Ahmet TAŞGETİREN
Bu iş nasıl bir iş?
Kürtler diye bir kavim var. Kendilerini Türk veya Arap olarak tanımlamıyorlar. Dışardan böyle tanımlamak, onların sadece Kürtlük bilincini artırıyor.
Türkiye’de Kürtler var, Irak’ta, İran’da, Suriye’de Kürtler var. Nasıl Türkiye olarak “Dış Türkler” diye bir dünyamız var ise, sayılan her ülkeye göre de “Dış Kürtler” toplulukları var. Bunlar da tıpkı bizim mesela Almanya’daki ya da Orta Asya’daki Türklerle ilgilendiğimiz gibi birbirinin kaderi ile ilgileniyorlar. Aslında bünyesinde ciddi bir Kürt topluluğu bulunuyor ve Kürtler bu ülkenin ana insan unsuru içinde yer alıyor olmaları hasebiyle Türkiye’nin bir “Dış Kürtler sahiplenmesi” içinde bulunması da yadırganmaz. Bunun Türkiye için Amerika’dan çok daha hayati bir gereklilik olduğunu söylemek yanlış değildir.
Bu dört ülkedeki Kürtler, bulundukları yerde kimliklerini kaybetmeyi istemiyorlar.
Kürtler içinde, bulundukları ülke insanları ile en çok kaynaşmış olanlarını, evlilikler, ticaret, göç vs ile Türkiye Kürtleri oluşturuyor. Türkiye Kürtleri de, Cumhuriyet’in politikalarına rağmen kimlik hassasiyeti içindeler.
Normalde halk planında Türkler’le Kürtler arasında derin bir problem yaşanmıyor.
Bununla birlikte bir sorun var. Sorunun bir boyutu terör niteliğine bürünmüş. Bir boyutu siyasallaşmış. Terör dağda, siyaset ovada yürüyen bir hadise.
Terör dağa Kürt gençlerini götürmüş, zamanla halkı terörle iç içe geçirmek için bir politika uygulamış, devletin terörle mücadelesindeki yanlışlar, terör örgütünün halkla iletişim kurmasına zemin hazırlamış, dağa çıkan gençlerin ölümleri Kürt ailelerde duygusal sarsıntılar oluşturmuş.
Benzeri bir travmanın, terörle mücadele sırasında şehit olan askerlerin ailelerinde ve Türk halkında oluştuğu bir gerçektir.
Terör örgütünün ve onun siyasi uzantısı niteliğindeki partinin, Kürtler üzerinde uyguladığı bir baskı, hatta terör var ve bunun başka siyasi yapılara yönelik siyasi yansımaları da var.
Buna rağmen, örgütle bağlantılı siyasi yapı 6 milyon civarında oy alıyor ve bu oy, her türlü engellemeye rağmen düşmüyor.
Bir şey daha: Hangi siyasi yapıya yakın olursa olsun -AK Parti’ye oy verenler ve yeni siyasi oluşum girişimleri dahil- çözüm önerileri farklılaşsa da Kürt halkının Kürt kimliği hassasiyeti birbirinden farklı değil.
Devlet, terör örgütünü dağdan indirmeyi projelendirdi, bazı adımlar atıldı, ancak bu proje, dış güçlerin devreye girmesi ve örgütün zihninin iğfal edilmesi ile akamete uğradı. Üstelik hendek – işgal vs. gibi çılgınca işlere girişildi.
Şu sıra devlet politikası, meseleyi terörle mücadele çerçevesine indirgemiş durumda. Siyaset alanına yönelik ise, hukuku da devreye sokmak üzere sıkı bir takip, tecrit, tasfiye, şeytanlaştırma ameliyesi uygulanıyor. Bu sürecin sembolleri belediyelere kayyım atanması, Demirtaş dahil milletvekili ve yerel siyasetçi planında enterne işlemleri şeklinde ortaya çıkıyor.
İş bir noktada devlet tavrı ile iktidar ortaklarının siyaset planlamasının iç içe geçtiği bir siyasi hesaplaşma niteliğine de bürünmüş durumda:
Terör örgütü lideri ve kırmızı bültenle aranan kardeşinin siyasi mesajları seçim döneminde iktidarın işine yarayacaksa pazarlansın, başka tüm Kürt siyaseti illegalite çukuruna atılsın.
Ülkenin tüm siyasi denklemi, içerde – dışarda Kürt siyaseti diye bilinen HDP’nin şeytanlaştırılması üzerine kurulsun.
Bunun Kürtler üzerinde aidiyet duygusu noktasında nasıl bir tahribata yol açacağı dikkate alınmadan devlet adına her kademeden bu ateşe odun taşınsın.
“Bu iş nasıl bir iş?” diye girdim yazıya. Hakikaten nasıl bir iş? Devlet aklı diye bir nesne devrede mi? Her şey, üç günlük siyasi hesap meselesine mi geldi? Aidiyet duygusunu tahrip edenler, Dış güçler olsa, Dış güçlerden bunu beklersiniz. Dış güçlerin bu fesadı eskidir. Onlar sizin yanlışlarınızı kullanarak kendi zeminlerini oluştururlar. Peki siz niye odun taşırsınız o ateşe? Herkesi yakacak ateşe…
Ben buradan Selahattin Demirtaş’a çağrıda bulunmak istiyorum: Biliyorum zordasınız, kısıtlısınız, biliyorum hala sözleriniz bağlayıcılık sorunu yaşıyor, ama derim ki, en azından kendi adınıza dağlara ovalara seslenin.
Bu coğrafyanın Türkleri, Kürtleri, Arapları, hatta Farsları, hatta Süryanileri, Keldanileri, tüm gayrı Müslimleri kardeş olsunlar, olmadı dost olsunlar, olmadı sağlıklı iletişim içinde bulunsunlar… Doğru olan, herkes için sağlıklı olan, herkesin canını sakınan iklim budur.
Özellikle Türkler ve Kürtler… Özellikle İstanbul - Diyarbakır, Ankara - Ağrı, İzmir - Mardin, Van - Mersin, Urfa - Antalya.. Etle tırnak gibi karışmışız yahu, karışmışız.
Ankara’ya seslensem, şimdi oradan gök gürültüsü gibi sesler gelir. Barış sesini yükseltmek lazım herkese karşı. Derim ki, ilk iş Diyarbakır annelerine seslenmek olsun, onların yürek sancılarına sahip çıkın. Dağa seslenin, bitsin bu ölüm dansı. Türk - Kürt herkese bir kardeşlik çağrısı yapın.
İnan ki, Kürtlerin en iyi siyaseti de bu olur. Siyasi hesap uğruna her türlü yangını göze alanların hesabı böyle boşa çıkar.
Bu işi bölgenin belası haline getirmek isteyenlerin oyunu böyle bozulur.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025