Vedat Bilgin
Son zamanlarda bazı Arap devlet adamlarından veya onların sözcülüğünü yapanlardan ‘Bizi Türkler geri bıraktı’ diyerek bilhassa Osmanlı dönemini suçlayıcı, saldırgan cehalet dolu ifadelerin ortaya çıkması, daha önce BAAS’çılar tarafından yapılan bu tür saldırıların şimdi diğerleri tarafından yapılması tesadüf müdür?
“Bilindiği gibi daha önce bu suçlamayla oryantalist merkezler ‘İslam dini yayıldığı her yeri geri bırakmıştır’ diyerek doğrudan Kelam-ı Kadim’e saldırmışken, sömürge mantığını benimseyen çevreler aynı üslupla bu defa Türklere saldırmaktadırlar. Bu saldırının sadece Türklere değil doğrudan doğruya İslam’a yönelik olduğunu kavrayamayan sömürge sözcülerini bir tarafa bırakıp, meselenin esasına bakmak daha doğru olmaz mı?”
İslam’ın doğduğu zeminde en önemli sorun şüphesiz pagan inançlar ve bunların tasfiye edilerek ‘tevhit inancının’ yerleştirilmesidir fakat aynı zamanda bu sapmış inanç ve anlayışların bir uzantısı sayılan toplumsal, ekonomik ve siyasi sorunlar da çözülmesi gereken konulardır.
PUTLARI KIRMAK
Hz. Peygamber zamanında hem inanç alanında hem toplumsal planda yapılan değişimler tarihsel bakımdan eşine rastlanmayacak bir dönüşüm tabiri caizse bir ‘devrimdir’. Pagan inancına dayalı düşünce ve inanış biçimleri Kâbe’deki putlarla beraber kırılırken, aynı zamanda kabileciliğe dayalı olan örgütlenme biçiminin de temelleri sökülüp atılmıştır. İslam Peygamberi, aynı zamanda bir uygulayıcı olarak inanç alanıyla toplumsal örgütlenmenin inşacısı olarak evrensel bir yöntemi ortaya koymuştur. Toplum hem bir manevi varlıktır hem de maddi örgütlenme boyutu olan bir yapıdır. Bu açıdan bakıldığında İslam medeniyetinin yükselişinin derin sebeplerini bu yöntemde bulmak mümkündür. İslam Peygamberi bir dinin kitabını, mesajını getirdiği gibi onun uygulayıcısı olarak da bunu bir yönteme dayanarak yapmıştır.
İslam Peygamberi kabileciliği toplumsal entegrasyonun önünde en önemli problem; ‘barış toplumu’ oluşturmanın önündeki engel olarak görerek onun bütün müesseselerini yıkarak (kan davası, kadınların köleye eş tutulması, miras sorunu, kölecilik ) özgür insanların katıldığı bir toplum inşa etmiştir. Bunu yapmak için gerekli olan diğer adımları yani ekonomik hayatın temellerini, ticaret hukukunu, parasal mekanizmanın işleyişini, devlet yönetiminin adalet ekseninde yükselmesini yani siyaset kurumunun temel prensiplerini ortaya koymuştur. Toplumun manevi ve maddi temelleri arasındaki ilişki hep bir dengeyi yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Kurucu ilke, toplumsalın dayandığı prensiplerde saklıdır.
BİLGİ SORUNU
“Bu yöntem daha sonra hem mezhep kurucularının doktrinlerinde hem İslam felsefesinde çokça ele alınmış bir konudur. Epistemolojik olarak İslam düşüncesi, kitabı ölçü alarak yaratılmış olan nesneler dünyasının keşfini, bilgisinin üretimini insanın ibadet değerindeki görevlerinden biri olarak kabul edip, âlimlerin faaliyetini, bilgi üretme çabalarını farklı bir şekilde değerlendirmiştir. Eşyada saklı olanın ortaya çıkarılması, yaratılanın tabi olduğu kanunlarını, kâinatın bütün katmanlarında aranması gerekli olan sırrı bilim adamları ortaya koyacaklardır.”
Burada iki tür bilgi arasında fark vardır. Kitabın bilgisi evrensel ve mutlak, bilimsel bilgi (eşyanın ve beşeriyetin bilgisi) izafi ve yenilenmeye açıktır. Araştırılacak olanın keşfedilmesi için gerekli olan teknikler ve yöntem değiştikçe bilginin yenilenerek yeniden üretilmesi zaruret haline gelecektir. Fakat mesele bu kadar kolay değildir: Kitabın bilgisi kimler tarafından nasıl anlaşılmaktadır! Dahası bilimsel eşyanın ve beşeriyetin bilgisine sahip olmak, ne anlama gelmektedir? Türkler bu süreçlerde işe nasıl dâhil olmuşlardır? Bunlara ayrıca bakmak gerekir…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019