Yasin AKTAY
Ortadoğu'da insanlar gibi meseleler de iç içedir. Biri diğerinden ayrıştırılamaz. Her mesele gelir diğer meselenin, her insan grubu gelir diğer insan grubunun sınırına dayanır.
Zamanında Osmanlı'nın aklının en ücra köşesinden bile bu topraklarda bir etnik temizlik yapmak geçmediği için, insanlarını olduğu gibi kabul etmiş. Onları bu halleriyle yönetmeye çalışmış. İnsanların farklılığını veri alıp onları kendine uyduracağına, kendi yönetimini onlara uydurmuş.
İnsana saygının bu ideal örneğini inanılması zor ama bu dünyada gerçekleştirmiş, hem de beşyüz yıl boyunca kayda değer bir sorun yaşamaksızın bu modeli uygulamış. Üstelik bu modeli ondan önce Selçuklu, ondan önce Abbasi ve Emeviler de uygulamış. Yani bugünden inanılması zor bu çok kültürlü, bütün din, mezhep, inanç ve kültür gruplarının iç içe, yan yana, omuz omuza yaşadığı bu model eninde sonunda İslam medeniyetinin sıradan bir tezahürüydü.
Sonradan oryantalistler aslında kendi sirkatlerini ifade edercesine bu modeli 'mozaik toplum' olarak nitelemişler. Mozaik toplum, yani Osmanlı'nın veya İslam toplumunun kendi coğrafyasında homojen bir toplum yaratma konusundaki acziyetinin ifadesi olarak mozaik toplum.
Bu mecazı İslam toplumlarını tasvir etmek üzere ilk kullananlar bizim kullandığımız gibi, bunu toplumun çeşitliliğini, zenginliğini ve güzelliğini anlatmak için kullanmadılar. Aksine bu kadar çok farklı kültürün bir arada bulunmasını baştan beri bir sorun olarak ifade etmek üzere kullandılar. Bu farklılık ve çeşitliliği de İslam toplumunun homojen bir toplum yaratma konusundaki acziyetine bağladılar.
Batı'nın kendi deneyimlerine bakıldığında gerçekten de homojen, yekpare, merkeziyetçi toplumsal yapılar ön plana çıkıyor. Ama bu yapıların maliyetinin ne olduğunu sorarsanız, karşınızda sadece yüzyıl, otuz yıl süren din savaşları, soykırım ve tehcir uygulamaları ile faşizmin kendi içindeki çeşitlerini bulursunuz.
Bugün çok kültürlülüğü bir değer olarak keşfetmişken onu bile merkezi ve tek standartlı bir uygulamaya dönüştürmenin gayretinde.
IŞİD'in 'İslam Devleti' olarak anılmayı hak eden hiç bir yanı yok. Yaptıkları ne İslam'la bağdaşıyor ne de devlet olma keyfiyetiyle. Ama onun bu kendini isimlendirişini herkes çoktan kabullenmiş durumda. IŞİD İslam'ı rehin almış durumda ve onunla savaşmak üzere yola çıkanlar rehinenin durumunu hiç bir şekilde gözetmeden ona ateş açıyor.
Bu esnada IŞİD daha da büyüyor, ama olan İslam'a olu- yor. Atılan her bombanın altında Müslümanların cansız bedeni kadar kadar İslam'ın, İslam Devleti kavramının tahribatı da gerçekleşmiş oluyor.
IŞİD'i bombalayanlar İslam'ın onun elinde rehin olduğunu gözetmeden, İslam'a da vurmuş oluyorlar. İslam'ı ve şiarlarını kendine kalkan yapan IŞİD ise kendisine atılan her bombanın İslam'a, İslam'ın asırlarca bu topraklarda örmüş olduğu şanlı tarihe ve imaja isabet etmesinden en ufak bir rahat- sızlık duymuyor. İki tarafın karşılıklı bir anlaşması yoksa, hiç bir şey bilmiyoruz.
Ortadoğu'da, yani aslında İslam dünyasında, her mesele diğeriyle iç içedir. Şiilere yönelik bir operasyondan Sünniler de Ermeniler de Kürtler de, etkilenir. Aslında herhangi birine attığınız bir taş diğerine isabet ettiği kadar döner kendi kafanızı kırar.
Buraların idaresi raşid bir ihtimam, kadim değerlerle örülmüş bir dikkat gerektirir. Bunu da herkes yapamaz. Kimse topuna, tüfeğine, bombasına, uçağına güvenerek bu topraklara hükmedebileceğini düşünmemeli.
Bir ülkeye hakimiyet baş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayarak gösterilmez. Bu konuda sergilenen gücün hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Gücün değerli olanı, insana yaraşanı, şiddete ihtiyaç göstermeksizin 'rıza' üretebilenidir.
Ortadoğu denilen coğrafyanın yüzyıldır hep kanla, savaşla anılıyor olmasının sorumlusu ne İslam'dır ne de Müslümanlar. Kanla, şiddetle, kaosla buluşan tarihi, bu coğrafyanın aynı zamanda Batı medeniyetiyle, onun değerleriyle, kurumlarıyla ve tabii ki işgaliyle buluşma tarihiyle aynıdır.
AYSEL TUĞLUK'UN ATTIĞI TAŞ
Bu coğrafyada her mesele, her konu, her insan grubu iç içedir. Birinin attığı taş herkesin kafasını yaralar. Başta kendi kafasını.
Aysel Tuğluk'un canlarını kurtarmak üzere Türkiye'ye sığınan Kürtleri karşılayan Türkiye'nin askerine attığı taşın kimi vurduğunu anlayan var mı? Doğrusu, bu coğrafyada herkese bir yer olur, bu coğrafya herşeyi ve herkesi kaldırır da, bir tek o taşı atan Aysel Tuğluk ve o taşı attıran zihniyet orada tam tamına iğreti duruyor.
Yıllardır Kürtleri katlettiğini iddia ettikleri Türkiye'nin Kürtlere sığınak olmasına duyulan öfke olarak mı anlamalıyız? Yoksa, özerklik iddiasıyla bölgede erken iktidar vehimlerine ve havalarına girilip silahsız savunmasız insanları tebaya dönüştürerek atılan cakaların IŞİD diye ne idüğü belirsiz bir hareketin karşısında iki günde darmadağın olması karşısında yaşanan travmanın sonucu mu, ne?
Her ne ise, artık bilsin ve anlasın ki, bu coğrafyalarda taş attığı asker, gerçek anlamda bir sorun yaşadığında Kürt'ün güvenebileceği bölgedeki tek insandır.
Bunu Kürtler biliyor da, Kürtler üzerinden siyaset yapanların bunu hala anlamamış olması ciddi bir sorun. İnşallah o sorunu da aşarız.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019