Ferhat KENTEL
Newroz/ Nevruz gibi günler!
23.03.2013
2885
Çok heyecanlı, gerçekten “yeniden doğum” gibi günler!
Çoğumuzun içinde “iyileşen” taraf, “korkan” tarafımızı sakinleştiriyor. “Sakin ol, korkma; bak Newroz kutlandı; milyonlarca insan barışa ne kadar susadığını, savaştan nasıl illâllah geldiğini nasıl ‘barış içinde’ gösterdi. Bak, Öcalan Türkiye’ye seslendi; bir şeyler aşıldı, artık silahlar susacak” diyor.
Öte yandan, içimizdeki korkularımız sükûnete ererken, o sükûnet hâliyle bir türlü huzur bulmayanlar, korkularını korkutarak aşmaya çalışan, ille de savaş diyenler farklı cephelerden sönen ateşi canlandırmaya çalışıyorlar.
Düşünebiliyor musunuz, 30 yıllık bir zaman diliminde, koskoca nesiller şiddetle, savaşla sosyalize oldular. Bugün 30-40 yaşında olan insanlar gazetelerde, radyolarda ve televizyonlarda haberlerle her karşılaştıklarında “şu kadar ölü, şehit, etkisiz hâle getirilen terörist, patlayan mayın...” anlatıları duydular.
Sanki başka bir dünya mümkün değilmiş gibi...
Bugün “başka bir dünyanın”, “savaşsız bir dünyanın” mümkün olabileceğini bu kadar somut biçimde görüyoruz.
Böyle bir dünyanın mümkün olabileceğini Türkiye toplumunun gerçek toplumsal köklerden gelen iki hareketi bize gösteriyorlar. Cumhuriyet’in ötekileştirdiği, hakaret ettiği, aşağılayıp, asimile ve inkâr ettiği, yok etmeye çalıştığı İslami hareketin ve Kürt hareketinin bugün ulaşmış olduğu versiyonlar bize barışı hediye ediyorlar.
Düşmanlarıyla varolabilenler
“Otuz yıl savaşlarının” bitmesi, “Müslüman’dan adam olmaz” diyen beyaz seçkinleri, yeminli AKP düşmanlarını tabii ki tatmin etmeyecek. Hele Kürtleri her fırsatta aşağılamayı iş edinmiş badem bıyıklıların müritlerini hiç tatmin etmeyecek. Ve tabii ki, çifte katmerli olarak, hem Kürtlerin hem de Müslümanların dâhil olduğu bu süreç, çeşitli versiyonları (CHP, MHP ve bunların irili ufaklı türevleri) ile seçkinleri deli etmeye yetecek.
Korkan tarafımızın işi çok zor; değişimi hissetmekte çok zorlanıyor. Çünkü ikili düşünmeye çok alışkınız; çok şartlandık. Korkan tarafımız için hayat sadece siyah ve beyazdan oluşuyor... Korkuyla büyüyen, korkuya karşı sadece “biz” ve “onlar” merceğiyle bakanlar için barış da mümkün değil. Onlar için mümkün olan tek şey savaş. Ötekiler de ancak savaşarak yok edilecek yaratıklardır. Ötekilerde “biz”e dair bir şey bulmak imkânsızdır.
Mesela geçtiğimiz günlerde Edirne’de Trakya Üniversitesi’nde düzenlenen “Anayasa paneli”nde konuşmacılara karşı bazı öğrenciler tarafından dile getirilen öfke dolu sözleri, dışa vuran nefreti ancak böyle bir korkunun sebep olduğu “ikili” düşünce yapısıyla anlamak mümkün. Panele katılanların hiçbiri “AKP’cilik” yapmamış olmasına rağmen, “muhteşem kahramanlık ve cesaret görüntüsü” altında korkan bu genç arkadaşlara göre hayat, tam da bu ikili zıtlıklardan ve zıtlığın her bir tarafındakiler ise “değişmez öz”lerden oluşuyordu ve de buna neredeyse “tanrısal bir inançla bağlanmış” vaziyetteydiler. Dolayısıyla konuşmacılar örneğin bir zamanlar Anayasa referandumunda “yetmez ama evet” dediyse, ancak “AKP’ci” olabilirlerdi ve her türlü “emperyalist uşağı, gerici, BOP’çu, hain, vs...” sıfatını hak ediyorlardı.
İşin acıklı tarafı ise şu: bu manzara neredeyse bu memlekette bir sabite olarak sürüyor. Yani kendi gençliğimdeki manzara da çok farklı değildi. “Bilgi”, her zaman bu memleketin okumuş yazmış ve yönetmeye talip olmuş, bunu kendinde hak gören, zihniyetinde seçkinleşen insanların tekelinde olarak görüldü. Bu zihniyeti taşıyanlar ötekileri her zaman aşağıladı ve ötekileri “karanlık çağların”, “komploların, ihanetlerin” temsilcisi olarak gördü.
İşte bugün, her şeyi bildiğini, gelecekte de ne olacağını bildiğini zanneden zihniyetin çuvalladığı gündür.
Bu “kâhinler” geçmişte de ne olacağını bildiklerini söylüyorlardı; bilemediler. Çünkü hiçbir şeyi, hiçbir zaman önceden tam olarak bilemezsiniz; tanıdığınızı zannettiğiniz insanlar da hiçbir zaman tam olarak zannettiğiniz insanlar değildir.
Çözüme evet
İşte bugün hayatın, toplumsal hayatın ara renklerinden yepyeni, devrimci bir Türkiye çıkıyor.
Bırakın bu sürecin en muhteşem sonuçlarını; yani insanların ölmeyecek olmasını... Geride kalanların acılarının bitecek olmasını... Bırakın artık kimsenin savaşa gitmeyeceğini... En basitini düşünün, en maddi olanını... Kalaşnikof yerine çocuklar birbirleriyle karşılaşacaklar, tanışacaklar; bomba yüklü her uçağın harcadığı benzin parasıyla çocuk parkları yapılabilecek...
Ve ölümle sosyalize olan çocukların yerine barışla sosyalize olan nesiller ve başka bir Türkiye ve gelecek...
İşte bugün bu nesillerin yetişmesi için, “çözüme evet” diyerek, barış yapan insanlara destek vermenin zamanıdır...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020