Sezin ÖNEY
"Güzel" ne demek?
Kim "güzel"?
Hayatımda ilk kez "güzel" kavramını düşündürttüren insan, henüz ben ilk bilinçli düşündüğümde, sonradan çok çirkinleşti... Günümüzde sürekli "güzelleşmeye" çalışan, ağzı yüzü gözü botoks küpüne dönmüş insanlar mı güzel? Sürekli "ne güzelsin" iltifatını bekleyenler mi "ne güzel"?
Bana kalırsa, bu dünyadan binbir çileyi de zarafetle taşıyarak gelip geçen Güzel Şahin, gerçekten de adı gibi güzel...
Güzel Şahin, 74 yaşında beyin kanamasından hayatını kaybetti. İki oğlu, 1996'dan 2003 yılına kadar cezaevinde kalmıştı. Güzel Ana da, hükümlülerinin F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için 20 Ekim'de başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine karşı gerçekleştirilen19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen kanlı operasyonun, mahkum yakını olarak mağdurlarından biriydi.
Çok da ironik biçimde "Hayata Dönüş" idiydi ya o, ikisi asker ve 30'u mahkum 32 kişinin hayatına mâl olan o operasyonun adı...
Güzel Ana'nın da bir oğlu o dönem Gebze Cezaevi'nde ölüm orucunda idi.
Oğulalrı cezaevinden çıktıktan sonra da köşesine çekilmedi Güzel Ana...
Başta Cumartesi Anneleri'nin olmak üzere ve gücü, imkanları yettiğince hep her türlü hak mücadelesinin yanında yer almaya çalıştı.
Ta ki, araştırmacı-yazar Serdar Şahin Can’ın 2 gün önce İstanbul’da yapılan cenaze töreninde fenalaşana kadar. O cenaze töreninde fenalaştı Güzel Ana ve Gaziosmanpaşa Taksim İlkyardım Hastanesi’nde kaldırıldı. Hastanede beyin kanaması geçirdiği belirlenmiş ve yoğun bakıma alınmıştı; ancak, Güzel Ana hayatın el bebek gül bebek davrandığı biri değildi. İlerleyen yaşı, yıpranan bedeni ile ameliyata alınamadı ve bir yıldız gibi kaydı gitti hayattan.
Asiye Karakoç, Berfo Kırbayır, Cevriye Altunbaş, Fatime Taşkaya, Fincan Bilgin, Hediye Doğan Kesriye Demir, Kiraz Şahin, Makbule Babaoğlu, Şahsenem Cihan, Zeynep Güney, Ziyneti Türkoğlu ve şimdi de Güzel Şahin...
Hayatını kaybeden 13. Cumartesi Annesi Güzel Ana...
Böyle yazınca sosyal medyada, Güzel Şahin'in çocuklarının "kayıplardan" olmadığı uyarısında bulunan oldu. Oysa, "hayatını kaybeden 13. Cumartesi Annesi" derken kastim, Güzel Şahin'in de, tıpkı her Cumartesi, Galatasaray Meydanı'nda buluşanlar gibi bir "kayıp yakını" oluvermişti zihnen, kalben, rûhen...
Elbette, her acının ateşi düştüğü yeri yakar; ancak, bazı acılar da sahiplenilir ve bir kaybın birçok "annesi" olur.
Bu "paylaşma", "ortaklaşma" halini de en "güzel", Güzel Ana'nın kendisi anlatmıştı. TV10’un KHK ile kapatılmasının ardından çalışanlarının kanallarını geri almak için başlattığı eylemin 37. Haftası'nda şöyle demişti Güzel Ana:
"Ben, ne bir Alevi ne bir Sünni vatandaşıyım. Ben, her şeyden önce bir insanım. Bu nedenle de nerede bir ezilen, bir haksızlığa uğrayan ve darda kalan varsa onun yanındayım. Alevi darda ise Alevi'nin yanındayım, Sünni darda ise Sünni'nin yanındayım, Çerkes darda ise Çerkes'in yanındayım”.
"Ben, herşeyden önce bir insanım..."
Bunu söyleyen daha çok kişi olsaydı, ne "güzel" olurdu hayat, hayatlarımız, Türkiye ve bu coğrafya...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024