İbrahim Kahveci
Çok samimi söylüyorum. Ekonominin çok hassaslaştığı dönemlerde bazı bakanların konuşması çözüme katkı sunmadığı gibi sorunları da artırıyor. Hatta bizzat krize giden sürecin yoluna o sözler parke taşı olabiliyor.
Türkiye hassas bir süreçten geçiyor. Yıllarca uyardığımız Derviş-IMF “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını” bir türlü değiştirilmedi. Hala IMF-Derviş ekonomi programını uyguluyoruz.
Yıllarca dediğimiz bir nokta: Bu programın iki ana hedefi vardı: 1-Devletin kasasını doldurmak 2- Bankaların kesesini doldurmak. Çünkü 2001’de yazılan bu program esnasında bu iki kasa ve kese boşalmıştı. Tabiri caiz ise soyulmuştu.
Ak Parti 14 yıllık iktidarında IMF-Derviş programını Kemal Derviş’ten bile daha kararlılıkla uyguladı. Bir türlü yeni ekonomi programı yazmadı-yazamadı.
Aslında bu programın miadı en son 2007’de dolmuştu. Yeni bir “üretim odaklı” programın yazılması gerekiyordu. Ama olmadı...
IMF’nin borcunu ödedik ama programını bitiremedik. Çok acı bir tablo...
Bu program üretim odaklı değil, tüketim odaklı bir programdı. Bu nedenle bir türlü güçlü üretim politikalarını devreye alamadık. Yıllarca yüksek cari açık ve yüksek dış finansmanla idare ettik. Veya geçiştirdik.
Hani hatırlarsanız “finanse edildiği sürece cari açık sorun değil” argümanı piyasaya sürülmüştü. Yani alacaklı borcunu istemediği ve yeni borç verdiği sürece “çalışmaya-üretmeye gerek yok” mantığınıydı bu.
O günler bitti. Artık alacaklı diyor ki “ya benim istediğimi yaparsın ya da en seni istediğim gibi yaparım. Yıllarca yediğin karşılıksız paraları isteyebilirim.”
Aslında henüz istenen doğru dürüst bir para da yok. Sadece 3 milyar dolar civarında bir eksilme var. O da giden paradan dolayı değil, gelen paranın açığı kapatmamasından dolayı.
Ya bir gün giderlerse....
Düşünmek bile istemiyorum.
***
2013 yılından bugüne dolar/tl kuru 1,77 liradan 3,30 liraya yükseldi. Yaklaşık 4 yıllık sürede dolar yüzde 85 değer kazanmış durumda. Veya TL değer kaybetmiş oldu. Aynı dönemde AB’den ve ABD’den yaptırım yiyen Rus parası Ruble ise 30,0 seviyesinden başladı ve bugün 66,5 seviyesinde seyrediyor. Ruble yüzde 120 değer kaybetmiş durumda.
Ama unutmayın ki Rusya’dan 400 milyar dolara yakın bir sermaye çıkışı oldu. Ve unutmayın ki Türkiye’den henüz net bazda 1 dolar bile çıkmadı.
Türkiye ile kıyaslanan Brezilya’da ise ekonomik krizle beraber siyasi krizde yaşanıyor. Hükümet düştü ve yeni bir hükümet görevde. Buna rağmen Real 2013 başında 1,97 seviyesindeyken bugün 3,5 seviyesinde. Real’deki kayıp ise yüzde78 düzeyinde.
Yine Türkiye ile kıyaslanan ve büyüme gücünü sürdüren Güney Afrika Randına bakalım. Dolar karşısından 2013 başında 8,5 seviyesinde olan G. Afrika Randı şimdilerde 14,5 seviyelerinden işlem görüyor. Rand’ın kaybı yüzde 70,0’lerde.
Şili Pesosu 2013’de 470,0’lerde iken şimdi 667,0 seviyesinde. Peso yüzde 42 değer kaybetmiş durumda.
Endonezya Rupiah’ı 9.700 seviyesinden 13.500 seviyesine düşerken yüzde 40 değer kaybetmiş oldu.
Aslında benzer tablolar bir çok ülke ile karşılaştırılarak çıkartılabilir. Ama göreceğimiz tablo değişmiyor. Türkiye kesintisiz büyüme gücüne rağmen parası en çok değer kaybeden ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Anlayacağınız paramızın değerini koruyamadık.
Hatta bir hafta önce yazdığım gibi; artık TL reel erime dönemine girdi bile. Bunu yeniden tekrar edeceğim: Merkez Bankası reel efektif kur endeksine göre dolar/tl kuru 3,0 lira seviyelerinde 100 değerine geliyordu. Yani TL’nin 3,0 liranın üzerindeki değer kayıpları artık değersiz TL anlamına geliyor. Bence olaya artık biraz da bu gözle bakmamız gerekiyor.
***
Bizler ekonomide sadece verilere bakarak elbette bazı değerlendirmeleri yapıyoruz. Mesela Reel Kesim Döviz Açık Pozisyonu 200 milyar dolara dayanarak GSYH’nın yüzde 30’una gelmiş durumda. Bu kadar açık pozisyonun reel kesimde bir karşılığı olması beklenebilirdi. Ama doların 2014-2015 yıllarındaki 2,0 liradan 3,0 liraya yükselişinde olumsuz etkisi daha sınırlı oldu.
Umarız ve bekleriz ki, döviz piyasalarında yaşanan son hareketlerin de reel kesim üzerindeki etkileri önceki yıllardaki gibi beklenenden veya hesaplanandan daha düşük olsun. Aksi halde faturanın getireceği zincirleme etkiyi hesaplamayı kimse istemeyecektir.
İşte tüm nedenler bizi piyasa üzerinde daha hassas düşünmeye ve daha hassas açıklamalara itmektedir. Galiba piyasa emir kipiyle değil de yatıştırıcı cümlelerde bir karşılık arıyor. Belki de muhatabını arıyor. Ne dersiniz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025