Cemil ERTEM
Bütün bu şartlar altında...
15.08.2017
1033
IMF, Temmuz 2017 raporunda, büyük gelişmekte olan ve gelişmiş ülke ekonomilerinde göreli-kısmi büyüme artışları olacağını ancak dünya büyüme ortalamasının yüzde 3.5’te kalacağını öngörmüştü.
Burada dikkat çeken hususun, başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülke büyümeleri, ortalama yüzde 2 ile, gelişmekte olan ülkelerin çok altında bir performans sergilemeleri... Fed’in, bütün çabasına rağmen, ABD büyümesi, enflasyon, işsizlik verilerinde istenilen düzeye erişemiyor. Esasında, Fed’e rağmen aşılamayan bu kısırlık bize gösteriyor ki mesele yalnız “parasal” genişlemeyle çözülemeyecek kadar derin.
Nükleer gevezelik...
Krizin bu denli ve yapısal olması tabii ki Trump’ın aklına önce Soğuk Savaş çözümlerini, sonra da savaşı getiriyor. Bu çerçevede geçen hafta yaşadığımız “nükleer gevezelik” bir Soğuk Savaş mirası olsa da 1947 ile 1991 arasında yaşanılandan biraz farklı. Bu sefer K. Kore, hem ABD hem de Çin için figüranlık yapıyor ve meselenin, Çin ile ABD arasında Pasifik’ten başlayan yeni ticaret düzeni hâkimiyeti sorunu olduğunu görmemizi de engelliyor. Oysa bir önceki Soğuk Savaş, açıktan ABD-Sovyetler üzerinden dünyanın yeniden paylaşımının (nükleer) dengesiydi.
Obama ve Hillary Clinton, ABD’nin Pasifik hâkimiyeti sorununu Çin’le kısmi uzlaşma yaparak ve Trans-Pasifik hattını oluşturarak çözmeye çalışmışlardı. Ancak hem Trans-Pasifik’in hem de Trans-Atlantik hattının yürümeyeceğini Obama bile son dönemlerinde anlamıştı. Anladığı için de son dört yılını Türkiye’nin yeni dünya düzeninde hiçbir etkinliğinin olmamasına çalışarak geçirdi. Suriye iç savaşını ve Ortadoğu belirsizliğini, buradaki terör yapılarını ve nihayet PKK-PYD terörünü destekledi. DEAŞ da bu anlamda bir Obama dönemi örgütüdür. Çünkü hem Trans-Pasifik hem de Trans-Atlantik ticaret düzeni, ABD’nin, Çin ve Rusya’yı “yumuşatarak” yanına alması ve dünyanın geri kalanını -neredeyse- yok sayması üzerine bina edilmişti.
Bu tasarıda, Asya’da G. Kore’nin bile pek öyle inisiyatifi yoktu. “G. Amerika, Afrika, Kafkasyacoğrafyalarında ise, hiçbir ülke, başını kaldıramayacak ve eski neoliberal politikaları ezbere uygulayacaklar, yeni sanayi devriminin (Endüstri-4.0) yapıcısı değil, tüketicisi ve pazarı olarak konumlanacaklar, finansal yapıları da Londra, New-York ve Frankfurt’a bağlı olacaktı.”
Obama döneminde ABD’nin hesabı şuydu; “Dünya ticaretini merkez gelişmekte olan ülkeleri etkinsizleştirerek elimizde tutarsak, sürekli açık vermemiz sorun olmaz. Hatta dolara dayalı bir ticaret için iyi de olur. Çin’le yaptığımız ticaretten sürekli devasa açıklar vermemizin de önemi yok, çünkü günün sonunda, Çin, verdiği fazla ile dolar ve ABD kâğıdı almak zorunda...
Asya’nın batısı için de bu böyle... Körfez’de petro-dolar sistemi devam ediyor. Türkiye ise AB’ye ekonomik olarak entegre ve dolara dayalı borç ekonomisini sürdürecek. Avrupa’da Almanya merkezli yeni konsolidasyon Avrupa’nın doğusunu da esir alacaktı. Zaten Rusya’nın eski toprakları olan Doğu ve Kuzeydoğu Avrupa ülkelerindeki “liberal” devrimler de, Trans-Atlantik düzeninin kaleleri olarak ortaya çıkıyordu.”
Bütün bu senaryo, Mısır gibi ülkelerde yapılan darbeler, Latin Amerika’da ve Türkiye’deki “liberal” operasyon ve darbe teşebbüsleriyle hayata geçirilmeye çalışıldı. Çünkü büyüme potansiyelinin buralarda olduğu ve artık buralardan geri gelmeyeceği biliniyordu. O zaman yapılması gereken, buralardaki büyümeye denetimli izin verip, siyasi mekanizmaları ele geçirerek kaynağı yeniden merkeze aktarmaktı...
Ancak işler istendiği gibi gitmedi, Mısır gibi ülkelerde darbeyle, bazı eski Sovyet nüfuzu ülkelerinde ise “kadife devrimlerle” başarılı oldular ama Türkiye, başta olmak üzere, birçok gelişmekte olan ülke, kendi yolunu kendi çizmeyi tercih etti. Rusya ve Çin pek öyle “yumuşak” olmayacaklarını, kendi lehlerine dönmekte olan ekonomik avantajı paylaşmayacaklarını belli ettiler.
Ancak işler istendiği gibi gitmedi, Mısır gibi ülkelerde darbeyle, bazı eski Sovyet nüfuzu ülkelerinde ise “kadife devrimlerle” başarılı oldular ama Türkiye, başta olmak üzere, birçok gelişmekte olan ülke, kendi yolunu kendi çizmeyi tercih etti. Rusya ve Çin pek öyle “yumuşak” olmayacaklarını, kendi lehlerine dönmekte olan ekonomik avantajı paylaşmayacaklarını belli ettiler.
Trump dönemi...
Trump, ABD’de işbaşına geldiğinde bu gerçek ortaya çıkmıştı. Üstelik İngiltere, AB’nin Almanya merkezli çıkmazını görmüş, Brexit sürecini başlatmıştı. Böylece Trans-Pasifik de, Trans-Atlantik de hikâye oldu. Ama geriye terör ve darbe senaryoları ve bu tezgâhın neoliberal ezberleri kaldı.
Bu durumda, Trump haklı olarak, “Biz Asya ile ticarette açık veriyoruz, hâkimiyeti de iddia edildiği gibi pekiştirmiyoruz, o halde niye buna devam ediyoruz?” diyerek bütün bu anlaşmaları iptal etti. Bütün G-20 platformlarında ABD’nin gereksiz açık verdiğini söylemeye ve “korumacılık” yanlısı bir tutum almaya başladı.
Tabii bu tutumun siyasi tarafı da kısmi Pasifik nükleer gevezeliğiydi...
Haliyle, bu durumda, AB tarafı ise daha karışık bir hal aldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi, 27 Haziran’da Portekiz’de hâlâ kimsenin anlamadığı bir konuşma yaptı. Ve Almanya iyice dizginleri eline aldı. Euro, Doğu Avrupa’yı tarumar etmek üzere, aldı başını gitti...
Bütün bu şartlar altında... Türkiye, dizginleri elinde tutan bir ülke haline geldi. Kuzey enerji ve ticari yollarını Rusya ile, Orta ve Güney enerji ve ticari aksları ise, Çin ve bölge ülkeleriyle tek başına belirlemeye aday bir ülke Türkiye şu anda...
Bu tablo şüphesiz ekonomi-politikalarımızı belirleyecek...
Bu tablo şüphesiz ekonomi-politikalarımızı belirleyecek...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018