Ceyda Karan
Küreselleşmeci neoliberal masayı devirmeye çalışan ABD Başkanı Donald Trump hasım gördüklerine hakikaten ‘ekonomik savaş’ başlattı. Yani; Çin, Rusya, İran ile AB (Almanya)… Küreselleşmeden zarar gördüğüne inandığı ülkesi için ‘Önce Amerika’ derken, Amerikan kalesinin
surlarını yaptırımlar ve gümrük duvarları üzerinden yükseltiyor. Diplomasiyi salt kendi taleplerini kabul ettirme yolunda bir ‘savaş aracına’ indirgiyor.
***
Çin’e karşı aylarca kâh kendi kendine atışıp, kâh yumuşak mesajlar verdikten sonra ‘ticaret savaşı’ için düğmeye bastı. ‘Bizim borç harç var’ demeden neredeyse ABD’deki tüm Çin ürünlerine gümrük duvarları çekmekte. Çinliler ‘şantajı kabul etmiyor’, misillemeye gidiyor. Asya, Avrupa ve Amerika’daki şirketler, yatırımcılar dünyanın iki büyük ekonomik gücünün tam gaz ticaret savaşına tutuşmasından ürkmüş görünüyor. Sanki Trump ‘kim daha önce pes edecek’ oyunu oynuyor. Uzmanlara göre Pekin’in büyük ticaret fazlasından hareketle Çinlilerin kaybedecek daha fazla şeyi olduğunu düşünüyor. Pekin’i ABD ekonomisi ve işçilerinin sırtından adil olmayan ticaretle yılda 500 milyar dolar kazanmak ve entelektüel hırsızlıkla suçlarken, ülkelerini bırakıp Çin’de ucuz işgücüne üşüşmüş Amerikan şirketlerinden bahsedecek değil!
ABD’de kasımdaki ara seçimlerde Cumhuriyetçilere prim yaptıracak gibi görünürken yeniden seçilmeyi hesaplıyor. Oy tabanında Çin karşıtı histerisinin karşılığı çok. Üstelik Amerikan ekonomisinin büyüme seyri, güçlü dolar ve işsizlik rakamlarıyla faiz oranlarında gidişat olumlu.
Ve Bloomberg, Pekin’in ABD hazine borcunu almayı durdurabileceğini yazarken, bunun kendisini de nasıl zorlayacağına dikkat çekiyor. Trump’ın küreselleşmenin yeni yıldızı Çinlilerin sinirlerini gerdiği muhakkak.
***
ABD başkanı şov adamı. 13 Temmuz’da Rusya Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki zirvesinde çizdiği resimle ABD kamuoyunu ayaklandırdı. Ama 2016’da seçilmesinde Rusya’nın rolü olduğu iddiaları, yani kendisini dışlayan kurumsal yapının yumuşak karnını kaşıdıktan sonra her başlıkta Moskova’ya girişiyor.
Rusya’ya Kırım krizinden beri ciddi yaptırımlar uygulanmıyormuş gibi bu kez saçma sapan bir vaka üzerinden en ağır yaptırımlar devreye sokuluyor. Hani şu Britanya’nın ortaya kanıt koyamayıp medya manipülasyonu yaparken komik durumlara düştüğü eski Rus MI6 ajanı albay Skripal ve kızının zehirlenmesi üzerinden. İlk yaptırım 15 gün içinde yürürlüğe giriyor ve Rusya elektronik cihazları ve çifte kullanımlı ürünlerinin ABD’ye ithalatını men ediyor. İkinci dalga daha ciddi ve 90 günlük ültimatom var. Rus Havayolları şirketi Aeroflot’un ABD’ye uçmaktan men edilmesi dahil diplomatik sınırlamalarla yetinmiyor, ABD ürünlerinin Rusya’ya ihracatını durdurmayı içeriyor. Rusya’dan ‘bir daha kimyasal saldırı yapmayacağı’ yönünde absürt bir garanti isteme kibri eşliğinde.
Haliyle geçen hafta Rusya Güvenlik Konseyi toplandı. Moskova durumu ‘Ekonomik Barbarossa’ görüyor, kendisine ekonomik savaş açıldığını görüyor. Ve kim bilir Kremlin’de hangi tilkiler dolanıyor. Üstelik bir de ABD Kongresi’nde de Rus bankacılık sisteminin uluslararası işlemlerini hedef alan ve ‘cehennemden gelen yaptırımlar’ diye anılan bir başka tasarı beklemekte.
***
Avrupa’da da durum parlak değil. Trump, AB ile de otomobil dışı ürünlerde ticaret savaşından kaçınmak için kısmi uzlaşma olsa da güvensizlik bitmiyor. Avrupa İran’la nükleer anlaşmanın çöpe atılmasının faturasının derdinde. Bu açıdan Merkel’in 18 Ağustos’ta Putin ile Berlin buluşması bu kez daha mana kazanıyor.
Velhasıl ABD kendi tesis ettiği sistemle boğuşurken, anti-Amerikanizm kamçılanıyor. Trump’ın umurunda mı? Dağıttığı küreselleşme masasının altında dünya ahalisi olarak birlikte kalacağız.
***
Hal böyleyken Türkiye’de iki bakan ABD’ye gidemiyor. Kuvvetle muhtemel ‘olmayan’ mal varlıkları donduruluyor. Tartışmalı F-35’lerin teslimini askıya alan ABD savunma bütçesi onaylanıyor ama 90 gün sonraki rapora bağlanıyor ve Türk pilotların eğitim uçuşları sürüyor. Türkiye ekonomisi bizatihi yağma-talan modeli yüzünden dibe vuruyor. ABD’ye bedavadan sallarken biz kendi kendimize karşı ekonomik savaştayız!
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2023
27.12.2021
12.10.2021
24.05.2021
19.05.2021
12.05.2021
29.04.2021
23.04.2021
1.02.2021
25.01.2021