Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Batı "Tahrir" olurken, biz?
18.10.2011
2426

 

 

Avrupa'nın iki dünya savaşı arasında yaşadıkları, hem batıyı hem batı üzerinden Batı dışı ülkelerini kökten etkilemişti. Bugünün siyasi anlayış, kurum, değer sistemlerinin arkasında bu etkilenme yatar.

Dünya savaşları sonrası oluşturulan uluslararası kurumlar, değer ve kurallar hala dünyanın yönetici yapıları, BM, AET ve AB bir bakıma bu öykünün sonuçlarıdır.

Ne oldu iki dünya savaşı arasında ve bugünle ilgisi ne?

İki dünya savaşı arası Batı'nın tanık olduğu en önemli gelişme, 1. savaşın tahribatları dışında, 1929 ekonomik kriziydi.

Hala satılıyor ve okunuyor.

John Steinbeck'in, 1939'da kaleme aldığı ünlü "Gazap Üzümleri" romanı 29 krizinin en etkili hikayesidir. Kaliforniyalı arazi sahiplerinin, ABD bankalarının içine düştüğü inanılmaz çöküntüyü, işçilerin açlıktan kırılmasını adeta yakararak resmeder, Steinbeck.

Kapitalizmin bu büyük krizi özellikle Avrupa'da büyük bir sarsıntıya yol açmıştır.

29 krizinin yol açtığı ekonomik sefalet sonucu, tek tek insanlar nezdinde liberal ekonomi, liberal siyasi kurumlar, liberal değerler ağır bir iflas yaşayacaktır.

Serbest piyasaya, özgürlük ve eşitliği temsil ettiği varsayılan kurumlara, demokrasiye inanç azalacaktır.

Gerek faşizm gerek Nazizm her şeyden önce bu inançsızlık, güvensizlik ve kriz koşullarının ürünü olmuşlardı.

İtalya'da Mussolini, Almanya'da Hitler bu koşullarda iktidara gelmiş, Fransa'da, Balkan ülkelerinde, Avusturya'da, Hollanda'da, Belçika'da ve pek çok diğer ülkede yeni siyasi arayış ve umut olarak merkeziyetçi, otoriter bir ideoloji olan faşizm böyle boy göstermişti.

İkinci Dünya Savaşı sonrası, liberal anlayışın, demokratik değerlerin de ilave edilerek restore edilmesinde bu öykünün payı büyüktür.

İnsanoğlunun kurduğu hakim ekonomik düzen, büyüme arayışlarını haşin hale getirdikçe, karşılıksız ve sınırlı imkanları sonsuzluk duygusuyla tükettikçe, bu tür krizler, alt üst oluş riskleri hep kapımızda olacaktır.

1929 krizi nedenleri arasında önde gelen bir kaçı, "gelir dağılımı bozukluğu, banka yapılarındaki bozukluk, dış ödemeler dengesindeki düzensizlikler ve yönetim ve karar mekanizması zaafları" olarak sayılır.

Bu faktörler, kapitalizmin bugün yaşadığı krizin de nedenleri arasında yer alıyor.

Başka bir büyüme modeli, başka bir alternatif üretmekte zorlanan yönetici devletler, mevcut araçlarla aşmaları imkansız olan bir krizle cebelleşiyorlar.

29 krizinin bugünle ilgisi de işte bu...

Pek çok ekonomist, kapitalist, sistemin mevcut büyüme modelinin artık uç noktasına geldiği ve sürdürülemez olduğu kanısında...

Böyle bir çapın, bizi etkilememesi mümkün müdür?

Kendimize güvenimiz üst safhada...

Değil mi ki, Batı ekonomisi alt üst olurken, Türkiye'de "çalışma saatlerinde oynama ya da hafta sonu çalışma" önerisi getiren, iş hayatı kazanımlarının evrensel değerler açısından anlamını hiç idrak etmemiş "kalkınmacı mühendis mantığı" zaman zaman inanılmaz boyutlara ulaşabiliyor...

Ama 29 krizinin anlattığı gibi şu bildik:

Ekonomik düzende tıkanma, gelir adaletsizliği, işsizlik, umut yitimi, o düzeni besleyen değer sistemlerini de etkiler...

Nitekim siyasi açıdan Batı sokakları ısınıyor.

Wall Street'te başlayan, 82 ülkeye yayılan, sadece Roma'da 200 kişinin katıldığı gösteriler sadece bildik "küreselleşme karşıtlığı"ndan ibaret değil.

Bu dalganın dile getirdiği gelir adaletsizliği, eşitsizlik itirazları mevcut sistemin zafiyetlerine işaret ettiği kadar, bu sisteme ilişkin bir güven sorununun da gündemde olduğunu gösteriyor.

Ekonomik kriz ve bedelleri arttıkça, büyüme ihtimali yüksek hareketlerdir bunlar.

İnsanlık daha iyi yere doğru gider mi?

Kendisini, yaşadığı dünyayı yok ederek var kılan insan medeniyeti, yok etmeye muhtemelen devam edecektir...

Ama eğer mümkün olursa, çıkış, "eşitsizlik ve güvensizlik yaraları"na merhem olacak, modelini ve büyüme tarzını gözden geçirecek daha demokratik, demokrasiyi derinleştirecek bir anlayışla olacaktır...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar