Vedat Bilgin
Bu ülkenin talihsizliklerinden biri de ‘darbeciyle’ ‘devrimcinin’ birbirine karıştırılmış olmasıdır. Bunda, 27 Mayıs Darbesi’nin uzun yıllar ‘devrim’ diye anılmasının önemli bir payı olduğu söylenebilir fakat bu açıklama da yetersizdir; çünkü aydınların daha doğrusu kültürel hegemonyanın aydınlarının zihin dünyasında ‘darbe’zaten ‘devrim’ le özdeş bir harekettir yeter ki darbeler kendi ideolojik/politik hegemonyalarını iktidarda tutsun veya iktidar alanlarını teminat altına almak üzere yapılmış olsunlar.
“‘Darbeciye’ ‘devrimci’ denilmesi bir siyasal gelenek haline gelmişse orada demokrasi karşıtı bir zihniyet, duruma hâkim olmuş demektir. Çünkü Türkiye’de ‘devrimci’ diye bilinen öyle nitelenen gerçekte darbeciden başka bir şey olmayan adamların bariz vasfı ‘demokrasiye düşman’ olmalarıdır. Türkiye’nin egemen aydın zümresinin dramı tam da burada başlar.”
DARBECİNİ SÖYLE…
Türkiye’de tek parti yönetiminin kurulmasıyla oluşan ‘bürokratik tahakküm’ demokratikleşme tehdidiyle karşılaşınca, 27 Mayıs’tan sonra yerini darbeci militarist bir örgütlenmeye bırakmıştır. Açık söylemek gerekirse, darbeciliklerinin ‘devrimcilik’ olduğunu söyleyerek gerçek kimliklerini saklamada uzun yıllar başarılı oldukları söylenebilir. Toplumsal değişim hızlanıp, toplum çoğulculaşmaya başladığında, militarist ideolojiye karşı sivil dinamikler harekete geçmeye başlamış, o zaman durumu değiştiren faktörler görünür hale gelmiştir.
“Ne zaman ki toplumsal farklılaşmalar su yüzüne çıkıp sınıflaşma, bireyleşme, orta sınıflaşma ve yeniden toplumsallıklar oluşturma diyebileceğimiz komüniter yapılar inşa ederek toplumsal alan güçlenmiş; o zaman anti-demokratik bir şekilde devlet üzerinde hegemonik ilişkiler kuran iktidar zümresinin ‘devrimci’ kisvesi çözülmüş, gerçek kimliği yani ‘darbeci’ yüzü ortaya çıkmıştır.”
TOPLUMSAL DEVRİM
Toplumsal alanda bu değişim yaşanırken, ekonominin dönüşüm geçirmesi, tarımsal ve zanaat üretimine dayalı ‘kanaat ekonomisinden’, piyasa için üretim yapan sermaye mallarına ve emeğin ileri işbölümüne dayalı üretim yapısına geçilmesi, üstelik bunun küresel piyasalarla etkileşim içinde uygulanması aslında demokratikleşmenin diğer bir motivasyonu olarak tarih sahnesine çıkmıştır.
Tablo açıktır, bir tarafta sivil siyasetin kadrosu demokrasi talep ederken, diğer tarafta eski ‘iktidar elitleri’, kaybetmeye başladıkları hegemonik alanlarını ‘devrim’ gibi kavramların arkasına sığınarak talep etme arayışındadırlar. Hatırlamak gerekir ki 27 Mayıs cuntasının Cemal Madanoğlu’su da, 12 Mart Cuntası’nın Muhsin Batur’u da, 12 Eylül’ün Kenan Evren’i de, 28 Şubat’ın Batı Çalışma Grubu üyesi çetesi de, 27 Nisan bildirisini yayımlayan cunta da açıkça darbeciler zincirinin halkalarıdırlar. Onları daha başlangıçta yargılamayı başaracak bir ‘siyasi kadro’ olabilseydi, kamuoyunda mahkûm edecek demokrat bir aydın hareketi olabilseydi arkasından gelen cuntaların etkisi kırılabilirdi.
“Bütün bu darbeci kadroların, darbe şartlarını hazırlamak için ‘psikolojik harp teknikleri’ diye uygulamaya soktukları pratikleri, gençleri o zaman zaten cılız olan demokratikleşme sürecine karşı şiddet eylemlerine yönelten, onları kendi ülkesinin bankasını soymaktan, inşaat işçilerini ‘sağcı’ diye katletmeye götüren şartlara iten provokasyonları görülmeden mesele anlaşılamaz. Bunları ‘devrimcilik’ diye yaftalayıp o malum yayın organlarında siyasal algıya dönüştüren, sonra o çocukları idam edenler aslında aynı kadrolardır.”
Darbecilerin veya darbe yapmayı devrim zannedenlerin, ‘sol’ hatta ‘sosyalizm’ gibi, kendileriyle toplumsal hiçbir bağı olmayan, tamamen kapitalist sanayi toplumlarının sınıfsal mücadele süreçleriyle ilgili kavramsal çerçeveyi kullanarak durumlarını değiştirebileceklerini sanmaları nasıl bir iştir! Bugün Türkiye’nin yaşadığı ‘demokratik devrim’ bütün bu kirli hesapların sonuna gelindiğini göstermez mi?
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019