Mümtazer TÜRKÖNE
Zülfiyâre dokunan bir espri patlatırsınız, karşınızdaki anlamaz ve sizi tersler; geri dönüş yolları kapanır, mecaz bir köşede öksüz kalır, sizi tersleyene mecburen haddini bildirmeye girişirsiniz. Bahçeli'nin “Korelileri Çinli zannetmek” hatası için “ikisi de çekik gözlü” latifesinin başına galiba bu kaza geldi. Bahçeli'nin rahat ve samimi bir ortamda muhabbetini dinleyenler ne kadar esprili ve hoşsohbet olduğunu bilirler. Bu espriyi ve başına gelenleri Bahçeli'nin neden ısrarla yazılı metinlere sadık kalarak konuştuğuna bir hikmet olarak görmek mümkün. “Ülkücüler ‘Çinili Fırın'ı ‘Çinli Fırın' diye okudular” haberi de, karşı cenahtan gelen esprili bir asparagas olmalı. Demek mesele ciddiye binince o da hesaba dahil edilmiş. Hepsi MHP'nin kamuoyuna ulaşma ve hatalı algıları düzeltme araçlarına sahip olmadığını, yani kitlesel medyada esamisinin okunmadığını gösteriyor. Sosyal medyada iyiler, ancak onun da etki alanı sınırlı.
MHP teşkilat gücünü, kitle desteğini ve ideolojik omurgasını doğal bir şekilde karşıtlıklar üzerinden geliştiriyor. Yerel ölçekte AK Parti hegemonyasına karşı MHP teşkilatları, alternatifsiz tek emniyetli şemsiyeyi sağladığı için güçlendi. Ülke genelinde AK Parti'nin kendi anti-tezini beslemesi, özellikle Erdoğan'ın kutuplaştırıcı politikaları MHP'ye kitlesel desteğin önünü açtı. Cumhuriyet'in kurucu ideolojisi olan Türk milliyetçiliği, AK Parti'nin endişe uyandıran politikalarına karşı alışılmış tezleri ile MHP'ye esnek bir ideolojik destek sağladı. Bunların hiçbiri MHP'nin proaktif politikalarının, çağı ve şartları okuyarak belirlediği stratejinin ve ideolojik-kültürel sistematik bir çabanın eseri değil. Kürt sorunu ve nihayetinde gelen Çözüm Süreci, bu karşıtlık üzerinde çarpan etkisi yarattı ve bu hesaplamadan MHP'nin aldığı oy yekûnu çıktı.
MHP'nin Kürt Sorunu hakkında bir çözümü yok. Bırakın çözümü böyle bir sorunun varlığını kabul bile etmiyor. Kürtlerin kimliklerini koruyarak ve kendi anadilleriyle eşit vatandaşlar olarak yaşayacakları bir Türkiye, MHP'nin hiyerarşik ve kurucu milliyetçiliği içinde kendine yer bulamıyor. Daha ötesi HDP'yi Parlamento'da muhatap bile kabul etmiyor. Halbuki nasıl İslâmcılık AK Parti ile, kendisinden korkan demokrat ve özgürlükçü kesimlere açılarak uzun süreli bir iktidara yelken açtıysa MHP de Kürt sorununda Türkiye'yi tek parça halinde tutacak, herkesin ikna olacağı bir çözümün mimarı veya yapıcı tarafı sıfatıyla AK Parti'nin tüketerek boşalttığı iktidar alanını doldurabilir. Ama nasıl? Seçim sandığından aldığı niceliksel desteği bir nitelik sıçramasına, yani bu ülkenin geleceğini kurtaracak çarelere dönüştürmesine, kısaca ideolojik yenilenmeye ihtiyacı var. Türk milliyetçiliğinin, bu topraklarda örs ile çekiç arasında şekillenmiş olan tarihi ve çoğunda ortak olduğu çok azında çatıştığı Kürtleri yeniden tanıması ve anlaması lâzım. Söz konusu olan milliyetçilik olduğuna göre müracaat edeceğimiz yegane kaynak tarih. Aykırı bir yerden, yani “çok azı”nı oluşturan çatışmadan söze girip, on yıl süren ve Türklerin Kürtleri tükenme noktasına getirdiği çok eski bir savaştan bahsedelim.
Yıl 1185, yani 830 yıl öncesi. Nusaybin civarında Zevezan Kalesi'nin önünden bir Türkmen düğün alayı geçmektedir. Kalenin Kürt hakimi, bugünün gelin arabasının önünü kesmek gibi bir tavırla hediye ister. Türkmenler, bilmedikleri bu âdeti “haraç isteme” olarak algılar, bir tartışma yaşanır ve damat arada hayatını kaybeder. Arkasından çok geniş bir coğrafyada kalabalık gruplar halinde çatışmalar yaşanır. İlk çatışmada on bin kişi hayatını kaybeder, akabinde Kürtlerin oluşturduğu 30 bin kişilik orduyu Türkmenler toptan imha eder. Kaynakların ifadesine göre sonunda Mezopotamya'da Kürt kalmamış, Kürtler Çukurova'da Ermenilere sığınmıştır. Türkmenler onlara da saldırır ve 36 bin Ermeni'yi esir edip satılığa çıkartırlar. Mücahidüddin Kaymaz'ın arabuluculuğuyla, Türkmen ve Kürt onbinlerce insanın hayatına malolan bu kan davası tatlıya bağlanır. (Halil İbrahim Gök, Musul Atabeyliği Zengiler, TTK Yayını, Ankara, 2013, ss 289-93) Bu on yılın içinde, tam 1187'de Türklerle Kürtler aynı safta, Selahaddin'in komutasında Kudüs'ü Haçlılardan geri almıştır. Devam edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025