Hilâl KAPLAN
2015 seçimleri, Gezi olaylarından 17-25 Aralık’a ve bugüne kadar uzanan, sandıkla devrilemeyen meşru iktidarı gayri meşru yollarla devirme amacına yönelik parantezi kapatabilir. Ancak bundan daha önemlisi, 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk defa halkın temsilcilerinin yaptığı ve muhtemelen yine halkın onayına sunularak kabul edilecek ilk anayasanın yapılması ihtimalini de barındırıyor. HDP ve seçmen kitlesini birincil olarak ilgilendiren mesele ise çözüm süreci ve yine 2015 meclisinin muhatap olduğu konuların başında geliyor.
2015 seçimleri, böylesi kritik meselelerdeki kilidi açma imkânı olan meclisi belirleyecek. Evet, bu seçimlere de haksız %10 barajıyla gidiyoruz. Evet, bu haksızlığın da en büyük mağduru devletten finansal destek alamayan HDP ve mecliste nicelik olarak hakkıyla temsil edilmeyen HDP’nin seçmen kitlesi. Ancak HDP’nin 2015’te Ak Parti’nin ilan ettiği demokratikleşme paketinde yer alan barajı düşürme teklifini de geri çevirdiğini not etmekte fayda var.
HDP’nin 2015 meclisinde yer almama ihtimali, yukarıdaki başlıklarda etkin siyaset yapma imkânını ortadan kaldırması açısından vahim olmaz mı? Üstelik HDP’nin barajı geçtiğini gösteren hiçbir kamuoyu yoklaması yok. Mevcut durumda HDP, en iyi ihtimalle barajı ancak ucu ucuna geçebilir ve bunun kendi vekil sayılarına sağlayabileceği azami katkı 20 milletvekili. Üstelik HDP’nin vekil sayısı 35 de olsa 55 de olsa yaratabileceği etki sayısal nitelikte değil. Bilakis 35 vekille de girse HDP’nin anayasa yapımı ve çözüm süreci noktasındaki siyasî gücü değişmeyecek. Ya Ak Parti’ye anayasayı referanduma götürme noktasında gereken rakam olan 330’a ulaşmak açısından destek verecekler, ya da mecliste anayasa yapmak için gerekli rakam olan 367’ye ulaştırmak noktasında. Veya bu desteği vermeyerek, yine siyasî baskı unsuru olarak diğer muhalefet partileriyle beraber çalışacaklar. Herhalükârda HDP’nin mecliste yer alması, ‘masada’ yer alması demek ve böylelikle meclisten çıkacak kararları şekillendirmek bakımından kritik öneme sahip olması demek.
Peki ya HDP baraj altında kalırsa? HDP’nin çıkaramadığı hemen her vekil Ak Parti hanesine yazılacağından, Ak Parti ya yeni anayasayı halka götürecek ya da meclisten kendisi geçierecek çoğunluğu sağlayacak. HDP ise yine ancak kitleleri mobilize edip sokaklara dökerek, 6-8 Ekim Kıyımı’nda olduğu gibi belki de Kürdü Kürde kırdırarak bir nebze etki kurmaya çalışacak. Fakat 6-8 Ekim Kıyımı’nın ya da Cizre’deki uzun soluklu provokasyonun siyasete etki edebilme kapasitesi ortadayken, meclis dışında kalmanın HDP’nin nüfuzunu azaltacağı aşikâr.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın barajı aşamadıkları takdirde hükümeti sokakla tehdit etmesini anlamak da mümkün değil. Bir siyasî parti olarak aldığınız kararın sorumluluğu da size aittir. Ak Parti’den ne yapması bekleniyor? Tehditten korkup kendi kitlesini de HDP’ye oy vermeye teşvik etmesi mi? Şayet HDP baraj altında kalırsa, reşit olmanın asgari şartı olan kararının sonuçlarını kabullenmek zorunda kalacak. Ak Parti’nin ise ‘canına minnet’ bir tabloya imza atmış olacak.
Başlıktaki soru varlığını koruyor: Yeni anayasadan çözüm sürecine HDP’nin en çok varlık göstermesi gereken dönemlerden birinde, 20 vekil daha çıkarma ihtimali için bu riske girmesine değer mi?
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019