Mehveş EVİN
Tüm baskılara, hukuksuzluğa ve melanete rağmen muhalefet güçlenebilecek mi? Daha geniş kitlelerle bir arada hareket etmenin yollarını bulacak mı?
HDP, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olmasına rağmen en yalnız bırakılan, en hırpalananı. Buna rağmen ve belki de bu yüzden, geniş bir demokrasi ittifakını ve barışı en çok dillendiren siyasi hareket. Ne var ki “Türkiyelileşme”, hala partinin temel sorunlarından olarak görülüyor. Demirtaş’ın deyimiyle “yanlış tartışılan” meselelerinden biri, eşbaşkan Pervin Buldan da bu konuda özeleştiri yaptı.
Peki HDP, yeni dönemde önündeki devasa engellere rağmen kendini anlatabilecek mi, nasıl bir yol izleyecek?
Son Olağan Kongre’nin havası biraz fikir verebilir. Gözlemcilerin aktardığına göre, Kongre çok geniş katılımlı ve coşkulu geçti... Pervin Buldan görevine devam ederken Mithat Sancar’ın yeni eşbaşkan seçilmesi, farklı çevreler tarafından da olumlu karşılandı. Prof. Sancar, saygın bir Anayasa hukukçusu ve çatışma sonrası çözümler konusunda emek vermiş bir isim.
Mithat Sancar’ın konuşmasındaki “yeni bir dil kurmalıyız” vurgusu, önemli. Fakat gazeteci İrfan Aktan’ın dediği gibi, “Sadece söylem, sadece ‘yeni bir dil’, yokuşu çıkmaya yeter mi? HDP sadece tabanının iteklemesiyle yetinip gaza basmaktan imtina ederse, geriye gidişten kurtulur mu?”
Herşeyden evvel sorunun yanıtı, yeni dilin nasıl kurulacağına bağlı. Zira sadece HDP’nin değil, diğer muhalefet partilerinin de hep aynı sözleri tekrarladığını, patinaj çektiği ve etkinin sınırlı olduğunu düşünüyorum.
KAYYIM DEĞİL GASPÇI, DARBECİ
“Demokrasi ittifakı”nın daha güçlü bir şekilde kurulmasının bir adımı, dayatılan söylemin dışına çıkmak. Yeni bir dili kurarken, bazı kavramları da gözden geçirmekte fayda var.
Siyaset bilimci Taha Parla, Express dergisine (Aralık 2019-Şubat 2020) yazdığı “Hümanizme ve demokrasiye sabotaj” başlıklı yazısında Türkiye’nin iç içe geçen, derinleşen üç sorununa yer vermiş: 1-Hapishane-ülke, 2- Kayyım: Vesayet rejimi ve 3- Yönetimde tarafsızlık esası. Hepsi kritik, üzerinde uzun uzun tartışılası meseleler. Ben “kayyım”a değineceğim.
Malum kayyım, artık hepimizin alıştığı, muhalefetin bile dilinde sıradanlaştırdığı bir deyim oldu. Oysa Parla, kayyım ve kayyımlığın özel bir hukuk terimi, kavramı ve kurumu olduğunu hatırlatıyor... Ticaret hukukunda kayyımın görev ve yetkilerine, mahkemece net sınırlar çizilmişti. Ancak 2016’da çıkarılan bir KHK ile Belediye Kanunu’nda düzenlemeler yapıldı.
Parla’nın deyimiyle yerel yönetimler “tam bir vesayet ve siyasi denetim” altına alınırken KHK’de adı böyle geçmese de kamuoyunda, medyada, siyasette, akademide hatta hukuk camiasında bu ad uygun görüldü:
“Özel hukuktaki geçiçi, yetkileri sınırlı, ticari, istisnai olan bir kurumun adı/terimi antidemokratik bir idari vesayet rejiminin tümüyle zıt özelliklerini kamufle etmeye yarar hale getirilmiştir. Kayyım lafı, belediyelerin seçilmiş başkanlarını idarece görevden almak hakkında kullanılmamalı, o gayrı hukuki ve antidemokratik fiil özüne uygun bir adla anılmalıdır: Yerel yönetimlerin yok edilmesi, yerel seçmenin oyunun hiçe sayılması gibi. ”
DOLMABAHÇE YERİNE...
Gelinen noktada yerel yönetimleri “yok etme, hiçe sayma” demek de yetersiz kalıyor:
31 Mart seçimlerinden bu yana 32 HDP’li belediyeye Saray’a bağlı valiler atandı. Kayyım değil onlar. Belediyeler gasp edildi, darbeyle ele geçirildi. Seçmen iradesinin hiçe sayılmasını başka nasıl anlatabiliriz?
Sadece 2019 yılında 4.567 HDP'li gözaltına alındı, 797 HDP'li tutuklandı. Seçilmiş belediye başkanları dahil.
Herkes kayyım tabirine alışmış olabilir. Ancak doğrudan hedef alınan HDP’nin, HDP seçmeninin, AKP-MHP rejiminin normalleştirmeye çalıştığı “kayyım” terimini sahiplenmemesi, aksine reddetmesi gerekir. Belki önemsiz bir detay gibi görünebilir, fakat pek çok kavramda benzer sorunları yaşamamızın sebebi “aman canım ne fark eder” tavrı değil mi.
Son olarak, Sancar’ın barışı, çözümü tekrar canlandırmaya yönelik, teşvik eden sözlerine değinmek isterim. Elbette HDP barışı savunacak, seçmenin en büyük taleplerinden biri bu. Kürt halkının nezdinde “Öcalan barış yolunun ışığı olacak” sözleri, özel bir anlam ifade edebilir. Ancak toplumun büyük bir kesiminde tepki toplayacağı ortada. Barışa, müzakereye dair yapıcı sözleri unutturacak kadar.
Oysa Öcalan’a tecridin kaldırmasını savunmak, HDP’nin baş gündemi olmanın ötesinde, bir hak ve hukuk meselesi. HDP, kendi gücünü, iradesini ve siyasetçilerini öncelerse demokratik ittifak da barış da Öcalan’la görüşme de daha rahat konuşulabilir belki.
Beş yıl önce, başka bir Türkiye’de kalan Dolmabahçe mutabakatına çağrı yaparak değil, yeni bir mutabakat yapmanın adımlarını önce kendi atmanın yollarını açabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021