Cemil KOÇAK
1950 seçimleri öncesinde adayların gönlünde epey arslan yatıyordu. Hem iktidar partisi olan CHP’de ve hem de iktidara yakın görünen DP’de… Ama biz bu sefer gözlerimizi bu partiler içindeki gelişmelere çevirelim, bir an için…
DP’de adaylık krizleri
DP İstanbul il yönetiminde meydana gelen anlaşmazlık sonucunda, il başkanı Esat Çağa ile bazı yönetim kurulu üyeleri istifa etmişlerdi. Esat Çağa’nın bir işçi partisi kuracağına ilişkin söylentiler basında yayınlanmıştı bile. Şeref Laçin Akgün de, DP Balıkesir Gönen ilçe yönetiminden, üstelik partisinden de istifa ederek ayrılmak zorunda kalmıştı. Akgün, çok kısa bir süre sonra da, ama seçimlerden önce, daha 1 Mayıs’ta, DP’nin Balıkesir milletvekili adaylarına ilişkin olarak (“Balıkesir’de Demokrat Parti’nin İçyüzü” adını taşıyan anılarında) şunları yazacaktır:
“Her saniye iktidarı tenkit vazifesi ile mükellef [eleştiri görevi ile yükümlü] olanlar, velev teşkilâtları içinde de olsa, en ufak bir tenkide (…) tahammül gösterememektedirler. Şu hâlde, tenkit ettiğimiz tek-parti zihniyetinin günahı neydi? O partinin kötü duruma düşmesinin ilk sebebi, bir iç murakabeye müsaade etmemiş olmasıydı [denetime izin vermemesiydi]. Bugün Demokrat Parti, aynı kötü havayı teneffüs etmekte ve dün beğenmediğimiz atmosferi benimsemektedir. (...) Düne kadar tek-partinin baskılı (…) havası içinde yoğrulan kötü bir [Cumhuriyet] Halk Partisi mektebi matrutu [okulundan kovulmuş] olanlar, bugün hürriyet hareketinin simaları olmak iddiasında bulunamazlar.”
“Yalancının Mumu”
Orhan Arsal da, Celâl Bayar’a hitaben kaleme aldığı şikâyet broşüründe (“Yalancının Mumu! Orhan Arsal’dan Celâl Bayar’a Açık Mektup”), DP Genel İdare Kurulu’nun mahalli örgütlerden gelen milletvekili adaylarını tüzük hükümlerine rağmen değiştirdiğini ileri sürüyordu. Nâdir Nâdi de, anılarında, Behçet Kemâl Çağlar’ın DP listesinde milletvekili adayı olmasının öyküsüne yer veriyor: “1950 seçimlerine hazırlanırken listesine sürükleyici adlar yerleştirmek ihtiyacı duyan DP, ona başvuracak; Behçet Kemâl Çağlar da, ancak ‘bağımsızlar’ arasında gösterilmek şartı ile adaylığı kabul edebileceğini söyleyecekti. Fakat listeler ilân edildiği sırada adının düpedüz partililer arasına kon[ul]duğunu görür görmez, hemen ertesi günü adaylıktan çekilecekti.” Behçet Kemâl Çağlar’ın adaylıktan çekilmesi nedeniyle, bu yer açık kalacak ve DP seçimi kazanmasına rağmen, bu seçimde CHP adayı, Çağlar’ın yerine Meclise girecektir!
Ahmet Hamdi Başar da, “Yaşadığımız Devrin İçyüzü” adlı anılarında DP listesinde yer alabilmesini Refik Koraltan’ın gayretlerine bağlıyor: “Koraltan, uğraşmış, didinmiş ve nihayet muvaffak olarak beni listelerine sokturmuş...” Halil İmre de, anılarında (“Bir Ömür Bir Kitap”), önce Eskişehir’de DP’de mahalli aday yoklamasına katılıp, listeye giremediğini; fakat daha sonra, Refik Koraltan’ın önerisi ile merkeze başvurduğunu ve bu suretle DP Sivas listesinden aday olabildiğini anlatıyor.
CHP’de olup bitenler
Bir zamanlar bakanlık da yapmış olan, fakat daha sonra hakkındaki bir suçlama nedeniyle Yüce Divan’da yargılanarak beraat eden Suat Hayri Ürgüplü, eski partisinin kendisini aday göstermemesi üzerine, adaylığını bağımsız olarak koymuştu. Sonra DP listesinden aday gösterilecektir. Samet Ağaoğlu, yıllar sonra, Suat Hayri Ürgüplü’nün DP listesinden aday olması için “Aşina Yüzler” kitabında şunları yazacaktır: “Kendisini yine çağıran eski vefasız dostlarının işaretlerine aldırmadan Demokrat Parti listesinden bağımsız olarak Meclise girdi.” CHP Niğde milletvekili Ferit Ecer, yeniden aday olamayınca, DP’ye katıldığını açıklamıştı!
Dönemin basını söylentilerle karışık parti değiştirme haberleriyle dolup taşıyordu: Hürriyet gazetesine göre, Emin Soysal, önce DP’ye girmek istemiş, fakat bu partiye alınmayınca CHP’ye katılmıştı. Ancak bu iddia tekzib edilecektir. Oysa, Vatan gazetesi, Emin Soysal’ın CHP’ye katıldığını haber vermişti bile. Yine Hürriyet gazetesine göre, Refet Bele ile Sinan Tekelioğlu da CHP’den ayrılacak ve DP’ye katılacaklardı. Bele, bu haberi tekzib edecek; Sinanoğlu ise, gerçekten de hemen ertesi gün CHP’den ayrılacaktır. CHP milletvekili Ahmet Kemâl Varınca da partisinden ayrılacaktır. CHP milletvekilleri Hamdi Dayı ile A. Kadir Kalay da partilerinden istifa etmişler ve DP’ye katılmışlardı. CHP milletvekili Esat Uras da -ki aynı zamanda CHP yönetimindeydi- bir başka CHP milletvekili Kemâl Cemâl Önel ile birlikte partisinden ayrılacaktır. Küskünlükler, nedense tam da seçim öncesinde ortaya çıkmıştı!
EMRULLAH NUTKU DP’NİN PERDE ARKASINI YAZMIŞTI
DP’nin önemli isimlerinden Emrullah Nutku, aday tercihleri sırasında, günlüğüne (“Demokrat Parti Neden Çöktü ve Politikada Yitirdiğim Yıllar 1946-1958”), şunları not etmişti:
“İstanbul milletvekili adaylarının tesbiti işine geçilince ortalık yine karıştı. Celâl Bayar, aday listesini kuvvetli ve tanınmış şahsiyetlerle doldurmak, partilileri buna (imâle) eğindirmek istiyor [meylettirmeye çalışıyor]. Sarolist’ler de emeklerinin karşılığı olan kontenjandan vazgeçmiyorlar. Hüsnü Yaman ile [Mükerrrem] Sarol, başbaşa vermişler, kendilerinden başka, adamlarından da mümkün olduğu kadar fazlasını listeye koyma çabasındalar. Benim bu listeye alınmayacağım muhakkak. Ama yoklamaya çok güveniyorum. Parti teşkilâtı, beni hem tanıyor, hem seviyor. Yoklamada alacağım oyları nasıl iptal edeceklerini görmek istiyorum. Aday yoklaması talimatında, yoklama neticeleri ilân edilmez diye, anti-demokratik bir hüküm var. Bu da, Genel İdare Kurulu’nun bir gizlilik tasarrufu... Buna itiraz ettimse de, dinletemedim. (...)
Sarolistler emindiler
Parti tüzüğüne göre yapılacak aday yoklamasıyla adayların kesinleşeceği biliniyorsa da, buradaki küçük liderlerin de, kendi aralarında, kendi adamlarını kayıran bir listeleri olduğunu biliyoruz. Bunlar, birbirlerini destekleyerek, bütün tasavvurları alt üst edebilirler. Sarolistler, [Esat] Çağa taraftarlarını yıkmışlardı. Ama şimdi karşılarında, kendi sanılarına göre, Bayeristler vardı. Onlar ise, Menderes’e intisapla övünüyorlar, onu lider tanıyorlar. Karşılarında onların tutumlarını ve gidişatını beğenmeyen, Bayar’ın eski tanıdığı ve güvendiği işadamları var. Turgut Bayar (Celâl Bayar’ın oğlu) da bunların içindeydi. Bayar, onun listeye alınıp, aday gösterilmesine bile teşebbüs etmedi.
Ben, Bayar’ı, daha partiyi kuracağı zaman, milletvekilliğinden de istifa ederek, nötr kalması jestinden beri, saygıdeğer bulmaktayım. Sarolistler, parti teşkilâtını adeta boynu bükük bir tevekkül ve itaatle ellerine geçirmiş olduklarından, aday yoklamasında da kendi listelerini kazandıracaklarından emindiler. Fakat Bayaristlerin çapı kendilerinden üstün olduğundan, kombinezonlarının Bayar’ın müdahalesiyle bozulacağından korkuyorlar.
Liste mücadelesi
Hem de bu girişimi vaktinden evvel önleyebilmek için Bayaristleri her fırsatta Adnan Menderes’e fitliyor, onu tahrik ediyorlar. Oysa Bayar, seçimle tayin olunan bir listeye müdahale edecek karakterde değil. Zaten bunun için değil mi ki, kurucu üçgenin entrikalarıyla başa çıkamaz oldu. Şu sırada liderler arasında dışarıdan görünen bir dayanışma varsa da, gerçekte Sarolistlerin gayretkeşliğinden oluşan şüphe ve vehimler yüzünden, liderle arasında gizli bir mücadele bulunduğunu biliyoruz.
Bilhassa Menderes ile Köprülü, her anlaşmazlıkta Bayar’a cephe almış hissini veriyorlar. Sarol, bu anlaşmazlık ve çatışmayı ya da rekabeti körüklemekle, kendi mevkiini sağlamlaştırdığına seviniyor. Bayar’ın bütün hareketlerini Menderes’e haber veriyor. (...) Görüşüme göre, Menderes tipinde bir insan, başındaki lideri etkisiz hâle getirmek için, iktidar olmayı bekliyor. (…) Yeterli oyu aldığımı öğrendiğim hâlde, gizli yapılan tasnifte kazanamadığım ya da kazandırılmadığım anlaşılıyor. (...)
Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ali Fuat Cebesoy ve Halil Özyörük... (...) Bunların partimiz listesinde bağımsız olarak aday gösterilecekleri anlaşılıyor. (...) Yeni bir Cumhurbaşkanı aramakta olduğunu bildiğim C[elâl] Bayar’ın bu teşebbüsü, Rauf Orbay’ın bana hatırlattığı gibi, sakın bunlar da gemi arslanı olarak düşünülmüş olmasın?
Bir hafta önce üniversite rektörü Prof. Sıddık Sami Onar’a Cumhurbaşkanlığı teklif edildiği ve onun özür dileyerek hoca kalmak istediğini bildirdiği kulağıma çalındı. Ne derece doğru bilmem... Oysa, bir yandan da Köprülü-Menderes ikiliğinin şimdiden kabineyi hayalen kurdukları ve Celâl Beyi Cumhurbaşkanı yapıp kızağa çekmek istedikleri de kulağıma çalınan havadislerdendir. O zaman meydan onlara kalacak... (...) Beni ilk müteşebbis heyetini kurduğum Erzurum’dan aday göstermişler.”
CHP’NİN BUGÜNKÜ ADAYLARI ÜZERİNE
Benim dikkatimi çeken, adaylardan önde gelenlerin soyadları oldu. Partide dededen toruna, babadan oğula, eşten (eski) eşe verasetle geçen makamların bolluğu, hafif saltanatı ve aristokrasiyi andırıyor doğrusu... Bu türden tercihler, partide örgütsel çalışmanın değerini düşürür. Parti tabanından yükselmenin önünü kestiğinden, bir süre sonra parti örgütlerinde çalışmaya gönüllü bulmayı da zorlaştırır. İşlerin yukarıdan hallediliyor olduğuna ilişkin izlenim verilmesi bu bakımdan yanlıştır. Ama bence asıl yanlış, partide hanedan aileler olduğuna ilişkin görünümdür. Seçim sırasında bu durum muhtemelen karşı partiler tarafından kullanılacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016