Alper GÖRMÜŞ
Bütün araştırmalar, yüzde 30’ları aşan kararsızlar ölçüsünden hareketle seçmenlerin siyasetten soğuduğu tespitinde birleşiyor. Bir başka tespite göre de, kararsızlığa kaymamış iktidar karşıtı muhalefet seçmeni, algıladığı yoğun baskılar nedeniyle geri çekiliyor ve iktidarı değiştirme gücüne olan güvenini kaybediyor. Bu türden siyasi vasatlarda hep olduğu gibi, bugünün Türkiye’si de seçmen duygusunu ateşleyecek, güven telkin eden bir muhalif lider arayışında. Ekrem İmamoğlu o lider olduğu iddiasıyla meydanlara çıktı. Acaba toplumu ikna edebilecek mi?
Yirmi birinci yüzyıl, başka birçok alanda olduğu gibi siyaset yapma ve seçim kazanma alanlarında da kendisini 20. Yüzyıldan ayrıştırdı. Eskiden seçimleri seçmende ‘farklı bilinç’ yaratabilen partiler kazanıyordu. 21. Yüzyılda bu değişti; artık seçimleri seçmende ‘farklı his’ yaratabilen liderler kazanıyor.
Trump’tan Erdoğan’a popülist siyasetçilerin seçim kazanmada başvurdukları bu temel strateji konusunda çok yazmış biri olarak, bir buçuk ay kadar önce, Ruşen Çakır’ın Medyascope’ta ‘duygu siyaseti’nin ve liderliğin önemine dair Prof. Seda Demiralp’le yaptığı söyleşiyi büyük bir ilgiyle izlemiştim. İlgim, meselenin teorik çerçeveden çok bir ‘laboratuvar’ çalışmasının ürünü olarak ele alınmasından ve öyle takdim edilmesinden kaynaklanıyordu. (Söyleşide, Demiralp’in duyguların siyasetteki rolünü araştırmak üzere Işık Üniversitesi’nde kurduğu Duygular ve Siyaset (‘Emotics’) Laboratuvarı’nın bulguları üzerinden “CHP, seçmenini nasıl harekete geçirebilir” sorusuna cevap aranıyordu.)
Seda Demiralp’in siyasette duyguların ve liderliğin önemine dair geliştirdiği fikirleri -özellikle Altılı Masa tecrübesi sırasında yazıp söylediklerinden- biliyordum, fakat seçimlerin ardından siyaset-duygu ilişkisini araştıracak bir laboratuvar kurduğundan habersizdim. Medyascope’taki programı izledikten sonra ‘Emotics’in internet sayfasına girdim. Orada laboratuvarın amaçları şöyle anlatılıyordu:
“Siyasette duyguların rolü gün geçtikçe artıyor. Siyasi partiler ve ideolojilerin etkisi azalırken, liderlerin gücü artıyor. Siyasetin içerik tarafına ilgi düşerken, performatif tarafına yönelik ilgi artıyor. Objektif gerçeklerin önemi azalırken, inanç ve kanaatlerin önemi artıyor. Altında bulunduğumuz bilgi bombardımanında dikkat süremiz gitgide azalırken, mantıktan gelen bilgiyi işlemek her geçen gün güçleşiyor. Yerini duygulardan gelen, hızlı ve çabasız bilgi alıyor. Emotics Lab’de, günlük hayatımızı etkileyen siyasi gelişmelerde ve yaptığımız siyasi tercihlerde korku, cesaret, öfke ve coşku gibi duyguların nasıl bir rol oynadığını anketler, odak grup çalışmaları ve deneysel yöntemlerle araştırıyoruz.”
“Seçmen güç performansı arıyor”
Şimdi yeniden Demiralp’in Medyascope programında duygular, siyaset ve liderlik bahislerinde söylediklerine ve bunların somut Türkiye siyasetindeki görünümlerine dönelim…
Söyleşide konu bu başlıklara Ruşen Çakır’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Erdoğan’a ilk kez çok sert bir biçimde meydan okuduğunu, meseleyi şahsileştirdiğini, özne olarak ortaya kendisini koyduğunu hatırlatmasıyla geldi. Özgür Özel’in aynı muhalif dili ‘biz’ öznesiyle, Ekrem İmamoğlu’nun ise ‘ben’ öznesiyle sunması hakkında Demiralp ne düşünüyordu? Cevap şöyle geldi:
“(…) Seçmen güç performansı arıyor. Kendisi için kavga edecek birisini arıyor. Ekrem İmamoğlu’nun ‘iktidarın derdi benim’ söylemi buraya biraz karşılık veriyor. ‘Onların derdi benle, bu işin öznesi benim ve bu kavgayı ben yürüteceğim’ noktası sanıyorum bu konularda kaygılanan seçmenleri rahatlatabilecek bir şey.
“Bu biraz seçmendeki güçsüzlük duygusuyla da ilgili. Artık tutarlı bir şekilde ölçtüğümüz, gözlemlediğimiz bir şey seçmenin kendi gücünü çok sınırlı görmesi, neler olup bittiğini anlamak seviyesinde bile kendine güvenin azalmış olması, kendisinin atacağı adımlarla bir şeylerin değişebileceğine dair özgüveninin de azalmış olmasıyla güçlü liderlik arayışının çok kuvvetlenmiş olması… Seçmeni işin içine dahil edelim, seçmen sokaklara dökülsün, gücünü göstersin, buraya çok umut bağlamanın hayal kırıklığı yaratabileceğini düşünüyorum. Öyle sokaklara döküleyim, gücümü göstereyim diyen bir seçmenle çok fazla karşılaşmıyoruz. Seçmeni mobilize ederseniz tabii tablo değişebilir, ben şu andaki mevcut tablo için söylüyorum. Dolayısıyla şu anda öne atılıp ‘bu kavgayı ben vereceğim diyen (ille benimle birlikte sen de dökül sokağa bile değil) bir tavır karşılık bulabilir. Vatandaştan kırmızı kart göstermesini, ışıkları açıp kapatmasını istemek; bunlar çok maliyetsiz şeyler ama [bu bile olmadı]. Belki işte bunların etkisiz kalacağı düşüncesiyle olmadı. Ama işte kaygıyı öfkeye çevirebilirsiniz ve o boyun eğen seçmeni daha mücadeleci bir hale getirebilirsiniz.”
Seda Demiralp bunları söylediğinde henüz Ekrem İmamoğlu “bu kavga benim kavgam” ilanında bulunmamıştı. Fakat artık bu aşamadayız. İmamoğlu şimdi tek aday olduğu ön seçime mümkün olan en büyük sayıda CHP üyesinin katılması için il il gezerek bir kampanya yürütüyor. Acaba gösterdiği performans seçmendeki kaygıyı, korkuyu kıracak bir liderlik performansı için olumlu işaretler veriyor mu? Gözlemciler, İmamoğlu’na iktidarı ürkütecek bir teveccüh gösterildiği kanaatinde… Fakat siyasette ‘gördüğünü çalan’ hakemlik müessesesi neredeyse hiç kalmadığı için bu gözlemlere güvenemeyiz.
Bu nedenle ben gözümü Demiralp ve arkadaşlarının kurduğu duygu siyaseti laboratuvarına diktim. Umarım onlar da İmamoğlu’yla birlikte sahadadır bugünlerde.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025