Hüseyin ÇAKIR
“İlginç zamanlarda yaşayasınız” (Çin bedduası)
Demokrasi ve demokratlar bir kere daha sınavdan geçiyor. Olup bitenler açık seçik ortada ve gözle görülürken bu gerçeklere mi bakacağız, ya da seksen yıldır dinlediğimiz, iç-dış düşmanlar, hainler komplo diyen çığırtkanlarının, Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın en mahir, sadık taze müritlerinin on parmakta on marifet, gerçekleri perdelemek için komplo teorilerinden ürettikleri algımühendisliklerine mi inanacağız.
Önceki iktidarlara da bulaşmış olan yolsuzluk pislikleri neyse aynı virüsün AKP’ye de bulaştığı ortaya çıktı.
Ortaya çıkan, buzdağının su üstünde kalan bölümü belki.
Devlet bankaları, TOKİ, enerji, altyapı ihaleleriyle rant dağıtan iktidarın pirüpak kalması, kedi ile ciğerin yan yana kalması ne kadar mümkün ise, iktidar çevresinin devlet rantıyla iç içe “ak” kalmasının da o kadar mümkün olduğu ortaya çıktı.
Ortaya çıkan yolsuzluğun yarattığı panik ve hukuki sürecin önünü siyasi ve ideolojik hegemonya ile kesme telaşı, daha büyük çaplı yolsuzluk söylentilerinin ortaya çıkacağını doğruluyor gibi. Özellikle askerî ihalelerin kapağı açılırsa, ortalığa kimbilir neler saçılacak.
12 Eylül’den sonra iktidarlar darbeyle (28 Şubat hariç) değil ama yolsuzluklarla gidiyor. AKP’yi bu travma/ korku sarmış olmalı.
Yolsuzluk yokmuş gibi yapıldığında, yok olmuyor. Yolsuzluğun üstü “vatan, millet, yüce devlet, hainler...” gibi soyut laflarla örtülmüyor. Hele demokrasi ve Barış Süreci adına yolsuzluğunu üstünü örtme çabası, Roboski’yi görmemekle aynı çabadır.
ALGI HEGEMONYASI SAVAŞI
“Siyasete müdahale!” oluyor diye çığlık atanlar, özünde siyasal çoğulculuğa, eleştirel siyasete tahammül edemiyorlar. Bu sakat siyaset anlayışı, temsili demokrasinin en kaba biçiminde bile yoktu. Günümüz demokrasi değerleri ve demokratik sistemi çoğulculuk, çokseslilik temelinde, katılımcı, müzakereci demokrasi yolunda ilerliyor. Demokrasiyi, seçimler ve parlamentonun açık olmasına indirgeyerek bununla sınırlandırdığınız zaman, Kim hanedanı Kuzey Kore’si ile Putin Rusya’sı arasında rejimden başka bir rejim ortaya çıkmaz.
Geçmişte ve günümüzdeki bütün dikta ve otoriter rejimlerde olduğu gibi, siyasal, ideolojik ve toplumsal bütün muhaliflik, “devlete karşı dış güçlerle işbirliği yaparak iktidarı indirme ve liderini hedef alma” komplo teorileriyle doludur. Stalin, Hitler, Franko... mahkemeleri nasıl işlemişse, İstiklal mahkemeleri, 12 Mart, 12 Eylül mahkemelerinin işleyiş nedeni de aynıdır.
Hayalî korkular, iç ve dış düşman komplo teorileriyle neden- sonuç ilişkisi yaratılmıştır. Algılardan,olgular üretilip hakikat diye ortalığa saçılıyor. İktidarın partizan yazarları, özellikle sonradan iktidar kayığına binen yazarlar/ yorumcular, yolsuzluk gibi ortada duran hakikate, alakasız, ilgisiznedenler üretilerek, iktidar lehine şapkadan tavşan çıkartır gibi sonuçlar çıkartılıyor.
Muhalefeti düşman gören, yok sayan iktidar zihniyeti, eleştiri ve muhalifliği Barış Süreci’ni sabote etme, iktidarı yıkma neden- sonuç ilişkisine bağlayarak siyasi şantaj yapmaktadır.
Gezi eylemcilerinden, CHP, MHP, BDP gibi Meclis’teki partilere, TÜSİAD’a, Koç, Baydok grupları gibi iş dünyasına, bugün Gülen Cemaati’ne, yarın Alevilere... her türlü siyasi ve toplumsal muhalefeti; işbirlikçi, hain, düşman ilan eden zihniyetten demokrasi zihniyeti çıkar mı? Demokrasi, açık toplum bu zihniyetle ilerler mi?
GERİYE DÖNÜŞ KORKUSU
AKP iktidarı, demokrasiyi derinleştirmek yerine, demokratik kurumları, siyaseti, sivil alanı yasaklar ve iktidarın mutlaklığını sağlayacak biçimde kuşatıyor. Tıpkı 12 Eylülcülerin, her demokratik talep karşısında “12 Eylül öncesine mi dönmek istiyorsunuz” dedikleri gibi, Erdoğan ve AKP yöneticileri, “geriye dönüş” öcüsüyle toplumu esir almaya çabasındalar.
Hiçbir olguya dayanmayan “iktidarı demokratik olmayan yoldan yıkma” boş laflarına herkesin inanacağı sanılıyor. Medya ve meydan söylevleri üstünden imaj ve algı hegemonyası kurma dili argümanlarını sayfanın bir yanını alt alta yazın, öteki sayfaya da Kenan Evren’in konuşmalarını yazın cümlelerin bile aynı olduğu görülecektir.
Başbakan ve onun çevresindeki politika üreticileri ve PİAR çalışması yapanlar, algı mühendisleri,Erdoğan’ın ve AKP’nin resmî söylemi dışındaki her eleştirel sözü, Erdoğan’ı indirme, iktidara karşı komplo ve darbe korkusu olarak yeniden üretiyorlar, mağduriyeti sürekli hâle getirmeye çalışıyorlar.
Mütedeyyin insanların zihnindeki ceberut devletin geçmişte yarattığı/ yaşattığı mağduriyet, dışlanmışlık, aşağılanmışlık, baskı ve şiddet, hayalî korku bulutlarıyla taze tutulmaya çalışılıyor. Birilerinin, “makarna, bulgura oy veriyorlar” diye aşağıladığı inananları, Erdoğan, AKP yönetimi, iktidar ve devlet medyası, son yolsuzluğu perdelemek için sirk cambazlarına taş çıkartacak numaralar yapıp göz boyamaya çalışıyorlar.
AKP’ye oy verenleri ve inananları salak, yerine kokuyorlar.
2014’e girerken demokrasi aracı yokuşun yarısında batağa saplandı, patinaj yapmaya başladı, ileriye gitme umudu yitirildiği için aynadan geriye bakıp, uçuruma yuvarlanma korku ve telaşı içinde şuursuzca hareketler yapılmaya başlanıyor.
Değişen Türkiye ve demokrasi yolu buraya kadarmış.
Haydi, sıradaki, deneme sırası sende...
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018