Yıldıray OĞUR
“1- Her il ve ilçede Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacaktır. 2- Her ev birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp komisyona teslim edecektir. 3- Halkın ve tüccarın elinde bulunan dokuma ürünlerinin yüzde 40'ına bedeli sonradan ödenecek şekilde el konacaktır. 4- Gıda maddelerinin yüzde 40'ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacaktır...”
Önceki gün kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün televizyonlarda canlı yayınlanan konuşmasını tam bu maddeleri okuduğu sırada açanlar küçük bir şok yaşamış olabilirler.
Aslında Cumhurbaşkanı sadece “Biz bize yeteriz” yardım kampanyasına yönelik eleştirilere cevap verirken, İstiklal Harbi sırasında çıkarılan Tekalif-i Milliye Kanunu’nun emirlerini hatırlatmıştı.
Tarihi günler yaşıyoruz. Bütün ülkeler, insanoğlunun son yüzyılda karşılaştığı en büyük tehditlerden birine karşı ezber dışı radikal önlemler alıyor, bütçelerinin hatırı sayılır oranlarını salgının yarattığı ekonomik sorunlara karşı destek paketlerine ayırıyorlar.
ABD’de başta New York Valisi Andrew Cuomo olmak üzere Demokratlar, salgına karşı solunum cihazı, sağlık malzemesi gibi acil ihtiyaçların hızla karşılanması için Trump’tan 1950’de Kore Savaşı sırasında çıkarılan, devlete özel sanayi tesislerinde ihtiyacı olan malları ürettirme yetkisi veren Defence Production Act’ı acilen yürürlüğe koymasını istiyorlar.
Kanada’nın Liberal Demokrat Partili Başbakan’ı, Macron gibi finans kariyeri yapmış liberal bir Cumhurbaşkanı, herkese sağlık sigortası verme fikrinden bile tiksinen Amerikan Cumhuriyetçileri vatandaşlara doğrudan para dağıtmak gibi sosyalistlerin hayallerini süsleyen adımlar atıyorlar.
Macron’dan Trump’a pek çok lider salgınla mücadeleyi çoktan savaşa benzetti.
En son Kraliçe Elizabeth, İngiliz halkının bu salgını “İkinci Dünya Savaşı'nda gösterdikleri ruhu tekrar canlandırıp, cesaret ve birlik içerisinde durarak yeneceklerini” söyledi.
Tarihte hep birlikte aşılmış benzeri zor dönemleri hatırlamak evine kapanmış, çaresizce bekleyen insanlara moral verecektir.
Ama salgına karşı devletin açtığı yardım kampanyasına örnek olarak, İstiklal Harbi sırasında çıkarılan Tekalif-i Milliye (Milli Vergiler) emirlerini hatırlatmak pek moral verici olmayabilir.
Aslında ilk zorunlu harp vergisi, toplumsal hafızamızda büyük bir travma olarak hatırlanan Balkan Savaşı yıllarına dayanıyor.
Dış borç içinde kendini Balkan Savaşı’nda bulan Osmanlı devleti, 25 Ağustos 1912 günü, altında Padişah Mehmed Reşad ve Sadrazam Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın imzalarını taşıyan
Tekalif-i Harbiye kanununu çıkarmıştı.
Kanun o kadar sert uygulanmıştı ki, kıtlık, karaborsa, enflasyona neden olmuş, 1914 yılında İstanbul’da fırınlarda ekmek yapacak un kalmayınca, Tekalif-i Harbiye Komisyonu el koyduğu unları fırınlara dağıtmak zorun kalmış, un gelip ekmek çıkınca fırınlar önünde oluşan izdihamda kavgalar çıkmıştı.
Balkan Savaşı’nı Birinci Dünya Savaşı takip etmiş, zorunlu harp vergileri daha düzenli uygulansa da yıllarca yoksul halkın belini iyice bükmüştü. Malların ve vergilerin toplanması sırasında yaşanan yolsuzluklarla ilgili davalar ise 1940’lara kadar sürdü.
Tekalif-i Milliye ise daha da ağır şartların ürünüydü.
Birinci Dünya Savaşı’nın yıkımı ve işgallere karşı başlayan milli mücadelenin önündeki en büyük engel dağılmış orduyu toparlamaktı.
Ama Sivas Kongresi sırasında düzensiz Kuvva-i Milliye birlikleriyle birlikte silahlı asker sayısı 45 bini geçmiyordu. Aynı sırada Anadolu’da hepsi iyi donanımlı 200 bin işgal kuvveti vardı.
Düzenli merkezi bir ordu kurmak için para gerekiyordu. Ama Ankara hükümetinin bütçesinde gelirlerle giderler arasında uçurum vardı.
Bu uçurum bir nebze Sovyetlerden gelen 10 milyon ruble, Hint Hilafet Komitesi’nin topladığı 122 bin sterlin ve ABD Detroit’te yaşayan Türklerin aralarında topladığı 18 bin dolarla kapatılmaya çalışılmıştı.
Ama parasızlık yüzünden sahada da durum parlak değildi.
10 Temmuz 1921'de Kütahya-Eskişehir Savaşları’nda taktiksel de olsa ordu Sakarya’nın doğusuna çekilmiş, Yunan ordusuna Ankara’ya doğru yürüme yolu açılmıştı.
Ankara’da panik artmış, başkentin Kayseri’ye taşınması bile konuşulmaya başlanmıştı.
Ordunun vahim durumunu o günlerde Meclis’te konuşan
İzmir mebusu Mahmut Esat Bey şöyle anlatmıştı:
"... Ordu geri çekildiği zaman yeter derecede erzakını alamamış... Birkaç nefere rastladım. Onlarla görüştüm....Biz düşmanı yenmeye geldik. Zararı yok biraz da aç döğüşürüz dediler....Yalın ayak bir nefer yanıma geldi. Heyetle ben neferin önünde yere bakmaya mecbur olduk ve sıkıldık.”
İşte bu ağır şartlarda Mustafa Kemal Paşa’ya 5 Ağustos 1921’de Meclis’in bütün yetkileri Başkomutan olarak devredildi, Başkomutanlık yetkilerini aldıktan iki gün sonra attığı ilk adım da Tekalif-i Milliye emirlerini yayınlamak oldu.
Ağır vergilerdi bunlar. Uygulamak için her bölgede komisyonlar ve malları cephelere taşıyacak menzil teşkilatları kurulmuştu.
Vergileri vermeyenler ya da yolsuzluk yapanlar için doğrudan Hıyanet-i Vataniye kanunu ve İstiklal Mahkemeleri devredeydi.
O günlerde Ankara Tekalif-i Milliye Komisyonu
Başkanı’nın Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde çıkan çağrısı o zor şartları iyi anlatıyor:
"Vatanperver halkımıza. Memleketten alçak düşmanı kovmak için özveri gerekmektedir. Askerlerimiz cephede kanlarını dökerken, bizim de burada varımızı yoğumuzu feda etmemiz gerekmektedir. Bunun için hükümetimizin bizden istedikleri, ordunun yiyecek, içecek ve giyim gereksinimlerini karşılamak için oluşturulan Ankara Tekalif-i Milliye komisyonu, aşağıdaki kararların alındığını duyurur.... Valilik makamındaki Tekalif-i milliye Komisyonu'na bu beyannameyle başvurmaları ve beyanname ile vermeyenlerin yapılacak inceleme sonucunda mallarının ellerinden alınacağı ve kendilerinin vatan hainliği ile suçlanarak cezalandırılacakları belirtilir.”
7 Ağustos 1921’de çıkarılan Tekalif-i Milliye kanunu 30 Ekim 1921’e kadar yürürlükte kaldı. Bu süre zarfında 10 ayrı emir yayınlandı. 6.4 Milyon liralık gelir elde edildi. Mazbata karşılığında halktan toplanan mal, para ve hizmetler İstiklal Harbi’nin sahadaki gidişatını değiştirdi. 12 Nisan 1923’de çıkarılan kanunla Tekalif-i Milliye’de el konan erzak ve eşyanın bedelleri halka geri ödenmeye başlandı. Yüzde 72’sinim geri ödemesi 1923’de tamamlandı, geri kalanı ise 1929 yılına kadar peyderpey ödenerek kapatıldı.
Tekalif-i Milliye’nin altıncı emri gereği el konulmuş emvali metruke yani çeşitli sebeplerle sahipsiz kalmış, terkedilmiş mallar hariç...
(Geri ödemeler için 1923’de çıkarılan kanunun ikinci maddesine bu şerh şöyle düşülmüştü: “Türkiye’den ayrılan mahaller ahalisinden Türk tebaası olmayanlarla eczayı vatanın (vatan parçasından) bir kısmını tefrike (ayırmaya) sai olmuş (çalışmış) olan siyasi zümre ve teşkilatlara mensup eşhasın Hazinedeki matlupları (alacağı) işbu kanundan müstefit olamaz (faydalanamaz)”
Bundan kimlerin kastedildiğin, kanun yapılırken Maliye Bakanı olan Gümüşhane Mebusu Hasan Fehmi Bey, bir kaç ay sonra kanunun tartışıldığı Meclis’teki gizli oturumda açıkça söylemişti:
“Maddeden maksat tehcir ve tegayyüp (sürgün edilen ve kaybolan) Rumların ve Ermenilerin Tekalifi Milliye ve harbiye mazbatalarını mahsup etmemektir. Çünkü gerek harbi umumiye, gerek istiklâl harbine yine Şarki Anadolu’nun harbisine nasıl Ermeniler sebebiyet verdi ise Garbi Anadolu’nun harabisine ve istiklâl harbinin bu kadar çetin ve bu kadar memleketi yıkıcı bir hal almasına da Rumlar sebebiyet verdi. Binaenaleyh bu kanunla biz o muhaberelerin bıraktığı tesiri maliyi kastediyoruz.”)
Kaynak ve alıntılar: Nevzat Onaran- Cumhuriyette Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi (1920-1930)- Ohannesler’in Tarlası Kimin? http://bianet.org/files/doc_files/000/000/136/original/nevzatonaran.html
Yani Tekalif-i Milliye’nin şartları herhangi başka bir durumla kıyaslanmayacak kadar ağırdı. Gerçek bir beka kaygısının ortasında, savaş için halktan büyük bir fedakarlık istenmişti. Önemli bir kısmı daha sonra geri iade edilse de gönüllü değil, ödemeyenlerin vatan hainliğiyle yargılandığı zorunlu vergilerdi bunlar.
Herhalde bugün salgın yüzünden dükkanlarını kapatan, maaşlarını alamayan, işlerini kaybetmekle karşı karşıya olan vatandaşların ihtiyacı olan, tarihten böyle fedakarlık hikayelerini hatırlamak değil.
Üstelik devletin başlattığı bir yardım kampanyası için, savaş şartlarında çıkarılmış ağır vergileri örnek göstermek yanlış anlaşılmalara da davetiye çıkarabilir.
Bugünlerde vatandaşlar devletten daha fazla fedakarlık mesajları değil, kendilerini rahatlatacak, yanlarında olduğunu hissettirecek sözler duymak isterler.
Salgının Türkiye’ye ulaştığı ilk günlerde marketlerdeki makarna yağmasını durduran Makarna Üreticileri Sanayicileri Derneği başkanınınki gibi güven verici sözler:
“Kimse panik yapmasın, Türkiye’yi makarnaya boğarız”
(Tekalif-i Milliye ile ilgili bilgilerin alındığı kaynak: Cezmi Tezcan- Tekalif-i Harbiye ve Tekalif-i Milliye örneklerinde Savaş Dönemleri Mali Politikaları- Doktora Tezi- Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü- 2005)
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları














































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025