Hilâl KAPLAN
“Artık CHP de öğrenmeli ki demokrasi dediğimiz şey sadece ve sadece artık sandıktan geçmiyor. Bugün Kürt siyasi hareketi, nasıl yüzde 40 küsur ile gelmiş AKP iktidarını masaya oturtup bilek güreşi tutuyor. Arkasında silahlı mücadele var. Onun getirdiği bir gözdağı var. Arkadaş biz de silahlı mücadeleye başlayalım demiyorum. Ama silahlı ya da silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek, gericiliğe, faşizme, baskıya, her türlü çağdışı ideolojiye karşı ödevimizi yapmamız lazım. Bu ülke çok kolay kazanılmadı, kolay vermemeliyiz. Her şey daha yeni başlıyor.”
Katıldığı bir televizyon programında böyle buyurmuş Ayşenur Arslan. İyi ki ‘arkadaş biz de silahlı mücadeleye başlayalım’ dememiş. Dese nasıl olurmuş, kendisi Şişli cephesi mevzilerinde nerde ‘ödevini’ yaparmış, bilemiyoruz tabii. Kasetle götürülen ana muhalefet liderinin yerine monte edilen şahsı, pasif mücadelenin sembol ismi Gandi’yle özdeşleştirdikten dört yıl sonra geldikleri yer ibretlik olsa da, kendisini aydın gazeteci diye pazarlayanların iç savaşın kapısını vurma aşkı yeni değil.
Hemen her ay yeni bir ‘Türkiye Suriye olur mu, Lübnan iç savaşı dönemi öncesindeyiz, Mısır’daki darbe ortamı bize uzak değil’ yollu yeni bir analiz peyda oluyor. ‘Demokrasiye darbe’ isimli sözde özgürlükçü bildiriyi bile ‘darbe olur haa’ tehdidiyle bitirebilen bir seviyeden bahsediyoruz neticede.
Kanalizasyon çukurlarından bebek ölümlerine değin her şeyi, nerdeyse her ay bir caminin kundaklandığı Avrupa Birliği ülkerinin parçası olmayışımıza bağlayan bir diğeri de, ülkemizin “iç savaşın kanlı cehenneminden geçmeden” adam olmayacağını savunmuştu mesela.
Yazı, “Türkiye, klasik analizlere izin vermeyecek kadar dar ve sığ bir toplumsal yapıya sahip” diye başlıyordu. “Makarna-kömüre oylarını satıyorlar”ın entelektüelcesi olsa gerek. Halkın tercihleri karşısında bu denli geniş ve derin analizleriyle havlu atanların, halkın geri kalanının birbirini boğazlaması ihtimaline güzellemeler yazması boşuna değil. Çünkü onlar, ‘ülke yansın, çıkan ateşte omletimizi pişirmeye bakalım’ derdindeler.
Tek umutları Ak Parti hükümetinin, öyle ya da böyle ülke yönetemez hale getirilmesi. Bu süreçte iki kişi mi ölür, iki yüz bin kişi mi, onlar için teferruat. Suriye’deki toplu katliamcı sistemden de, Mısır’da olan darbeden de Erdoğan’ı sorumlu tutmuş bir kafa yapısı söz konusu. Hele biz bir ölelim de, faturayı kendileri hariç herkese, önce Erdoğan’a, sonra Sünnilere, Alevilere, Kürtlere, Türklere istedikleri gibi bölüştürürler nasılsa.
Hem bakın aynı yazıda ne deniyor: “Bir de Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi devlet eliyle yaratılmış “iç bölünmeler” yaşayan bu iki büyük kesim birbirlerine düşmanlaştılar.” İşte bunlar hep faturayı çıkarma zemin çalışmaları. Bu on yılda Türk-Kürt ittifakı hiç olmadığı kadar güçlenmiş, çözüm sürecinin nihayetlenmesi için yasal zeminde çalışılmaya geçilmiş, Rizeli bir bakkal amca bile ‘barış için Öcalan’ı evimde ağırlarım’ öznelliğine ulaşmış, Aleviler ilk kez devlet katında muhatap alınmış, en çok cemevi bu süreçte yapılmış, Dersim Katliamı için özür dileyen, Tunceli’ye Dersim adını iade etmeye hazırlanan cemevleri meselesini çözmeye çalışan bir hükümet gelmiş, fark etmez. Demokratik muhalefete falan ne hacet, ‘liboş’ işler bunlar. Ülkenin aydınlığa çıkması için Türkler, Kürtler, Aleviler ve Sünniler için tek çıkar yol var, o da birbirini öldürmekmiş.
Nasılsa onlar ölmeyecekler. Zaten özenle zeminini hazırladıkları bir iç savaşta neden öldüğümüze ilişkin on binlerce dolarlık analizler kasmaya kaldıkları yerden devam edecekler. Hem Erdoğan da devrilmiş olacak. Mis. Hayırlı işler!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019