Markar ESAYAN
Beklentisizlik...
“En büyük günahtır” dedi derviş bir arkadaşım geçen gün. Kierkegaard’dan bir alıntıyla açıkladı durumu. Bir yaşlı adam vardı, hayatının sonuna gelmişti. Etrafında çocukları, gelinleri, torunları vardı. Hâli vakti yerinde sayılırdı. Saygı görüyordu. Onlara hayatla ilgili nasihatler veriyordu. “Şöyle bir insan olun”, “Şu durumda şöyle, şu durumda da böyle davranın” türünden nasihatler veriyordu onlara. Onlara baktıkça göneniyordu.
Ne kadar hoş bir tablo değil mi? Çoğunun içinden “Ne şanslı adam” diyeceği türden bir hikâyenin başrol oyuncusu gibiydi.
Ama öyle değil. Kierkegaard bu tabloda cehennemi görmüştü. Adam ölümü bekliyordu. Arzuları tükenmişti. Ruh, arzu yaşlanır mı? “Hayır”, o zaman son nefese kadar, o son günün de içinden geçene değin, insan beklentilerini yitiremez. Tabii yitirebilir de, bu onu cehennemlik yapar. Öteki dünyadan, dinî bir şeyden bahsetmiyorum; cehennemi tam bu dünyaya taşıyandır o.
İnsanlar tanıdım; onlar gençliklerini yavaş yavaş yitirdiler, orta yaşlı oldular ve bazıları öldüler gözlerimin önünde. Benim etrafımda çok insan öldü. Onların erken mi, vaktinde mi öldüğü konusunda çok düşündüm. Bazıları çok yaşlı ama çok erken, bazıları çok genç ama vaktinde, hatta geç ölmüşlerdi.
Çok yakınlarımdan birisi, gözlerimin önünde hiç yaşamadı. “Ölümü bekliyor” derdim, içimden, ve ona yardım etmek istedim çok kez. Hayata karıştırmak istedim, neşelendirmek istedim, bazen çok da sert konuştum; ama nafile, olmadı. Bir türlü yaşayamadı. Bir türlü doğamadı. Ölürken yanındaydım. Üzerinden büyük bir yük kalktığını gördüm. Üzerinden hayat kalkmıştı. Yaşanmamış bir hayatın tüm tasaları, yaşanmamış aşkların, dostlukların, kurulmuş, sonra çürümüş, teni üzerinde ağır bir koku yayan o tüm hayalleri, kalktı üzerinden.
Beklentisizlik... Kendi içine düşen insan... İnsan kendi içine düşerse, onun kendinden başka kim dışarı çıkarabilir ki? Eğer kendi içine düşmüşsen, kendine âşık olursun. Bu en şiddetli ensesttir. İnsan kendisiyle zinaya düşmemeli. İnsanın kendisini iğfal etmesinden bir hilkat garibesi doğar çünkü.
Kendini putlaştırırsın. Aşka, dostluğa, ya küçümseyerek bakar, ya da hataları hep başkasında bulursun. Hayatın içine giren, çıkan, kavga eden, kendi payını isteyen, günah işleyen, kavga eden, düşen, sonra kalkan, sonra kalkamayan, sürünen, borçla yaşayan, bir önceki kişiye borç verip batan, yalan söyleyen, doğru sözünde duramayan, umulmadık anda şövalyelik yapan, hayatını başkası için veren, doğuran, doğurtan, kusana kadar içen, inancı için hormonlarını yok sayan, bir işte üç ay çalışamayan, ya da aynı işten emekli olan, sıradan, küçük insanlar...
Tiksindirici gelir sana.
O yüzden, ruh ikizleri bekler, içimizde kendi yarattığımız karadeliklere sığınır, kendi yarattığımız yapay karmaşaya aşkın anlamlar yükleyip, onun üzerine ustaca, edebî cümleler kurarız. Olasılıkları sıfırlamak için tüm sofistike tuzakları döşeriz. Sınav yerini bir gün önceden gidip yoklayan garantici öğrenciler gibi, düşeceğimiz tuzakları kendi elimizle kurup, sonra o patikayı ilk kez görüyormuşuz hayretine düşmek bize özgüdür. O tuzağa düşünce feryat ederkenki samimiyetimiz de kimseyi kuşkulandırmaz, asla.
Aşk, sevgi, dostluk, anne ve baba olmak, bu durumun panzehiridir. Bir büyüğüm bana, “Çocuğu olmayan insanlara karşı şefkatli, ama temkinli yaklaş, gaddar olma eğiliminde olurlar” demişti. Bence âşık olmamış, dostu olmayan, hayatında okkalı bir kazık yememiş, kepaze olmamış, saçmalamamış insanlara da dikkat etmek gerekir. Alçakgönüllülük, vakti zamanında alçaklarda dolaşmış olmayı da gerektirir. İsa, “Ben düşkünler için geldim, din bilginlerinin bana ihtiyacı yok” demişti. Düşkünler onun şakirtleri oldu, din bilginleri ise onu haça gerdi.
O yüzden biz de gerçek insanları seviyoruz. Tüm çelişkileri ve defoları ile, hatadan münezzeh olanlardan çok, onlara güveniyoruz.
İnsan değişebilir mi? Yoksa tamamlanmış bir proje olarak mı doğuyoruz? Yani bizler için umut var mı? Olduğumuz şeyi biçimlendirebilir miyiz?
Bilsem size söylerdim. Bu pazar yazılarını zor yazıyorum. Çünkü zifir karanlıkta bir çakmak yakmak gibi. Ama sonra diyorum ki, kendinle ensest yapma, bir halt değilsin. Karanlıkta zaman geçirebilirsin ve belki böylesi daha az rahatsız edici olabilir. Ama içimdeki o şey, yedi yaşında o karınca yuvası için –yakmışlardı karıncalarımızı– elimi kana bulamamı sağlayan o şey ne ise, konforumu bozuyor. Çok zorda kaldığımda, sol orta parmağımda, kırdığım iki orta dişin bıraktığı ize bakıyorum. O zaman diyorum ki, “Şşşt, sakin ol ve devam et”.
En azından, kendi yolundasın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019