Mustafa Karaalioğlu
Türkiye’nin ciddiye alınması gereken ve üzerinde daha fazla konuşulmak zarureti olan bir s-400 problemi bulunuyor. Mesele bu aşamaya gelmeden; yani kriz boyutuna ulaşmadan yapılması gereken tartışmalar vardı ama o safha geride kaldı. Şimdiden sonra da söylenecek çok şey vardır, olmalı da…
Esasen bugün, konu bir krizle anılmak yerine, ismine uygun olarak Türkiye’nin savunma atağı ya da güvenlik hamlesi olmalıydı. Neticede silahlı kuvvetler bünyesine yeni teknoloji ürünü bir hava savunma sistemi sistemi alınmakta ve bu da tabiatıyla ülkenin karşı karşıya bulunduğu güvenlik riski nedeniyle hamle olarak değerlendirilmeyi hak etmektedir.
Böyle olamadı çünkü füze sistemini satan Rusya, alan da bir NATO üyesi olunca, bu alışveriş odağında Türkiye’nin bulunduğu birçok aktörle krize dönüştü. ABD şiddetle karşı çıkıyor ve bununla yetinmeyerek elinde yaptırımlara kadar varan tedbiri sahaya sürmeye hazırlanıyor. Nitekim, ortağı olduğumuz ABD merkezli F-35 uçak projesinden dışlanma sürecimiz başladı. Ki, bu resmi yaptırımların dışında bizzat ABD Savunma Bakanlığı’nın kendi reaksiyon seçeneklerinden birisi. Ardından, sık sık tekrar edildiği gibi ABD Kongresi’nin klasik yaptırım seçeneklerinin uygulanma ihtimali oldukça yüksektir.
Öte yandan, Türkiye başta Cumhurbaşkanı ve Savunma Bakanı olmak üzere bütün yetkilileri s-400 alımından vazgeçilmeyeceğini ve sürecin planlandığı gibi devam ettiğini söylüyor. Neredeyse günde iki defa… Rusya ise ABD’ye atmak üzere olduğu golün keyfiyle teslimatla ilgili bütün detayları anında paylaşıyor. Son açıklama teslimatın iki ay içinde başlayacağı yönünde…
Burada duralım…
Türkiye, kendi iradesi ve politikası gereğince Rusya’dan füze alabilir. Gerekçelerinin güçlü olup olmaması da önemli değildir. İster ve alır… NATO üyesi olarak başta ABD ve diğer müttefiklerinin öfkesini çekme pahasına da bunu yapabilir. Hatta bu alışverişten faydası olmasa bile s-400’leri bir hangarda çürütmeyi düşünerek bile bunu yapabilir. Bu istikamette yaptırımları ve dolayısıyla ekonominin daha derin krize girmesini de göze alabilir. Kendi siyasi iradesi gereği yüksek risk ve minimum faydayı kabullenir ve belki ileride faydasını göreceğini umarak böyle bir karar verir.
Her dış politika hamlesi aynı gün netice alacak değildir. Bazen yıllarca beklersiniz. Varsayalım ki s-400 meselesi böyle bir kararın neticesidir. Siyasi olarak elbette tartışılır ama bu yol mümkündür ve kendi içinde tutarlıdır. Kendi kararımız, kendi meselemiz… Askeri ve ekonomik fizibilitesi zayıf görünse de bu bir tercihtir.
Ne var ki, bugün gidilmekte olan başka bir istikamettir ve aldığımız riskle kıyaslandığında kendimizi pek iyi hissetmeyeceğimiz bir noktayı işaret etmektedir. Planlandığı gibi s-400’leri alsak da plan bozulup alamasak da her durumda Rusya’nın bizim üzerimizden ABD ve NATO’ya gol atması garantidir. Ala her durumda hatta hiçbir dudumda bizim için böyle bir garanti yoktur. Biz faturayı öderken Rusya, karşı blokun surlarını bizimle dövmüş olacak. O noktada biz ne yapmış olacağız? Adımız kazananlar listesinde bulunacak mı? Hayır…
Bu süreçte bizim üzerimizden her durumda karlı çıkacak Rusya olacaksa oyun planımızı gözden geçirmemiz gerekir. Daha açık söyleyelim. Ağır bir risk yüklenirken ve ekonomik bedel ödeme ihtimali kapıdayken, hiç olmazsa ortadaki oyun bizim oyunumuz olsun deme hakkımızı ıskalamayalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025