Ergun BABAHAN
Minicik evladının cenazesini toprağa veremediği için derin dondurucuya koymak zorunda kalan bir anne, balkona çıktıklarında uzun namlulu silahlarla vurulup öldürülen kayınvalide... 7 gündür susuz, elektriksiz, ekmeksiz, dünyadan iletişimi koparılmış biçimde, ateş altında yaşatılan
100 bin insan…
Bu kıyımı duygusuz, tepkisiz bir biçimde izleyen Müslümanlar, Geziciler, muhalefet partileri ve Türkiye kamuoyu...
Evet, hiç bir devlet eli silahlı bir grubun herhangi bir yerleşim bölgesinde özerklik ilan etmesine izin vermez. Ama demokratik hiç bir devlet de eli silahlı 40-50 kişi yüzünden 100 bin kişiye eziyet etmez, kıyım yaşatmaz. Mücadelesini hukuk içinde yapar.
PKK’nın taktiği açık: Bölge halkını bu devletin faşist bir devlet olduğuna, kurtuluşun halk isyanından geçtiğine ikna etmek. Bunun için de geniş halk kesimlerini olabildiğince devlet güçleriyle karşı karşıya getirmek, diğer yerleşim bölgelerindeki insanların vicdanını kanatan görüntüleri ortaya çıkarmak istiyor.
YARGISIZ İNFAZLARLA BÜYÜDÜ...
PKK’nın asıl gücünü 12 Eylül’ün Diyarbakır Cezaevi başta olmak üzere, tüm bölgede gerçekleştirilen kıyım ve baskıdan aldığını unutmamak, hep akılda tutmak gerekir. PKK 30-40 kişilik bir güçten bugünkü haline Diyarbakır’da, Hakkari’de yapılan işkenceler, yargısız infazlar ve aşağılanan insan onuru yüzünden geldi.
Aradan geçen 30 yılı aşkın zamanda devlet aklının değiştiğini söylemek mümkün değil. Hala kırarak, ezerek, gerekirse öldürerek hakimiyetini sürdüreceğine inanıyor.
Bununla da kalmıyor, HDP’yi ve Türkiye çapında bir yıldız haline gelmiş Selahattin Demirtaş’ı hedef alıyor. Siyaseti ve siyasetçiyi devreden çıkarmasının tek sonucunun bölge halkının yüzünü tamamen PKK’ye dönmesi olduğunu görmüyor.
Yöntemlerini eleştirin, nefret edin, küfredin… Ne yaparsanız yapın. Bölge halkı açısından ortada tek bir gerçek var: Bugün Türkiye Kürt realitesini tanıyorsa, bu yolda küçük de olsa adımlar atmışsa, HDP şemsiyesi altında Meclis’e girmişse, bu AKP’nin demokratik tavrından dolayı değil, PKK’nın silahlı mücadelesi sayesinde olmuştur.
BÜTÜNLÜĞE İNDİRİLEN DARBE ...
Bugün Demirtaş HDP Genel Başkanı ise başka insanlar cezaevlerinde işkence gördüğü, dağlarda öldüğü için böyledir. Bu nedenle daha ilk günden Demirtaş ve HDP’den PKK’yı şeytanlaştırmasını beklemek gerçekçi değildir.
Bölge halkı HDP’nin seçim zaferini büyük bir coşkuyla karşılayarak tercihinin artık silah değil, siyaset olduğunu göstermiştir. Ancak Saray ve AKP’nin politikaları, HDP’nin Kandil’e karşı güç kazanmasını, elini kuvvetlendirmesini önlemiş, bu partiden sağlayabileceği faydayı sıfırlamıştır.
Cizre’de bugün yaşanan kıyım, bu gelişmeyi ellerini ovuşturarak veya sessizce izleyenlerin beklentisinin aksine bu ülkenin birlik ve beraberliğini güçlendirmeyecektir.
Kürt halkı Cizrelilerin yaşadığını unutmayacaktır. Tıpkı Diyarbakır Cezaevi’ni, Kobane’yi unutmadığı gibi. Yapılanlar sadece insan hakkı ihlali değil, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne indirilen bir darbedir. Devlet, akıl tutulması yaşamakta ve Cizre’de yaşattığı şiddetle diğer merkezlere gözdağı vermeye çalışmaktadır. Tam tersi olması daha muhtemeldir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021