Zekeriya Kurşun
Ülkemiz seçime gidiyor. Hayırlı olsun. Elbette her seçim döneminin akabinde toplum yenilikler bekler. Şimdi de öyle olacak ve olmalı. Türkiye’yi yenilemeli ve gelişen dünya şartlarına uydurmalıyız. Bu konuda herkese ciddi görevler düşmektedir. İçeride eğitimcisinden ekonomistine, mimarından tabibine kadar hemen herkes gelecek için sorumluluk alırken; ülkemizin dış yüzü olan hariciyeciler de aynı sorumluluğu yenilenerek üstlenmek zorundadırlar.
Genç araştırmacı Ali Sarı, “Dış Politika Tarihimizden Bir Sahife: İran’ın Irak Politikaları” başlığı altında II. Abdülhamid’in Tahran Sefiri Ali Galib Paşa’nın çok önemli bir raporunu yayımlamıştı. Rapordan, devletin dış politikasının oluşmasında elçilerin rolleri aktarılarak, bugünkü durumumuz sorgulanıyordu.
TAHRAN’DA TÜRKİYE TARTIŞILDI
Geçenlerde bu soruya cevap olacak ve raporu test edecek bir seyahatim oldu. Tahran’da Yunus Emre Enstitüsü’nün girişimleri ile iki konferans verdim. Birincisi, Teknoloji ve Bilim Bakanlığı’na bağlı ve İran Dışişleri Bakanlığı’na akredite Ortadoğu ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde “Türk Arap İlişkileri”; ikincisi de Tahran Üniversitesi’nde “Çanakkale Savaşı’nın İran’a Yansımaları” konusunda idi.
Türkiye ile Suriye’de çatışan menfaatlerine rağmen geliştirilen Astana sürecinin etkisi ile İran Türkiye’yi anlama gayreti içine girmemiş olsa bu toplantıların anılan yerlerde yapılması mümkün değildi. Bu yüzden büyük ilgi gösterdiler. Pek çok sorular yönelterek, Türk Dış Politikası’nı anlamaya çalıştılar.
O soruları burada tartışmayıp, başka bir yazıda ele alacağım. Burada değişen dünyada ve Yeni Türkiye’de hariciyecilerimizin kendilerini ne kadar yenilediklerini sorgulamak istiyorum. Oldukça hararetli ve hayli tartışmalı geçen toplantıda Türkiye Cumhuriyeti’nin Tahran Büyükelçisini aradı gözlerim. Kendisi o günlerde belki çok meşguldür diyerek, hiç değilse temsilci olarak bir Elçilik Katibi’ni göndermiştir diyeceksiniz. O da olmadı maalesef. Program Türk hükümetinin bir kurumu olan Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenmesine rağmen, elçilik yüzünü gösterme lütfunda bulunmadı. Ne yazık ki bu durum nadirattan değildir. Genellikle dış temsilciliklerimizin -aksi durumlarda olan değerli temsilcilerimizi tenzih ederim- birçoğunda gözlemlenmektedir. Elçilerimiz diplomasi görevlerinde kendilerini yenileyememişlerdir. İletişim araçlarının yetersiz ve birebir teması gerektirdiği çağlardan kalan ilkel bir anlayışı terk edememişlerdir. İhdas edildiği tarihte, bir devlet başkanı, kral, sultan vs.nin mektubunu karşı taraftaki muhatabına iletme görevi olan elçilik fonksiyonunun değişmesine rağmen; bizim bazı elçilerimizin ısrarla kendilerini bu görevle sınırlı tutmaları hayret verici bir durumdur. Kendilerini sadece devletin mesajını iletmekle görevli görenler, bunun basın, posta, vs. araçları ile de kolayca yapılabildiğinin farkında değil midirler?
Yıllardır karşılaştığım ve hemen herkesin dilinde olan örnekleri yazsam bir ansiklopedi olur. Ama çoğu kere “kol kırılır, yen içinde” diyerek yutkunduğumuz bu durumun seçimden sonra gözden geçirilmesi bir zarurettir. Hariciyemiz, hariçte kalarak bu ülkeyi temsil edenleri hak etmemektedir. Bu cümlenin ağır olduğunun farkındayım, bu yüzden son yıllardan bir kaç örnek vererek ne demek istediğimi açıklayayım.
AFRİKA POLİTİKALARINA GÖLGE DÜŞÜRENLER
Şu andaki Büyükelçimiz Sayın İrfan Neziroğlu’nun atanmasından kısa bir süre önce Sudan’da, Sudan-Türk Dostluk Derneği’nin açılışında bulundum. Sudan’ın önemli devlet adamları, iş adamları, kalabalık bir topluluk ve her masasında onlarca Türk bayrağı olan bu toplantıya, o dönemin büyükelçisi “mide fesadı” gerekçesi ile katılmamıştı. Tabii bu durumu makul bulanlar olacak ve bana da kızacaklardır.
Peki, şuna ne dersiniz?
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde Türkiye-Afrika İlişkileri toplantısı için Afrika’nın çeşitli yerlerinden konuşmacılar davet etmiş, vize işlemleri için Ankara’daki ilgili birimlerden elçiliklerimize ve konsolosluklarımıza isimleri göndertmiştik. Ama önemli bir konuşmacı Nijerya’da 500 kilometrelik yolu iki kere kat edip başkente gelmesine rağmen, konsolosluk kapısından içeri girememiştir. Konuyu dönemin büyükelçisine şahsen iki kere yazıp bildirmeme rağmen, “15 Temmuz’un Nijerya’daki Yansımalarını” bize anlatmaya gelecek akademisyen vize alamamıştır. Hiç kimse vize işlerinin konsolosluklar ile ilgili olduğu bahanesine sığınmasın. Resmi yazının varlığına, bir üniversitenin talebine, bir akademisyenin istirhamına rağmen koltuğundan kalkmayan bir büyükelçi Hariciye’de mi hariçte mi? olduğuna siz karar verin.
Başlamışken daha vahim bir tabloyu da anlatmadan edemeyeceğim. Orta Afrika’da ortaya çıkan büyük felaket ve anti-balaka katillerinin Müslümanları katletmeye başladığı yakın geçmişte bir grup sivil toplum örgütü ve akademisyenler olarak inisiyatif almaya kalkıştık. BM, İİT’nin harekete geçmesi için faaliyetlerde bulunurken, Orta Afrika’nın kuzeyine göç etmek zorunda kalan Müslümanların durumlarının fark edilmesini ve yardım kampanyalarının başlatılmasını istedik. O tarihte konuyu ilettiğimiz Dışişleri Bakanımız Sn. Davutoğlu’nun da desteklerini almamıza rağmen, kendisinin talimat verdiği yetkili Dışişleri bürokratının engelleri ile karşılaştık. Üstelik muhtemelen kendilerine Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın tahsis ettiği telefondan “orası Fransa’nın sahası, Türkiye’nin orada ne işi var, kim oluyor?” denilerek, aba altından sopa ile ta’zîr edildik.
Bunları söylemek acı hatta utanç verici olsa da seçim arifesinde Türkiye’nin yenilenmesi için de tarihi bir görev olduğunu düşünmekteyim. Kimseyi ihbar etmek veya karalamak niyetinde değilim. Hariciyecilerimizin birçoğu bulunduğu ülkelerde canla başla Türkiye’yi temsil etmektedirler. Ancak onlar görevlerini yaparken, yarın yerlerine gelmesi muhtemel diğer bir kısmının sergiledikleri davranışlar, hem onların inşa ettiklerine ve hem de Türk dış politikasına zarar vermektedir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.02.2019
18.03.2019
18.02.2019
4.02.2019
10.01.2019
3.02.2019
17.12.2018
22.11.2018
12.11.2018
18.10.2018