Lale KEMAL
Türkiye ile İsrail arasında, 5 yıl aradan sonra ilişkilerin yeniden normale dönmesi önündeki en önemli sorunun, Gazze'ye ablukanın kalkması gibi karşılanması gerçekçi olmayan şartlardan ziyade güven sorunu olduğu konuya yakın çevrelerce biliniyor.
İsrail, ilişkileri yeniden rayına oturtmak için en üst düzeyde bir dizi güven verici açıklamalar bekliyordu Türkiye'den. İşte tam o sırada, gerek iktidardan gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, özellikle tabanlarını çok rahatsız etse de o dostluk açıklamaları geldi. AKP sözcüsü Ömer Çelik, geçen yıl aralıkta, “İsrail devleti ve halkının Türkiye'nin dostu” olduğunu kamuoyuna açıkladı. Sonrasında ocak başlarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail'e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım.” diyordu.
İki ülke meselelerini yakından takip eden bir kaynağım, “İsrail'in en büyük sorunu Türkiye'de yönetime duyduğu güvensizlik. İşte bu güven meselesini aşmak için Erdoğan, bu açıklamayı (yukarıda alıntıladığım) yaptı. Keza Ömer Çelik de.” diyordu.
İsrail'in, Gazze ablukasını delmeye çalışan Mavi Marmara gemisine askerlerinin yaptığı baskında 9 Türk'ün öldürülmesinden dolayı 2013 yılında Türkiye'den özür dilemesiyle ilişkilerin başlatılması için düğmeye basılan süreç, öncelikle bizdeki iç politik gelişmeler nedeniyle tıkandı. İsrail, yolsuzluk olayının ortaya çıkması gibi meselelerle birlikte, “Türkiye'de iktidarda bir değişiklik olabilir mi?” diye düşünüp, geri çekildi, kendini beklemeye aldı. Sonrasında haziran seçimlerinde AKP'nin tek başına iktidar olamayışı İsrail'i ümitlendirdi. Ne var ki, kasım seçimlerinde AKP'nin çoğunlukla iktidara gelmesiyle birlikte, İsrail tarafında ilişkileri normalleştirmek için düğmeye basıldı. İki ülke arasında ilişkilerin resmen başlaması için artık düğmeye basılacak gibi. Taraflar 2011'de en alt düzeye indirdikleri diplomatik temsilciliklerini büyükelçilik düzeyine yeniden çıkarttıktan sonra artık ilişkiler normalleşmiş sayılacak. Tabii, İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalom'un, geçenlerde Türkiye'yi IŞİD'i finanse etmekle suçladığı bazı rahatsız edici açıklamaların devamı gelmezse.
Aslında Türkiye, Mavi Marmara olayıyla birlikte her ne kadar bu ülke ile ticari, askeri ve savunma sanayii işbirliği anlaşmalarını derin dondurucuya bırakmış olsa da, iç savaşın sürdüğü Suriye'de Esed rejimi ile arasının açılmış olmasından dolayı mal yüklü kamyonlarını İsrail üzerinden geçiriyordu. Askeri ve istihbarat işbirliği de perde arkasında düşük düzeyde de olsa sürdürülüyordu.
İlişiklerin kopuk olduğu dönemde iki ülke ticaret hacmi çaktırmadan 5 milyar dolara çıkmışken normalleşmesi halinde bu rakamın iki-üç katı artması Ankara'ya olduğu gibi İsrail'e de nefes aldıracak. Tel Aviv de mallarını, Türkiye üzerinden Avrupa'ya daha kısa yoldan ihraç edecek, savunma alanındaki ticaret de öncelikle Türkiye'yi rahatlatacak. Türkiye ABD'den hâlâ tedarik etmekte zorluk çektiği kimi silah sistemlerini İsrail'den yeniden almaya başlayacak.
Bu noktada sormak lazım, Askeri harcamalara onca para akıtılırken hâlâ gelişmiş askeri sistemleri neden üretemiyoruz? Yıllardır üzerinde çalışılan Anka İHA'larını neden uçuramıyoruz?
Türkiye'nin, ilişkilerini normalleştirdiği İsrail ile, “Nerede kalmıştık?” deyip yeniden başlatacağı diğer önemli işbirliği alanlarını ise; istihbaratta bilgi değişimi ve iç güvenlikte gerekli askeri malzemelerin bu ülkeden ithalatı oluşturacak.
AKP'nin, izlediği yanlış politikalar ile Türkiye'yi yalnızlaştırdığı bölgede İsrail ile ilişkileri rayına oturtması, İran karşısında denge kurmasını da sağlayacak. Ama nihayetinde, Ankara'nın, hem Batı hem Doğu'yla ilişkilerini normalleştirmesi ülkedeki demokrasi krizini çözmesiyle mümkün olacak.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016