararası arena da doğrudan eleştiri de almıyor çünkü bu tür eleştiriler AKP hükümetini hedef alıyor!
Asker, Silvan’a tankları soktuğundan bu yana geçen sürede kentlerimizde yaptıklarını, kendisinin doğrudan iktidarda olacağı bir askeri rejimde bile bu kadar rahat yapamayacaksa o zaman neden darbe yapsın ki?
Kaldı ki Kürt meselesi olunca iktidar partisi, diğer tüm rejim partileri, bürokrasi ve asker hepsi Kürde karşı aynı mevzide yer almakta bir an olsun tereddüt geçirmezler! Son dokunulmazlık meselesinde Kürde karşı kutsal ittifakın Mecliste de bir kez daha kurulduğuna şahit olmadık mı?
Şunu da ekleyeyim; Kürtlerle rejim/sistem arasında bugün tek siyasal köprü olabildiği içindir ki Ordunun yanı sıra CHP ve MHP de AKP’nin varlığına özellikle Kürdistan’da ki varlığına duacıdırlar! Dolaysıyla ulusal özgürlük ve demokrasi mücadelesinde CHP müttefik olarak görüp çağırmak yanıltıcıdır.
Görüldü ki dokunulmazlık meselesinde sorun hukuki değil siyasal olduğu ve siyasal meselenin odağında da Kürt meselesinin bulunduğu açıkken, CHP’de açıkça AKP’ye koltuk değneği oldu. Sadece Kürt meselesinde değil genel demokratik hak ve özgürlükler meselesinde de CHP kurucusu olduğu devletin politikaları dışında bugüne kadar davranmadı, bundan böyle de davranamaz.
MHP’nin koltuk değneği olmasına gelince, Kürdistan meselesindeki ırkçı tavrının yanı sıra, Devlet Bahçeli başta olmak üzere MHP yönetiminin yüzleştiği ciddi iç muhalefet hareketi karşısında bunalarak AKP’ye, Reise sığınmış olmasından kaynaklanıyor. 7 Haziran sonrası “yolsuzluk dosyalarını nereye koyacağız. AKP ile koalisyon kurmayız” diyen Bahçeli şimdi koalisyon dahil AKP ve özelde de Erdoğan’a her konuda koltuk değneği oluyorsa, bunun esas nedeni iç muhalefetin basıncından kurtuluşunun yolunu AKP ve Erdoğan’ın desteğinde görmesidir.
III - Türkler tek millet, tek dil… yaratmayı başaramazlar ama tek lider yarattılar!
AKP’nin sıkça tekrarladığı ve Türk devletinin de esas düsturu olan “tek millet, tek devlet, tek dil, tek din, tek vatan” hedefleri gerçekleşmeyecek ama geçmişte yarattıkları gibi bugün de tek adam (tek reis) hedefini gerçekleştiriyorlar!
Partide, hükümette ve devlette tek kişinin belirleyici olacağı bir dönem yaşanacağı bir süredir görülüyor. Her şeyin ondan sorulduğu, her konuda bir belirleyen olan bir Cumhurbaşkanı döneminin adımları atıldı, atılıyor.
AKP yeni genel başkanı ve Başbakan’ın kim olacağını sadece ve sadece Erdoğan biliyordu ki onun tarafından belirlenip AKP kongresinde onaylatılması; Yıldırım’ın AKP başkanı seçildiği olağanüstü Kongre’de AKP sözcüsünün “partimizin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır” açıklaması; yeni Başbakan Yıldırım’ın fiilen Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını bilerek görevi kabul etmesi ve bakanların da kendilerini Başbakan ve Parlamento yerine doğrudan Reise karşı sorumlu hissetmeleri; Erdoğan’ın, Başbakan Davutoğlu’nu yasal olmayan azletme biçimi; dahası Cumhurbaşkanı çıktığı Karadeniz gezisinde yanında Yargının en tepesindeki isimler varken açıkça HDP vekillerini hedef göstermesi … Bütün bunlar başkanlık hem öyle ki partili başkanlık sisteminin fiilen uygulanmaya başlandığının adımlarıdır. Ve KESK başta olmak üzere sendikaların bugün karşı mücadele geliştirmesi gereken esas meselelerden en önemlileridir!
IV - Başkanlık hedefi ve Kürt meselesi
AKP’nin elindeki güçlü basın araçlarıyla halkımızda yaratmak istediği algı şudur; “Türkiye’ye başkanlık sistemi gelirse Cumhuriyetin katı merkeziyetçi yapısı âdemimerkeziyetçi yöne evrilir ve bu süreçte güçlenecek olan yerelle birlikte Kürt meselesi de çözülür. Bunun için başkanlık sistemi ve Erdoğan’ın başkanlığı desteklenmelidir” şeklindedir. Bu algı biraz da “etrafındaki gericiler olmasaydı Atatürk Kürt meselesini çözmek istiyordu ama gericiler Atatürk’ü kuşattılar adım atamadı” söylemine benziyor ve birincisi gibi ikincisi de yanıltıcıdır.
Yanıltıcıdır çünkü Kürt/Kürdistan meselesi ne kadar güçlü ve etkili olursa olsun kişiler meselesi değil Türk rejiminin kendi sorunudur. Dolaysıyla kişiler üzerinden çözümlenecek bir mesele değildir. Bu bakışla “Kürt meselesini çözecek sistem” diyerek Başkanlık sistemine istenen desteği Kürt halkı ve siyaseti reddetmelidir!
Sonuç olarak, elbette KESK mitinglerinin güçlü yapılabilmesi için tüm yurtsever, ilerici, devrimci güçler destek vermelidir. Ama belirlenmiş talepler etrafında değil halkımıza açılmış savaşa ve dokunulmazlıklara hayır perspektifi ve şiarlarıyla desteklenmelidir. 26.05.2016
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018