Ergun BABAHAN
Türkiye, Amerika ile yaşadığı S-400 krizinin gölgesinde Suriye ve Irak’ta işbirliği çabalarını sürdürüyor. Yıllardır Irak sınırının yanlış çizildiğini savunan Türk Silahlı Kuvvetleri Amerika’nın onayı ve Barzani yönetimin desteği ile Hakurk bölgesinde stratejik tepeleri işgal harekâtı başlattı…
PKK ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin arasını açan bu gelişmeye Kandil, Barzani yönetimini “Bu işin sonu çatışmaya gider” noktasına varacak şekilde uyarıda bulundu. Ancak KDP, Barzani’nin Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından bu işbirliğini daha da güçlendirdi ve kontrolündeki kimi tepeleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devretti.
Barzani yönetimi PKK’nin Irak’taki varlığının bölgeyi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hedefi haline getirdiğini savunuyor ve PKK’nin bölgeden çekilmesini talep ediyor.
Ankara’nın planının çok geniş bir alana yayılan Kandil’i KDP ve İran üzerinden kıskaca almak, stratejik tepeleri kontrol altında tutarak Türkiye’ye sızmaları önlemek olduğu anlaşılıyor. Dağlık ve yabancı bir coğrafyada ne kadar başarılı olunur kestirmek zor ama burada bir müzakere masası kurulmasının gündemde olmadığı kesin. Erdoğan yönetimi, Kürt hareketini askeri yöntemlerle halledebileceğine ikna olmuş görünüyor.
Suriye’de ise Amerika’ya verilen mesaj şu: Siz burada kalıcı değilsiniz. Şimdiden Fırat’ın doğusunu bize teslim edin, YPG çekilsin ve bölgede kontrolü Türk Silahlı Kuvvetleri ve desteklediği milis güçler alsın…
Görüşmelerden bilgisi olan gözlemciler Amerikan tarafının bunu kabul etmesinin imkânsız olduğu konusunda hemfikir. Ankara’nın bu noktada Abdullah Öcalan’ı devreye sokmayı planladığı ve Öcalan’dan YPG’yi sınırdan çekilme konusunda ikna için çalışmasını istediği yönünde… Burada Öcalan’a verilecek tek ödünün ise katı izolasyonun kalkması olduğu belirtiliyor.
HDP’nin seçimdeki rolünü azaltmak için devreye sokulmak istenen Abdullah Öcalan’ın mektubu istenilen sonucu vermemiş ve Kürt seçmen pazar günkü seçimde blok olarak Ekrem İmamoğlu’na oy vererek AKP adayının farklı şekilde yenilmesine kilit rol oynamıştı.
Öcalan’ın Kürtlerin Suriye’deki varlığını yakından ilgilendiren bir konuda Ankara’nın talebine kolayca evet demesi şüpheli. Ancak, ortadaki tablo Türkiye’nin ne içeride, ne de dışarıda Kürtlerle müzakereye hazır olmadığı ve sorunu askeri yöntemlerle çözme konusunda kararlı olduğunu gösteriyor.
Bu gelişmeler yaşanırken Suriye Demokratik Güçleri (SDG) pazar günü yeni yerel altı konseyin oluşturulduğunu duyurdu. Bu hamlenin amacının Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri otoriteyi yerelleştirmek olduğu belirtildi. The Defense Post’dan Jared Szuba’nın haberine göre bu konseyler Tel Abyad (Gıre Spi), Kobane, Rakka, Qamışlo, Kobane, Tabqa, ve al-Hol kentlerinde kuruldu.
SDG açıklamasında bu girişimin amacının bölgedeki askeri ve güvenlik güçlerini daha iyi koordine etmek ve yerel liderleri karar verme sürecine daha etkin katmak olduğu belirtildi.
Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Generaal Mazlum Abdi’nin ANHA’ya yaptığı açıklamaya göre bu güçlerin içinde 70 bin asker, 30 bin sınır muhafızı ve 5 bin de özel kuvvetler mensubu bulunuyor.
Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri’nin temel unsuru olduğu YPG’nin PKK ile ilintili olduğunu savunarak Kürt güçlerin sınır bölgesinden çekilmesini istiyor. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer bu olmazsa başta Menbiç olmak üzere Fırat’ın doğusunun işgal edileceği konusunda ısrarcı olmuştu ancak Haziran 2018’de Amerikan yönetimiyle Menbiç yol haritasıyla anlaşmaya varılmış ve bu açıklamalar sona ermişti. YGP şu anda kentten çekildiğini belirtiyor ancak Ankara bu açıklamayı gerçekçi bulmuyor.
Bütün bunlar yaşanırken Recep Tayyip Erdoğan, ay sonunda Japonya’da Trump ile yapacağı görüşmeye hazırlanıyor. Erdoğan’ın en büyük beklentisi S-400 alımı nedeniyle Amerikan tarafının Türkiye’yi sadece F-35 programından çıkarması ve başka yaptırımda bulunmaması. Ancak gerek CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) gerekse Kongre’nin kararlı tutumu Trump’ın elini kolunu bağlıyor.
CAATSA'nın 231'inci maddesi, Rusya'nın istihbarat veya savunma sektörleri ile alışveriş yapan kişi veya kurumlara yönelik yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Rusya'nın Avrupa ve Avrasya'daki etkilerine yönelik olarak eskiden beri uygulamada olan yaptırımların devamını, Başkan’ın bunları kaldırma yetkisi konusunda ise Kongre'nin onayını öngörüyor.
CAATSA kapsamında yaptırımları engellemek için Başkan Trump'ın, Türkiye'nin S-400 alımının Rusya savunma sanayii ile "önemli bir alışveriş olmadığını", NATO'nun veya ABD'nin askeri operasyonlarını etkilemeyeceğini ifade etmesi gerekiyor.
Aynı zamanda Trump'ın, Kongre'nin çeşitli komitelerine, bu anlaşmanın ABD-Türkiye ilişkilerine zarar vermeyeceğini anlatan bir mektup göndermesi gerekiyor.
Özetle Trump yaptırım kararına uymak zorunda, ancak yaptırım alanlarını seçmekte yetkisi var. Fakat Rahip Brunson krizinde uygulamaya koyduğu sembolik yaptırımlar ve attığı iki tweet bile Türkiye ekonomisini altüst etmeye yetmişti.
Türkiye’nin şu anki orta ve uzun vadeli dış borç toplamı 328 milyar dolar. Bu borcun üçte ikisi özel şirketlerin. Özel şirketlerin ayrıca 138 milyar dolar kısa vadel borcu var ki, bu borcun da önümüzdeki yıl ödenmesi gerekiyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin bonolarını çöp seviyesine düşürüp yabancı yatırımcılarını riskler konusunda uyardığı bir dönemde en küçük yaptırım kararının bile ekonomide yeni bir büyük tahribat yaratması kaçınılmaz. Ancak Amerikan kanadından sızan bilgilere göre, Dışişleri ve Pentagon Başkan Trump’ın Japonya zirvesi ardından Türkiye’yi ziyaret kararı alıp Amerika’nın kararlılığına gölge düşürmesinden endişeli...
© Ahval Türkçe
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021