Ergun BABAHAN
Tek bayrak, tek millet, tek vatan yetmedi; tek inanç şartı getirildi. Laik bir hukuk devletinde, devletin başının yurttaşlarının neye inanıp neye inanmadığıyla işi olmaz. Laik hukuk devletinde Sünni, Alevi, Zerdüşt, Hristiyan, Şii, ateist diye ayırt edilmez yurttaşlar. ‘Bunlar Zerdüşt, bunlar ateist'' söylemi Ortadoğu'yu cehenneme çeviren zihniyetlerin söylemidir ve bir halkı diğerinin gözünde şeytanlaştırma riski taşımaktadır.
Söylemekten, yazmaktan dilimizde tüy bitti ama Erdoğan'ın üslubu değişmedi. İçeride ve dışarıda kuşatılmışlık hissi arttıkça üslubu daha sert, daha incitici ve bölücü hale geliyor ne yazık ki. Bu üsluptan Hizmet mensupları da, Kürtler de, seküler kentliler de nasibini alıyor. Kendi tabanını güçlendirip tahkim edeceğim derken toplumun temelini zedeleyen bir yaklaşımın bu ülkenin Suriyelileşme riskini artıracağı açıktır.
Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin barışa, huzura ve hukuka kavuşamayacağı her geçen gün daha net şekilde ortaya çıkıyor. Erdoğancı veya AKP'li olmayan herkesi ötekileştiren bu yaklaşım toplumun farklı kesimleri arasında belirmeye başlayan nefret duygusunu daha da derinleştirip onarılmaz hale getiriyor.
Fotoğraf açıktır: Türkiye, içeride hukuku askıya almış bir devlet olarak kanlı bir iç savaşın eşiğinde durmaktadır. Buna ek olarak, başta bölge olmak üzere dış politika yaklaşımları içerideki sorunların kangren haline dönüşme riskini artırmaktadır. Türkiye bugün Saddam Irak'ı, Esad Suriye'si, Kaddafi Libya'sı gibi anılan bir ülke haline gelmiş bulunmaktadır ne yazık ki.
Batı'dan bakıldığında Erdoğan yönetimindeki Türkiye, Kürtlere karşı başta IŞİD olmak üzere köktendinci örgütleri destekleyen, kendi kentlerini bombalayan, sivil halkı öldüren bir devlet görünümündedir. Bununla da kalmamış, İranlı bir gencin kirli para oyunlarına alet olup yargısını kirletmiş bir ülke görünümü de eklenmiştir bu tabloya.
Amerika'daki yargı süreci ilerledikçe, Erdoğan ve ailesinin adı daha sık mahkeme salonunda anılmaya başladıkça Erdoğan'ın Amerika'ya karşı tavrını sertleştirmesi ve Savcı Bharara'nın iddianamesinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarını koruduğu için gündeme geldiği algısını güçlendirmeye çalışmasını tahmin etmek yanlış olmayacaktır. Dünyanın tek süper gücüyle giderek kötüleşecek ilişkilerin etkisini güvenlikten ekonomiye yayılan bir alanda göstermesi kaçınılmaz hale gelecektir.
Reza Zarrab davası ve Suriye'de YPG öncülüğünde IŞİD'e karşı başlatılan savaş, Türk-Amerikan ilişkilerinde tahmini çok zor sonuçlara yol açacaktır. Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkarak, ‘Rouge' denilen devlet sınavına yaklaştıkça hem içeride, hem bölgede, hem de uluslararası arenada işi giderek zorlaşacaktır.
Erdoğan ile ortaklık içinde Kürtlere, Hizmet mensuplarına, demokratlara, akademisyenlere savaş açan devlet zihniyeti, güçlendirmeye çalıştığı devletin temelini oymaktadır.
İnsanları inançlarına, giysilerine, etnik kökenlerine, giyim kuşamlarına göre kategorize etmek, içinde bulunduğumuz durumu tam bir kabusa çevirmekten başka bir sonuç vermeyecektir. Tek kişinin ikbalinin bir ülkeyi cehenneme çevirmesini izlemek gerçekten acı verici. Manhattan'daki duruşma süreci ve YPG'nin Amerika desteğinde Suriye'de kazanacağı başarılar bu gidişatı daha da çekilmez hale getirecektir. Erdoğanlı bir Türkiye'nin çıkışı yoktur. Bu çıplak bir gerçektir.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021