Orhan Kemal CENGİZ
İnsanî bir kılıf içinde sunuluyor. Genel olarak getirilen gerekçeye kimse bir şey diyemez.
Kovid-19 cezaevlerindeki mahpuslar için ölümcül olabilir; o hâlde infaz sürelerini kısaltalım.
“Devletin şefkatli kolları” mahpuslara uzanacak, onların yaşam haklarını koruyacak.
Ancak dikkatli bir şekilde baktığınızda, şefkat dolu olduğu iddia edilen kolların, sıkılı yumrukları, tehditkar bir şekilde savurduğunu görüyorsunuz.
Eğer sizin derdiniz gerçekten mahpusların yaşama hakkını korumaksa, neden insanlar arasında ayrım yapıyorsunuz?
Mafya babalarını, kadınlara şiddet uygulayanları, hırsızları, gaspçıları serbest bırakırken, yazarları, aydınları, sivil toplum aktivistlerini içeride tutmak niye?
Mafya babalarının hayatları, hayatında hiç kimseye şiddet kullanmamış aydın mahpusların hayatlarından daha mı değerli?
Üstelik, sizin o mafya babalarınız, dünyanın neresinde olursa olsun ağır ve tehlikeli suçlu muamelesi görecekken, içeride terörist diye tuttuğunuz aydınlar, hiçbir medeni ülkede bu gerekçelerle gözaltına bile alınmazlardı.
Bunu ben söylemiyorum, AİHM söylüyor.
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararlarını dikkatli okuyun. AİHM onları, siyasi amaçlarla içeri tıktığınızı söylüyor.
Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararlarını dikkatli okuyun, gazetecilerin yazılarından terör örgütü üyeliği çıkaramazsınız diyor AİHM.
Ahmet Altan için de benzeri karar çıkacaktır.
Terörist diye içeri tıktığınız bütün gazeteciler, bu ülkenin sınırları dışındaki bir yargı merci ile karşılaştıklarında terörist olmaktan çıkıp, birer kurbana dönüşüyorlar.
AİHM onların bırakın tutuklanıp hüküm giymelerini, gözaltına alınmaları için bile “makûl suç şüphesi” yok diyor.
Ve siz bu insanların hayatlarını, mafya babalarının hayatlarından daha az değerli buluyorsunuz.
Mafya babalarını canhıraş dışarı çıkarırken, yazarlar, politikacılar, sivil toplum aktivistleri içeride kalsın ve sürünsün diyorsunuz.
Sözde insancıl nedenlerle bir araya getirdiğiniz torba yasalara, iktidarı eleştiren herkesi içeri tıkacak tuzaklar koyuyorsunuz.
Artık kısa süreli hapis cezaları da ertelenmeyecekmiş.
Yani, Cumhurbaşkanına hakaret etti, terör propagandası yaptı dedikleriniz 6-7 ay hapis cezası bile alsalar, girip paşa paşa içeride yatacaklar.
Belli ki, çok daha fazla insanı cezaevlerine gönderme planları yapılıyor.
Hem de neler için?
Herhangi bir medeni ülkede asla suç kabul edilmeyecek, şiddete kışkırtmayan, nefretle başkalarını hedef göstermeyen söz ve yazılar için…
“Kanlarınızda banyo yapacağız,” diyenler için cezaevlerinin kapılarını dışarı doğru açılırken “barış olsun, kan akmasın,” diyenler için cezaevlerinin kapıları içeri doğru açılacak ve buna da adalet adını vereceksiniz.
Torbada, bir kenara sıkıştırılmış dehşet verici başka hükümler de var.
İstihbaratçılar, mahpusları cezaevlerinden alıp, 14 gün sorgulayacaklarmış.
Bu, mahpusun onayına tabi imiş.
Mahpusları cezaevinden alıp, beş yıldızlı otelllere mi götüreceksiniz ki, böyle bir şeye onay versinler?
Cezaevlerinden alıp götürecekleriniz itirafçılar ise eğer, neden cezaevlerinde görüşmüyorsunuz onlarla?
Neden bu insanları hiç kimsenin görmeyeceği yerlere götürüyorsunuz
Bu insanları tuttuğunuz istihbarat birimlerinde onların sıfatları ne olacak?
Şüpheli mi, sanık mı, tutuklu mu?
Hangi hakları olacak bu insanların?
Mesela, “tamam arkadaş, ben sıkıldım cezaevine dönmek istiyorum,” diyebilecekler mi?
Mesela, “bir dakika burada işler ters gidiyor ben avukatımı istiyorum,” demeleri mümkün mü?
Bu düzenleme, doğrudan doğruya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) askıya almak demektir.
Adını koymadan, Türkiye’nin Avrupa Konseyinden ayrılıp bambaşka mecralara doğru yol almasıdır bu.
14 gün gözaltı açık bir şekilde AİHS madde 5’in ihlalidir.
Bir suç isnadıyla, yargıç önüne çıkarma amacı olmadan tutmak, AİHS madde 5’in ağır ihlalidir.
Bunu bir yasal hüküm hâline getirmek, AİHS ve Anayasa’yı hiçe saymaktır.
Mahpusları 14 gün cezaevinden alıp götürmek, işkenceye açık çek vermek demektir.
Yaptığınız düzenlemelerle istihbaratçıların yargılanmasını imkânsız hâle getirdiniz.
Hiçbir hakları olmayan, hiçbir hukukî güvenceleri olmayan insanları, neden, niçin, 14 gün boyunca, yargı bağışıklığı olan insanların ellerine teslim ediyorsunuz?
İnsanların güpegündüz istihbaratçılar tarafından kaçırılıp aylarca işkence gördükleri iddiaları ayyuka çıkmışken, neden böyle bir yasa getirmektesiniz?
Mahpusun onayının alınacağı sözü çocukları bile kandıramaz.
Nasıl bir düzenleme yaptığınızı size bir tek cümleyle gösterebilirim.
Yarın, iktidardan indiğinizi ve çıkardığınız bu yasaya dayanarak istihbaratçıların sizi almak için cezaevine geldiklerini gözlerinizin önünde canlandırın.
Dehşete kapılırsınız.
Bunun ne anlama geldiğini bal gibi de biliyorsunuz.
O gün sizlerin işkence görmemeniz için haklarınızı, bugün içeri tıktığınız ve tıkma hayalleri kurduğunuz bizler savunacağız.
Ama yapmayın, ülkeyi hukuktan, insan haklarından bu kadar uzaklaştırmayın.
Yazıktır, günahtır…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020