Ali BAYRAMOĞLU
Muhalif kesimde sıkça şu sözler duyulur; “bu koşullarda CHP ne yapsın…”
Bir yönüyle haklı bir serzeniştir bu.
Bir süre önce yazmıştım:
“Siyasi iktidarın CHP üzerinde eşine ender rastlanır bir baskı kurduğu muhakkak. Yargı, tümüyle ve tartışmasız bir biçimde iktidarın denetiminde. İktidar bu denetim üzerinden CHP belediyeciliği ile yolsuzluk arasında bağ olduğu iddiasıyla ana muhalefetin kadrolarını hapse atıyor, en önemli isimlerini siyaset dışı bırakma hamleleri yapıyor. Savcılar ve mahkemeler, büyük çoğunlukla kritik tüm konularda Beştepe’nin işaret ettiği hattın dışına çıkmıyor; çıkanlar görevden alınıyor. AYM ve yüksek yargı organlarının istenmeyen kararları uygulanmıyor. Bu durumu tersine çevirebilecek, durdurabilecek ahlaki ve siyasi hiçbir unsur yok…”
Baskının her geçen gün artarak yoğunlaştığını izliyoruz. Erdoğan’ın amanı ve sınırı yok. İktidar, CHP’li belediyelerin parçalamanın ötesine geçip, CHP’nin merkezini imhaya yönelmiş görünüyor.
Bu durumda CHP’in siyaseti de, kendisini koruyacak manevralara, itiraz etmeye, itiraz söylemine kilitleniyor.
Haklı serzeniş bu halle ilgili ve sınırlı.
Ne yazık ki karşılığı yok…
İtiraz siyasetinin karşılığını almak için hukuk ve demokrasi mekanizmalarının asgaride olsa da çalışması gerekir. Bu, mekanizmaların adaleti, değişim ihtimalini ve umut duygularını beslemesi anlamına gelir.
Bu durumdan çok uzaktayız.
Siyasetin diğer mümkün kalemi olan güvenlik, savunma, dış politika gibi konularda CHP’nin oyuna girmesi ne kendi dokusu, ne eğilimleri ne bulunduğu durum bakımından mümkün. Kaldı ki, bu konuda bir farkındalık, bir gayret dahi yok.
O zaman soru şu: Elinizdeki tek araç itiraz söylemindeyse, yargı iktidarın elinde, basın karşınızdaysa, uluslararası arena umursamaz haldeyse, varılacak yer neresidir?
Şöyle bir iddia var: Deniyor ki, “CHP’nin direnç politikaları belli bir cazibeye sahip. İktidarın baskısı, adaletsizlikler, dengesizlikler (örneğin ekonomik sıkıntılar), oy ve seçmen kaymaları üretiyor, yeni bir sosyolojinin, daha doğrusu yeni bir seçmen sosyolojisinin oluşmasına yol açıyor. Bu da, ilk seçimlerde iktidar değişikliğini getirecektir.”
Türkiye gibi her şeye rağmen kültürel ayrışmaların egemen olduğu bir toplumda, kutuplaşmış siyaset ortamında böyle bir ihtimal bence çok yüksek değil…
Diyelim ki, ben ve benim gibi düşünenler sosyolojik olarak yanılıyor.
Ama politik olana ne demeli?
CHP kadroları, siyasi partinin karşı karşıya kaldığı baskıları iç iktidar savaşı için bir zemin haline getirmiş durumda. Ülke, anayasa ihlali içeren mahkeme kararları kadar, CHP’de farklı grupların çatışmasına, mücadelesine tanıklık ediyor.
Mahkemenin CHP İl teşkilatını görevden almasını CHP yönetimi anayasayı ihlal ilan edip tanımazken, mahkeme tarafından görevden alınanların yerine kayyum olarak atanan eski il başkanı Günsel Tekin görevi kabul ediyor, iki grup birbirine giriyor.
Kılıçdaroğlu’nun 15 Eylül’deki celsede kurultayın iptal kararını beklediği ve partinin başına geçmeye hazırlandığı söyleniyor.
Bu politik görüntünün beklenen sosyolojik yapıyla uyumlu olmadığı ortada. Bu beklentiyi parçalaması da kuvvetli ihtimal.
Türkiye git gide tek partiye, tek adama mahkumiyete gidiyor…
Ve yazık oluyor…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
11.09.2025
6.09.2025
4.09.2025
30.08.2025
28.08.2025