Ali Saydam
İki haberin aynı güne denk gelmesi sadece sıradan bir tevafuk mudur? Bizce değildir.
Şöyle ki… Haberlerden biri, İpek Yolu projesinin bir parçası olarak düşünülen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattının açılışı ile ilgiliydi. İkincisi ise eski Beyaz Saray Baş Stratejisti Steve Bannon’un flaş açıklaması: “ABD için en büyük tehlike Türkiye”
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski danışmanlarından Bannon, Türkiye’nin, komşusu İran’dan bile daha tehlikeli olduğunu savunurken, ABD’nin Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’de neler olup bittiğini iyi analiz edemediğini kaydetmiş.
Gazeteci Daphne Barak’a konuşan Bannon, Kuzey Kore’nin yanı sıra insanların dikkat etmeleri gereken en az iki tehlikeli durumun daha bulunduğunu söylemiş.
Bannon, Türkiye konusunun üzerinde şiddetle duracağı bir başlık olduğunu sözlerine eklerken, ikinci tehlike olarak işaret ettiği Katar için, “Kuzey Kore kadar tehlikeli” ifadesini kullanmış…
Bir sonraki ‘küresel savaşın’ da Katar’a karşı olduğunu kaydeden Bannon, “Katar’a yönelik Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve Suudi Arabistan tarafından atılan adımlar konusunda Donald Trump’ı takdir ediyorum. Boykot, onun Suudi Arabistan ziyaretinden kısa bir süre sonra oluverdi” demiş.
Bu sözler internet ortamında yerini bulurken Bakü’deki açılış töreni bütün hızıyla sürüyordu. Gerek Çin Komünist Partisi’nin son kongresinde, gerekse onu takip eden günlerde dünyadaki tüm ciddi yayın organlarında tarihin akışını değiştirebilecek stratejik adımlardan biri olarak tartışılan İpekyolu’nun ABD’nin yumuşak karnı olduğunu tespit etmeyen kalmadı neredeyse. Ortadoğu’da yaratılan kaos gibi, Myanmar’da tetiklenen karışıklıkların da İpekyolu için düşünülen ikinci güzergâh üzerinde hakimiyet kurmak için başvurulmuş stratejilerin bir parçası olduğu tezi de sıklıkla dile getirilmeye başlandı.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattında ilk tren dün sefere çıkarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında verdiği mesajlar, Bannon’un tezlerini neredeyse doğrular içerikteydi:
“Bu törenle Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayacağız. İlk seferin gerçekleşmesiyle Londra’dan Çin’e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurulacak. Bizler dünyanın kalbi olan son derece stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bölgemiz muazzam bir potansiyele sahiptir. İşte 15 yıldır bu muazzam potansiyeli hayata geçiriyoruz. Marmaray, hızlı tren hatlarının inşası, İstanbul’a inşa ettiğimiz üçüncü köprü bunlardan bazılarıdır. Bakü-Tiflis-Kars projesinin etkinlik cazibesini artırdık. Türkmenistan’ı Türkmenbaşı, Kazakistan’ı Aktova Limanı üzerinden Avrupa’ya bağlıyoruz.”
ABD Türkiye’nin yüzüne dahi bakmaz, bizi önemsemez diye düşünen ecnebi aydınlarımız, belki şimdi ABD tezlerini daha iyi anlamaya çalışırlar…
- Hem bütçeyi hem de anlayışımızı değiştirmeliyiz
- Dün gazetelerde vardı. Ekonomi Bakanlığı’nın ortaya koyduğu görüş doğrultusunda Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) kararıyla sektörel tanıtım grupları kapanmış, bunların tanıtım bütçeleri birleştirilip ortaya 300 milyon liralık bir fon oluşturulmuştu. Şimdi bu fon ‘Türkiye Tanıtım Grubu’na aktarılıyor ve bu grubun yönetimine bırakılıyordu. Ülke markası gelişmeden, ülkeden çıkacak markaların başarılı olamayacakları görülmüştü. Bütçenin, tanıtımın, iletişimin merkezileştirilmesi elbette doğru bir adımdır. Ancak aklımız iki noktaya takılıyor: Birincisi bütçeye, ikincisi anlayıştaki bazı sorunlara.
- ABD’de sadece CIA’nın resmi bütçesi içindeki kamu diplomasisine ayırdığı miktarın 20 milyar Dolar olduğu biliniyor. Aynı konuda daha farklı bütçelerin de devrede olduğu bir gerçek… ABD’nin bugünkü algısı tüm olumsuzluklara rağmen hak ettiğinin çok üzerindeyse, bu sonuçta ayrılan bütçenin önemli bir rolü vardır.
- Anlayış meselesine gelince, bizim şu ‘lobicilik ve algılama yönetimi’ konularında, işe koyulmamızı engelleyen ön yargılarımızı bir kenara bırakmamız şart.
- Tam 10 yıl önce yazmışız…
- O tarihte işadamı Sadettin Saran ABD’ye gitmiş. Herhalde ciddi bir rakam ödeyip Başkan Adayı Hillary Clinton’un New York’taki yemeğine katılmış...
- “Ne var bunda ben de verip giderdim!” diyenler çıkabilirmiş tabii. Verip gitselermiş, söyleneceklerine…
- Saran, Hillary’ye demiş ki: “Ermeni tasarısı için desteğiniz bizi çok üzdü.”
- Hillary’nın cevabı sansasyonel: “Ermeni lobisi üç yıldır benimle görüşüyor. Ama Türkler bir kez bile aramadı!”
- Bizde ‘lobicilik’ de algılama yönetimi de rüşvet vermekle, kara propaganda ile neredeyse eş anlamlı ya. Tukaka yani... Onun için uzağında durmuşuzdur...
- Bütün ülkeler algılarını yönetecekler; lobi yapacaklar, ama biz uzak duracağız… Önce bu anlayışı değiştirmeli ve iletişimin her alanındaki girişimleri desteklemeliyiz…
- Yoksa “Kendimizi bir türlü anlatamıyoruz” diye yakınıp dururuz…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019