Ferhat KENTEL
Bazen kabak tadı hissi uyanıyor insanın içinde. Nasıl bir toptan zehirlenme yaşadıysak, “herkes herşeyi herkesten daha iyi biliyor”, yani bildiğini zannediyor.
Uludere’de öldürülen 34 can özür ve biraz olsun saygı beklerken, “kaçakçılığın ölümü hak edebileceğini” düşünenler, başkalarına bulaşmaktan ödü kopan “cemaat” mantığı içinde ördükleri duvarların arkasından hep ne kadar “haklı” olduklarını anlatıyorlar... gayet soğuk bir biçimde...
Uç bir örnek belki ama, 15 mayısta Taraf’ta yer alan ve Neşe Düzel’in yaptığı röportajda 70’lerin İGD’sinin önde gelenlerinden Alaiddin Taş’ın anlattığı bir hikaye...
“12 Eylül’ün yani darbenin ayak sesleri geliyor ve birbirine yakın üç partinin TKP, TİP, TSİP gençlik örgütleri İGD, SGB ve Genç Öncü, darbeye karşı birlikte davranmak üzere biraraya geliyor. Hazırlanan bildiri, uzun tartışmalardan sonra “tahmin bile edemeyeceğimiz” bir noktada tıkanıyor: bildiride “mücadele” mi denecek, “savaşım” mı denecek? Çünkü “mücadele” bir grubu, “savaşım” öbürünü çağrıştırdığı için anlaşamıyorlar!”
Durup, altını çizerek bir dakika düşünelim: “Darbe geliyor!” Yani önemli bir şeyler oluyor, değil mi? Peki ne yapıyor bu “en aklı başında” örgütler? Burunlarından kıl aldırmıyor... Çünkü kıskançlıkla korudukları örgütleri (cemaatleri), kimlikleri, kitlelerine vermeleri gereken “mesajları” ve“ilkeleri” var... Bunlar var ama daha da önemlisi, karşılarındaki insanlara zerre kadar “güvenleri” yok...
İşin kötüsü, haklılığını ispat etmek için “rasyonel” argümanlar arkasına saklanan bütün bu “fikir tartışması” görünümündeki itişmeler dehşet bir “kibir” ve “bilgiçlik”le kuşatılmışvaziyette...
Bu karşılaşmalarda “özür dilemenin” anlamı “aşağılanmak” olarak görülüyor; “hoşgörü” ise “aşağılamak”, sanki kendini “çocuk karşısında büyük” yerine koymak... Modernliğin bütün soğukluğunu taşıyan “tam teşekküllü aktörler”in, tanımlama, tanıma ve tanınma hastalığını tezahürleri olarak, ne özür diliyoruz, ne de hoş görüyoruz.
Kendi kendini yalanlayan akıl yürütmelerle dolu soğuk bir dil bu... “Neden ‘hoşgörü’ göstereyim; karşımdakini ‘tanıyorum’ ve onu kendini anlatma kapasitesine sahip bir aktör olarak kabul ediyor ve aşağılamıyorum!” diyen, ama onu “tanımlama” hakkını kendinde gören bir soğukluk bu. Hem “En iyiyi, en doğruyu ben biliyorum, ötekine güvenmiyorum” ve hem de “karşımdakini aşağılamıyorum” deyip,“hor gören” bir mantık...
Ve bu soğukluktan hiçbir “cemaat” vareste değil. “Korku”dan başka doğru dürüst dile getirdikleri bir şey olmayan, Ermenilerin çektikleri acılardan bahsedenlerin “kanında Ermenilik” arayan, başörtüsü özgürlüğünü savunanları “AKP’ci”, “Kürtleri duyun” diyenleri “PKK’lı” diye yaftalayan Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri bir kenara bırakalım...
Ne liberaller, ne solcular, ne Kürt (ya da başka etnik) milliyetçiler, ne de muhafazakâr-İslamcılar... Bunların hepsinin içindeki farklı cemaatler de modernliğin keskinliklerinden, soğukluklarından, ikiye indirilmiş gerilimlerden dibine kadar nasiplenmiş durumdalar.
Dünya kadar adaletsizlikle canları yansa da, bırakın kafa karışıklığına, ara renklere bile tahammül edemiyorlar. Kendilerinde “hata” olamayacağı için, başkalarının da “hatasızlıkları” olabileceğini kabul edemiyorlar.
Bu yüzden “hoş görmüyorlar” ama “hor görüyorlar”...
Ancak “cemaatleşmiş” bu “modern aktörlerin”, gözden kaçırdıkları bir şey var: hoşgörü sadece tek taraflı değildir; yani sadece başkasına tepeden bakarak “affetmek” anlamına gelmez; “hoş görmek”, “hoş görülmekle” birlikte iç içe gider. Yani hoş görmek, karşıdakinin hata yapabileceğini, onun bir fikrini en iyi şekilde anlatamamış olabileceğini kabul etmek ve “muhabbete” devam etme iradesini göstermektir. Aynı zamanda kendisinin de “hata yapabileceğini”, fikrini en iyi şekilde anlatamamış olabileceğini kabul etmek demektir.
Bunun ön koşulu ise cemaatin yarattığı sahte özgüvenden çıkıp, karşıdakine güvenmek; değişmekten korkmamaktır.
Tabii, bütün bunlar, “ilke”, “omurga” falan gibi “değişmezliğin” süslü laflarının arkasına saklananlar tarafından gülüp geçilecek sayıklamalar olarak görülebilir. Görsünler, bir lafım yok...
Ama her iki tarafta da “çok bilen takımlar” arasındaki mesela “1 Mayıs’ta kim suçlu ispat yarışması” sürerken...
Yakup Köse “Allah-u Ekber” dediği, Cihan Kırmızıgül “poşu” taktığı için hapislerde sürünmeye hazırlanıyorlar...
İş cinayetlerinde ölen insanların sayısını tutamaz hale geldik...
Ergene Ovası’nda zehir akmaya devam ediyor ve o topraklarda yetişen “kimyasal katkı maddeli” tarım ürünleri sofralarımıza boca ediliyor...
1864’te yaşadıkları soykırımı 21 Mayıs’ta anan Çerkesler bugün anadillerini giderek unutuyorlar.
Lütfen, “1 Mayıs’ı sorgulamayalım mı, geçmişimizle yüzleşemeyelim mi, devletin rolünü tartışmayalım mı?” falan demeyin... Tabii ki sorgulayın, bilakis... Ama orada ürettiğiniz “horgörüyle” aslında pekâlâ hepinizin derdi olan bu mevzular hakkında konuşabilecek haliniz kalıyor mu?
Ya da Yakup Köse’nin “Allah-u Ekber” demesinin modern siyaset terminolojisine uyup uymadığını; “iş cinayeti” yerine “iş kazası” demek gerekip gerekmediğini; Çerkeslerin yaşadığının “soykırım” mı “sürgün” mü olduğunu şehvetle tartışmayı mı tercih edeceksiniz?
Ya da biraz tevazu?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Hüsran Yaşayanlar İçin Yaşasın Düşman!
9.07.2024 - “Min selamûn kalben li Filistin!”
16.04.2024 - Ayasofya’dan Ram tapınağına ihtişam ve erkeklik
5.02.2024 - Siyaset asla sadece siyaset değildir
12.07.2023 - Özgürlük mücadelesi ve devlet tapıncı…
24.01.2023 - Bağlılık savaşında duyguları yaratmak
26.11.2021 - 2021’de sivil toplumu yeniden düşünmek
2.05.2021 - İrrasyonel çağ – duygusal aidiyetler
16.04.2021 - Erkeklik ve din
10.10.2020 - On yıl sonra “yetmez ama evet”
9.09.2020
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
baris seven
Aylarca Osloyu Silvan saldırısıyla PKK devirdi dediniz. Başbakan Erdoğan sonunda Silvanla alakalı olmadığını belirterek, samimi değillerdi ondan biz kestik deyiverdi. Şimdi PKKden Kürtlerin hala en temel dilinde eğitim hakkını bile Kürde karşı pazarlık malzemesi haline getiren, ee sen mahkemede Kürtçe mi konuşacan, ver parayı konuş! diyen devleti politik esneklik ile yola getir demek tam bir aymazlıktır. AKPnin işine gelmeyen her olay için ama ben yapmadım kurnazlığı!
Îsmaîl Girikî
Etyen PKK yi kurdurtan devlet Kürd ulusal davasi icin bir muhataplik istekleri yoktur. Bugünde bu durum gecerli.PKK yani partiya Karkerên Kemalistan(PKK) tam kemalist gerici ve diktatoryel fikrine oygun kurulmustu.PKK da siyasi akil Kürdler acisinda yoktur.MIt ve acik Ergenekon ve Emniyet PKk ile hala isbasindalar. Hukumet hala Ergenekonla savasiyor gibi gösterebilir, ama Hukumet PKk nin bu anti Kürdistan düsmanlik siyasetine memnun.Öcaln i biraksalar bile o Kendisi istemez. Karagahi emin eller
Murat yildiz
Isminize baktigimda daha farkli bir yazi bekliyordum ama... Kürtler ve Pkk kpnusunda yazi yazacaksaniz, önce kürtlerin ulus olmaktan dogan temel ve dogal haklarinin nasil gaspedildigini yazin, siz gitmis kürt halkina bomba yagdiran fasizme karsi verilen hak ve özgürlük mücadelesinin gereksizligini anlatmaya calismissiniz. Yuh beee. Kürtler haklarinin nasil alinacaginin yolunu cok iyi biliyor. Savasla. Kardeslkk edebiyati dönemleri bitti, mahcupyan bey.
Ad Soyad Giriniz...
Kolaysa ayni yaziyi Hamas icin yaz, mesela deki yakinda yok olacaklar, bitecekler falan. Yazabilir misin? Ustelik Hamas roketlerini direk sivillere yolluyor. Yazamazsin!
veysel saka
Yazık özgürlükçülüğüne inandığımız mahcup yan arkadaş resmen iktidarın devletin tek taraflı probogandasını aynı zamanda tehdit ediyor ben böyle anladım yanlış anladımsa mahcupyan arkadaş düzeltsin beni osloda haburda sürecleri kim durdurdu aclık grevini kim durdurdu bir sürü sayabilirim entellektüelizm adına omurgasız belkemiksiz ırkcı tek tekci tarzı anlamakta zorlanıyorum.sanki hükümet tarafından kaleme aldırılmış hissi oluştu bende...
Ad Soyad Giriniz...
Tehdit mi ediyor tesbit mi ediyor belli degil, aparatcik gazeteciler sizi!