Aydın ENGİN
Doğru. Hopa yeşildir.
Peki, eğer bir belediye kenti betonla sıvamaya, beton kuleler dikmeye, asfalt döşemeye, rant arsası yaratmak için yeşili yok etmeye kalkışır; müteahhit zengin etmek için o yeşili besleyen derelere beton prangalar vurmak isteyenlere karşı direnmezse Hopa nasıl yeşil kalır?
Doğru. Hopa mavidir.
Peki, yeşille mavinin arasına asfalt ve betondan oluşmuş bir çorak engel çekerseniz, mavi ile yeşilin buluşmasını, öpüşmesini, sarmaşmasını önler, yeşilin maviye, mavinin yeşile uzaktan bakıp iç çekmesine yol açarsanız, Hopa’nın mavisini yetim, yeşilini öksüz bırakırsanız ve bunu belediye eliyle yaparsanız ne olur?
Hiiiç, bu gün Hopa’da ne olmuşsa, o olur ve yarın (yani 30 Mart’tan sonra) Hopa’da ne yapılması gerektiği belli olur.
* * *
Tamam, tamam duydum…
“Aydın Engin efendi memleket böylesine kritik bir eşikte iken, kendin söylüyorsun, yerel seçim değil adeta genel seçim arifesinde iken sen tutmuş Hopa gibi küçücük bir kentin belediye seçimlerini yazıyorsun. Anlaşılan seçim propagandası yapmaktasın” dediğinizi duydum.
Ama yanılıyorsunuz.
Kabul, Belediye Başkan adayı, yerel seçimlere HDP çatısı altında giren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) üyesi Yılmaz Topaloğlu benim arkadaşım. Benim propaganda katkıma ihtiyacı olsa hiç duraksamadan Hopa’ya giderim; eğer dinleyen olursa, dilimin döndüğü, aklımın erdiğince onlara oylarını Yılmaz Topaloğlu için kullanmalarını söylerim…
Ama bunu gazeteci kimliğimle yapmam.
O yüzden bu yazı, kim nasıl algılarsa algılasın, propaganda amacını gütmüyor. Bir demokrasi ve siyaset sınavına dikkatinizi çekmek için yazılıyor.
* * *
Bu seçimlerde ağırlıklı olarak dört parti yarışıyor: AKP, CHP, MHP ve HDP.
Kuşkusuz bir zamanlar üyesi olduğum, sosyalist solda yer aldığına kuşku duymadığım, içinde hâlâ değer verdiğim arkadaşlar barındıran ÖDP, kendime yakın bulmadığım TKP, kendime çooook uzak bulduğum İP de seçim yarışında. Ancak kent ve kasabalarda seçim kazanması olasılığı bulunan, en azından belediye meclislerine temsilci yollayabilecek gücü olan yukarıda andığım dört parti var.
(Kürt bölgelerinde seçime HDP çatısı altında değil tek başına giren BDP’yi bilerek saymadım. HDP ile BDP çizgisi arasında uçurumlar yok da ondan. Yani HDP derken dolaylı olarak BDP’yi de andığımı varsayıyorum).
HDP (Halkların Demokratik Partisi) bir siyasal proje. Bileşenleri bir Kürt partisi olan BDP ve sosyalist solda yer alan irili ufaklı (aslında sadece ufaklı) partiler.
Hedefi: Tıkanmış, demokrasiyi karşılıklı bağırışı çağırışa indirgemiş Türkiye siyasetinde demokratik bir ufuk açacak yeni ve diri bir Türkiye partisi yaratmak.
Bu proje başarıya ulaşır mı?
Bu soruya bu günden kim cevap verebilir ki?
Ama sorunun bugün için kesin bir cevabı olmaması, BDP’nin programatik metnine göz atma zahmetine girmeden, yerel seçimlere ilişkin, katılımcı demokrasiyi ete kemiğe büründürmeyi amaçlayan seçim programını okumadan, önyargıyla burun kıvıranlara sözüm yok.
Ancak şu tıkanmış siyasetin önünün açılmasını, AKP’nin utanılası ölçülerde kirlettiği siyasal ahlâkın arındırılmasını, ağır yaralar alan demokrasinin bütün bileşenleriyle (hukuk, laiklik, özgürlük, eşit haklı yurttaşlık) ete kemiğe bürünmesini ciddiye alan ve bu uğurda elini taşın altına sokmaya gönüllü olanlar HDP projesini görmezlikten gelemezler.
Hopa işte bu yüzden önemli ve anlamlı.
Bu küçücük kentte HDP, Türk’ü, Laz’ı, Hemşinli’si, Gürcü’su, – varsa- Kürt’üyle rengârenk bir seçmen kitlesinin karşısına çıkıyor. Tohumları 2004 yerel seçimlerinde ÖDP’den Belediye Başkanı seçilen Yılmaz Topaloğlu döneminde atılan bir belediyecilik anlayışı 30 Mart’ta Hopa seçmeni önünde yeni bir sınava girecek.
Bu HDP’nin de bir sınavı.
Türkiye partisi olma hedefinin etnik kimlikler alacası bir kentte girdiği sınav kanımca önemli ve anlamlı…
O yüzden seçim ateşinin iyice yükseldiği şu günlerde Hopa gibi küçücük bir kentteki seçim, başlı başına bir yazı konusu oldu.
* * *
Not: Tamam bu yazı propaganda amaçlı bir yazı değil dedim ama, eğer Topaloğlu seçimi kazanırsa Hopa’nın sırtını dayadığı yemyeşil yamaçlardaki baba ocağında, Topaloğlu’nun annesinin hazırlayacağı inanılmaz lezzetteki kahvaltı için Hopa’ya gitmeyeceğim demedim. Yılmaz Topaloğlu’nu “Oğlum, ben yazdım da seçimi o yüzden kazandın. Sayemde belediye başkanı oldun” diye kandırır, “Haydi annene haber sal kahvaltıyı hazırlasın” derim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021