Gülay GÖKTÜRK
Bugünlerle kalemi eline alan, televizyonlarda ağzını açan herkes lafa aynı cümleyle başlıyor:
"Yolsuzluklara sonuna kadar karşıyız. Bunların üzerine gidilmesi elbette gerekir, bu konuda tartışma yok. Ama meşru iktidara karşı yapılan operasyonu da görelim."
Amenna, böyle yapalım. Üzerinde anlaşmamız gereken platform bu. Zaten şu anda ülke nüfusunun çok büyük bir çoğunluğu da (sokaktaki vatandaş diyelim isterseniz) bunun yapılmasını istiyor.
Ama "sonuna kadar karşıyız" demekle iş bitmiyor. Bunu söyleyenler, özellikle de medyadaki arkadaşlarımız, operasyonun yürütülüş biçimini hiçbir şekilde sorgulamıyorlarsa, hiçbir şekilde denetlemiyorlarsa, soruşturmanın önünü tıkayabilecek kimi tedbirler sanki hiç alınmıyormuş gibi davranıyorlarsa,"sonuna kadar gidilmeli" lafı göstermelik bir laftan başka nedir ki? İşler böyle giderse, "sonuna kadar" gidilemeyeceği besbelli değil midir?
Yanlış işler yapılırken neden susuyorsunuz?
Hükümetin operasyonun patlak verdiği andan bu yana aldığı kararlara ve tutumuna baktığımızda ne görüyoruz?
Olayın patlak vermesinin üzerinden bir hafta geçti ve şaibe altındaki bakanlar hâlâ görevlerinin başında. Hükümet kanadından günlerdir, "istifalar ya Pakistan öncesinde açıklanacak ya Pakistan dönüşünde açıklanacak" gibi laflar duyuyoruz.
Ama iktidarı destekleyen isimlerden bir Allah'ın kulu da çıkıp "Çok geç kaldınız" diye isyan etmiyor. Operasyonu yürüten emniyet teşkilatının başındaki bakanın, hele de çocuğu zan altındayken bir haftadır o koltukta oturmaya devam etmesinin, üstüne üstlük emniyet teşkilatında büyük çapta tasfiyeler yapmasının skandal olduğunu yazmıyor, söylemiyor.
Şimdi bu meslektaşlarıma soruyorum: "Sonuna kadar gitmeyi" savunuyorsanız bu tabloya isyan etmeniz gerekmez mi?
Bir başka mide bulandıran gelişme ise, İçişleri ve Adalet bakanlıklarının Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptıkları değişiklik... Değişiklik, soruşturma belge ve bilgilerini mülki amirlerle paylaşma mecburiyeti getiriyor ve mülki amirler de bildiğimiz gibi yürütmenin bir parçası.
Dolayısıyla, bu değişiklikten sonra, savcıların yürütmenin bilgisi dışında soruşturma yapması imkansız. Bu demektir ki bundan böyle hiçbir bakan ya da yüksek bürokrat hakkında gizli soruşturma yürütülmesinin güvencesi yok.
Şimdi "Elbette biz de bu operasyonun sonuna kadar gitmesini savunuyoruz" diyenlere soruyorum:
İşler böyle yürürse nasıl olacak da sonuna kadar gidilecek? Bu değişiklik, sizin güçler ayrılığı anlayışınıza, yargının bağımsızlığı ilkesine uyuyor mu? Soruşturmanın gizliliğini güvence altına alan bütün o yasalarla çelişmiyor mu?
Takım amigoları gibi değil, tarafsız hakemler gibi
Cemaat medyasında olup da, bu operasyonun ikili karakterine dikkat çeken, bunun siyasi iktidara karşı bir operasyon olduğunu söyleyen kalemleri örnek gösteriyorsunuz ama kendiniz, bulunduğunuz medya grubunun editoryal politikasının zerrece dışına çıkmadan, varsa yoksa"Elbette yolsuzluğa karşıyız" deklarasyonları dışında bir şey yapmıyorsunuz.
Gerçekten fikri hür, vicdanı hür gazeteciler gibi davranacaksak, lise münazara takımları gibi ikiye ayrılıp, "bize düşen" tezi kayıtsız şartsız savunarak olmaz bu iş... Bizler bu krizde tarafsız hakemler gibi değil, takım amigoları gibi davranırsak mesleğimize ihanet etmiş oluruz.
Üstelik böyle bir tutumun desteklediğimiz tarafa da bir faydası olmaz. AK Parti Hükümeti'nin bu saldırıdan en hafif yarayla kurtulabilmesinin tek yolu kamuoyunu bu soruşturmanın önünü hiçbir şekilde engellemediğine ikna etmesidir. Ayrıca, kendi içindeki kirliliği temizlemekten asla gocunmadığını ortaya koymasıdır.
Tersi algıyı yaratan her icraat döner gelir kendisini vurur ve sözü edilen o uluslararası operasyoncuların elini güçlendirir. Bu gerçeği hükümete hasımlarından önce dostlarının söylemesi gerekmez mi?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?
10.01.2016 - Dokunulsun mu, dokunulmasın mı?
8.02.2016 - Yine aynı komisyon
3.02.2016 - 'Nişantaşı tepinirken ağlar Güneydoğu'
31.12.2015 - HDP kendisini kapattırmaya çalışıyor
29.12.2015 - Sadede gelelim
27.12.2015 - DTK çözüm hamlesi yapacakmış!
25.12.2015 - Washington-Moskova arasında
22.12.2015 - Kürt Paketi
21.12.2015 - Çözüm Masası’na dönülsün, diyenlere
18.12.2015
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Öztürk Aydın
Yasa çıkardın adam yasayı uygulamıyor, ne yapacaksın, seçim iyi nutuk çekip halkı arkasına alıyor daha da yasa tanımaz oldu bir daha seçim yap daha da yüksek oy aldı..... sonuç?
Öztürk Aydın
Arkadaş yanlış yerden bakıyorsunuz, daha önceki yasal değişiklikleri de savundunuz, bu iş yasa ile yada seçimle olmaz, halkı demokratik yaşamı özümseyecek asgari eğitimi almış seviyeye getirmek gerekir.