Mahmut ÖVÜR
Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP, İstanbul ve Ankara adaylarını açıkladı... Sürpriz yok, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aylar hatta yıllar önceden kafasına koyduğu iki ismi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu partiye kabul ettirerek başkan adayı ilan etti.
Böylece her şeyin genel başkanın iki dudağı arasında olduğu gerçeğini CHP'liler bir kez daha tattı. Ama içlerine sindiremediler.
Ankara ve İstanbul örgütlerinde derin bir sessizlik var ve heyecansızlık had safhada.
Hepsi, ortaya çıkan tablonun bir siyaset mühendisliği ürünü olduğunun farkında...
CHP deyim yerindeyse tam bir siyasi çaresizlik içinde. Bu yüzden umut veren yeni bir siyasi yaklaşımla değil, sağcılığı ve sağ siyaset dili kullanan siyasi aktörleri aday yaptı. Buna bir de gizli HDP ittifakını ekleyin.
Yavaş'ın MHP'liliği zaten biliniyor.
Aday sürecinde de "rozetsiz" olacağını söylemişti. İmamoğlu ise CHP gençlik kollarından gelmesine rağmen sosyal demokrat değil, "sağ" siyaset dili kullanıyor.
Seçilmesinin en önemli nedeni de bu.
Ayrıca yeni yeni başlayan seçim kampanyası da bunun üzerine kurulu. Daha ilk adımda başörtülü annesiyle ortaya çıkması bunu gösteriyor. Düşünsenize 95 yıllık tarihiyle övünen CHP, iki büyük şehirde CHP'li kimliğiyle bilinen bir aday çıkaramadı.
Anlaşılan CHP, Ekmeleddin İhsanoğlu ve en son "benim annem de kapalı" diyerek dindarları kazanacağını sanan Muharrem İnce deneyiminden hiç ders almamış...
Bu da kuşkusuz yeni bir hayal kırıklığının kapısını aralıyor. İlginçtir bu duruma şimdilik kimse de sesini çıkartmıyor. Bunun bir nedeni garanti ilçelerde belediye başkanlığı beklentisiyse bir diğeri de 1 Nisan sabahı yaşanacak yenilgi hesabıdır.
CHP içinde o hesabı yapan çok sayıda aktör ve grup var.
Peki bu ruh haline rağmen CHP'lilerin motivasyon kaynağı nedir?
Onlara göre, ekonomik kriz giderek derinleşecek ve AK Parti'den kaçış hızlanacak.
CHP, AK Parti'den kaçacakları sağ söylemli adaylarla çekerek, yerel seçimi kazanacağını umuyor.
Oysa hesaba katmadıkları bir Başkan Erdoğan gerçeği var. O gerçekle Türkiye, küresel siyasette yeni bir döneme eviriliyor.
Buna paralel ekonomi yönetiminden, terörle mücadeleye tarihinin en kararlı dönemini yaşıyor. Dünya ve bölge derin bir sıkışma yaşarken Türkiye'de süreci doğru yöneten güçlü bir yönetim var ve bunun iç siyasete yansımaması mümkün değil.
Seçmen, şehrini kimin yöneteceği kadar, ülkeyi kim bu koşullarda daha iyi yönetir sorusuna cevap arayarak oy verecek.
Bu tabloya İstanbul'da Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın geçmiş başarısı bir yana samimiyetini ve sahiciliğini, Ankara'da ise Mehmet Özhaseki'nin yerel yönetimdeki başarısını eklemek yeterli. Bugünden şu söylenebilir; önümüzdeki 31 Mart 2019 seçimlerinde sürpriz değişim muhalefet cephesinde yaşanacak.
"Olmadı Canan Hanım"
CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun isminin açıklanmasının ardından il başkanlığına yaptığı ilk ziyaret, başta kendisi olmak üzere kimseyi memnunetmedi, çünkü bir hayli sönüktü. Ne örgüt vardı ne de heyecan... Düşünün CHP kendi içinden yetişen ve yapılan kamuoyu yoklamalarında birinci gelen Muharrem İnce'yi, ikinci gelen ve İstanbul İl Başkanlığıyla fenomen olan Gürsel Tekin'i geride bırakıp adaylaştırdığı İmamoğlu'nu, sunmakta bile problem yaşadı. İmamoğlu, yaşadığı sıkıntıyı toplantı çıkışında CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na dönerek seslendirdi:
"Olmadı Canan Hanım, böyle toplantı olmaz" İstanbul'da çok sayıda ilçe başkanıyla kavgalı olan Kaftancıoğlu, acaba İstanbul seçimlerini nasıl yönetecek?
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019