Ayhan ONGUN
AK Parti grup toplantısında Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın yaptığı bir tespit yeniden ülke gündemine oturdu.
2012 yılında sorulan bir soru üzerine “İktidarının 10.yılını geride bırakan AK Parti’de öyle birilerinin umduğu, dile getirdiği, beklediği gibi bir metal yorgunluğu asla yok. Tam aksine heyecanımız, dinamizmimiz, üretkenliğimiz en az iktidara geldiğimiz günkü kadar diridir.” Diyen Erdoğan’ın bugün “üzerimizde metal yorgunluğu var” demesi gerçekten ilginç ve üzerinde durulması gereken bir konu.
Siyasi partileri metalle kıyaslamayı pek doğru bulmayanlar olsa da, sonuçta partiler de birer canlı organizmadır ve onların da belli bir süre sonra aşınması, yıpranması ve hatta dağılması her zaman mümkündür.
Bir köprü zamanla içten içe yıpranır. Görünüşte onun yıprandığını fark etmek çok zordur. Uzun zaman zorlu şartlara dayanır ama bir bakmışız, köprü durduk yere yıkılıvermiş. Bu durum da metal yorgunluğuna güzel bir örnektir.
Bir metal çubuğa mesela 10 sene boyunca parmağınızla pit pit fiske vurun, 10 sene sonunda kırılacaktır. çünkü yorulmuştur metal, canına tak demiştir. normalde dayanabileceği kadar basınç ve kuvvete uzun süre maruz kalan metalin akıbetidir.
Teknoloji harikası bir uçak zaman içinde, mekanik düzeninde herhangi bir bozulma olmadığı halde, çalışamaz, iş göremez hale gelebiliyor.
Aynı paralelde ilişki yorgunluğundan söz etmek de mümkündür.
Dünyada evliliklerin bu kadar kısa sürede bitmesinin nedenlerinin başında da bu ilişki yorgunluğunun ve alışıldık davranış benzeşmelerinin geldiği, günümüzde uzmanlar tarafından da kabul edilmeye başlandı.
AK Parti genel Başkanı Erdoğan, bu metal yorgunluğunu aşabilmek, yeniden eski dinamizmi yakalamak için tüm örgütlerde bir yenilenme, değişim gerçekleştireceklerini açıkladı.
Üstelik de son 15 yıldır girdiği tüm seçimleri kazanmış, her krizi fırsata dönüştürmeyi başarmış olmasına karşın şimdi AK Parti deki bu metal yorgunluğunun, Erdoğan’daki bu tavır değişikliğinin nedeni ne olabilir?
Niye böyle bir tespite ve parti içerisinde yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymuştur?
Kuşkusuz bunda devam eden FETÖ davalarının ve 15 Temmuzda yaşanan acı deneyimin rolü oldukça yüksektir.
Tek başına FETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme planı içerisinde yarattığı tahribata bağlamak elbette doğru olmaz. Uzun yıllar sürdürülen iktidar avantajının sağladığı olanaklar tüm AK Parti kadrolarında olduğu gibi ve hatta en çok da bu hareketin lideri olarak Tayip Erdoğan’da bir yüksek ego oluşturmuştur.
Özellikle de iktidar nimetlerinden yararlanan belli bir kesimin aşırı övgüleri ve giderek yükledikleri amacını aşan misyonlar sonucu “her şeyi kendinden menkul gören” bir lider durumuna getirilen Erdoğan, öyle sanıyorum aynı zihinsel değişimi ülke yönetiminde de yaşama geçirmek için çaba gösterir.
İktidar açısından baktığımızda görülen bu metal yorgunluğunun diğer siyasi partilerde, özellikle de ana muhalefet partisi CHP de de görülmesi gerekmez mi?
Üstelik de girdiği tüm seçimleri kaybeden, son referandumda elde edilen başarıyı bile aksine krize dönüştüren Kılıçdaroğlu ve ekibinde bir metal yorgunluğu olamaz mı?
“Adından da anlaşılacağı gibi metal yorgunluğu metallerde yaşanan yapısal bozukluklardır.” Yorgun metali değiştirerek oluşabilecek tehlikeyi önleyebilirsiniz.
Peki! insanlarda ve bu insanların yönettiği siyasi partilerde yaşanan yapısal bozuklukları nasıl gidereceksiniz?
Lideri ya da etrafındaki adamlarını değiştirerek bir siyasi partideki yapısal bozuklukları gidermek, yok etmek nasıl mümkün olacak?
Bence CHP de metal değil, kadro yorgunluğu, daha doğrusu yoksunluğu mevcut.
Görünüşte ülkenin en yetişkin insan potansiyeline sahip görünse de, parti içi iktidarı ele geçiren siyaset baronları, kendileri dışındaki kadroların yönetime gelmelerini bırakın, kendilerini geliştirmelerine dahi imkan ve fırsat vermiyorlar.
Aslında gelinen bu nokta, metal yorgunluğundan çok daha vahim, çok daha tehlikeli ve hastalıklı bir durum.
Her zaman söylediğimiz gibi CHP nin lider ya da yönetim değişikliğine değil, köklü bir zihniyet değişimine ihtiyacı vardır.
Metal yorulursa değiştirilebilir de, insan yıpranırsa ne yapacaksınız?
AK Parti deki metal yorgunluğunu tespit eden Erdoğan, bir yenilenme, değişim ihtiyacı duyarken, bırakın yorgunluğu, ayağa kalkamaz hale gelen, daha da ötesi lime lime dökülen, yörüngesini yitirmiş, çareyi kendi örgütleri yerine dışarıda arayan CHP üst yönetimi ve Kılıçdaroğlu, hala bildik klasik siyaset tarzını sürdürmekte ısrarlı görünüyor.
Oysa! bu kadar uzun süre bir siyasi partinin iktidarda kalması eşyanın tabiatına da, siyasetin doğasına da aykırıdır.
Yine dönüp aynı soruyu sormak zorunda kalıyoruz!
Bu ülkede 15 yıl aralıksız iktidarda kalmak, AK Parti’nın başarısı mı? Yoksa muhalefetin beceriksizliği mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020