GÜNDEME GİRMEYEN AMA ÖNEMLİ BİR YER TUTAN KAYIT DIŞI EKONOMİ,VERGİLER VE FATURALAR.

Gündeme girmeyenler ve kayıt dışı bir çok konuyu bir arada kaleme almak için bilgisayarın başına oturduğum da; aşağıda okuyacağınız her ay ödediğimiz faturaların nasıl bir kayıt dışı ekonominin canlı kalmasınafarkında olmadan destek verdiğimizi göreceksiniz; hele de elektrik faturası insanın dudağını uçuklatan bir faturaolarakher ay karşımıza çıkıyor

Buna şimdi de kaçak Ak Saray’ın her ay elektrik faturası eklenecek;bu kaçak bin odalı Ak Saray’ın elektrik faturası  her ay ne kadar biliyor musunuz? Tam 700 bin TL.

Bir ülkede vergi toplumun gündeminden düşmüyorsa, o toplumda büyük bir duyarlılık vardır ve o ülkede Ak Saray gibi kaçak saltanatlar olmadığı gibi, kimse kalkıp kafasına göre harcamamamı denetletmem, yargı kararlarını uygulatmam diye bir lükse sahip olamaz.

Şili ve Meksika’dan sonra biz dünyanın gelir dağılımı bozuk üç ülkesinden  biriyiz.

Ülke ekonomisinin yüzde 45’nin kayıt dışı olduğu sık tartışılan bir konu.

Bu da gelir dağılımının bozukluğuna yansıyor ve uçurumu daha da derinleştiriyor.

Toplumun yüzde 10, zengin kesimiGSMH’nin tam yüzde 78’ni alıyor, toplumun yüzde 90’nı ise gelirin yüzde 22’ni paylaşıyor.

Toplumun yüzde 20’si yoksulluk içinde yaşıyor ama ülkeyi yönetenler bin odalı kaçak saraylarda ikamet ederek saltanat sürüyor.

Hukuksuz bir demokrasiyle ülke yönetilince, ortayademokratik hukuk devletinde olması gereken  kurallar ve kurumlar devre dışı bırakılarak ülke bir faşist anlayışla yönetiliyor.

İsterseniz vergilerden başlayalım, devlet vergi toplayamıyor da devlet çarkı nasıl dönüyor?

Devlet başta fakir fukaranın ekmeğinden yüzde 1  KDV alırken; iletişim, akaryakıt, elektrik vergisi ise tam bir  el yakıyor ve dünya sıralamasında devlet aracılığıyla vatandaşını soymada ilk üçte dolaşıyoruz.

Kentlerde özellikle büyük şehirlerde merdiven altı üretimin tamamı kayıt dışı bir ekonomiye dayalı yürüyor.

Kayıt içine alınması gereken sektörlerden biri de hayvancılık..Nüfusun çok önemli bir kesimi;kesin olmamakla oranı yüzde 30  olarak  ifade edildiğine göre hayvancılıkla geçimini sağlıyor, bu da neresinden baksanız 20 milyon insana tekabül ediyor.

Hayvancılıkla hayatlarını idame edenler vergi vermiyorlar ama hayvan sayıları kayıt  içine alınmış gibi gözüküyor..

Kayıt içine alınma nedeni de; devletin hayvan sayısına göre hayvancılıkla uğraşanlara hibe  kredileri vermesi..

Büyük baş ve küçük baş hayvan sayısı her yıl geçmişe göre yüzde ortalama 3 artış gösteriyor.

2013 yılı itibarıyla sığır sayısı 14 milyon 415 bin,Küçük baş  koyun sayısı 29 milyon 284 bin, keçi sayısı ise 9 milyon 226 bin.

Bütün küçük ve büyük baş hayvanların hepsinde kulak küpesi var,her hayvanın doğumundan sonra bir ile iki ay arasında hayvancılık yapanlar doğan hayvan yavrularını  kayıt ettiriyorlar.

Hayvancılık yapanların alım-satımında vergi  diye bir kaide yok gibi.

Böyle olunca da devlette eline geçirdiği faturalardan bunu kat kat misli olarak vatandaşından çıkartıyor.

Aşağıda vereceğimizi faturalar ve rakamlar bunları doğruluyor.

Gelelim vergilere.

Enerjiden,elektrike,akaryakıttan,telefon, Su ve otomobilden  ortalama alınan vergi tam yüzde 65 civarında.

Akaryakıt ve otomobilden verginin vergisi olarak ÖTV alınmakta.Bu sadece bizde var AB üyesi ülkelerde böyle bir şey yok sadece AB üyesi ülkelerde KDV var.

Dünyanın en yüksek vergisini biz ödüyoruz.

Cep telefonu vergisi yüzde 25, dolaylı vergiyle bu yüzde 48’i buluyor,100 TL konuşmanın 48 TL’sini  vergi olarak devlete ödüyoruz.

Benzinde vergi tam yüzde 65..

Dünyada eşi benzeri varmıdır bilinmez ama bizde olduğu kesin, elektrik vergisine bir göz atalım..

Bizde elektrikfaturasından  tam 9 kalem vergi alınıyor, yanlış okumadınız tam dokuz kalem.

İşte sıralayalım:

1-kayıp kaçak bedeli (buna şimdi Erdoğan’ın kaçak bin odalı Aksaray’ da dahil olacak)2-dağıtım bedeli,3-sayaç okuma bedeli,4-parakente satış hizmet bedeli,5- iletişim sistem kullanım bedeli,6-enerji fonu,7-TRT payı,8-Elektrik tüketim vergisi,9-KDV..Elektrikten toplam alınan vergi yüzde 45..

Türkiye’ de dolaylı verginin ortalama oranı yüzde 65..

Birde cep telefonu sayısı ve kredi kart rakamlarına bakalım:

2013 yılı itibarıyla Kredi kart kullanan insan sayısı 56 milyon 700 bin..

Cep Telefonu kullanan insan sayısı 2013 yıl itibarıyla 68 milyon..

Neden devletin kayıt dışı ekonominin peşine düşmediğini, vergi mükellefi sayısının artmadığını,dert etmediğini şimdi  daha iyi anlaşılmıyor mu, yukarıda verdiğimiz rakamlarla..

Türkiye cumhuriyeti 16 milyon aileden meydana geliyor; her ailede bir su saati,bir elektrik sayacı,bir  ve ya bir kaçta cep ve ev telefonu bulunuyor, doğal gaz aboneliğini de ekleyelim,arabasayısını da kattığınızda işte ülkede devlet çarkının  nasıl döndüğünü vergini nasıl toplandığını görüyorsunuz..

Herkes farkında olmadan bir vergi mükellefi olmuş ama farkında değil.

16 milyon aileninelektrik,su,doğalgaz,başta olmak üzere ortalama her ay ödediği fatura en az dört tanedir. Bu fatura sayısını dörtle çarptığınızda her ay devlete vatandaşlar olarak  ayda 64 milyon fatura ödeniyor ve ödediğimiz  meblağa ise derin bir muhasebe konusu.

Toplum olarak günlük tükettiğimiz ekmek adet sayısı ise tam 67 milyon..

Ekmekten alınan yüzde 1 KDV ile başka bir vergi mükellefi yapmış devlet hepimizi.

Gerçek vergi mükellefiymiş, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alacakmışız ne önemi var bunlarla uğraşmanın; işte kazları yakalamışım hepsinin zorunlu faturaları elimde, istediğim gibi yolarım. Ben devlet oldum direksiyon koltuğunda ben oturuyorum, yargıyı da kendime bağladım,yasamanın ve yürütmenin üstündeyim; halkın çoğunluğu da beni seçiyor gerisi vız gelir tırıs geçer; ben Allah için siyaset yapıyorum diyor…

Vergi mükellefi olmayan bir ülkenin vatandaşındanbirey çıkmaz;yolsuzluk,rüşvet umurunda değildir ve  devletin harcamalarının  denetlenmesi konusunda toplumsal bir tepkiyi de göstermez.

Bizde toplum olarak bunu yaşamıyor muyuz?

Yukarıda sırladığımız faturalardan alınan vergiler ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, kayıt dışı ekonomik tablo bunu göstermiyor mu?

Bu zorunlu ödediğimiz faturalar medyanın ve siyasetin gündemine girer mi dersiniz?

Bir Bilgi notu düşelim: ABD’de vatanperverliğin ölçüsünün vergi mükellefi olmaktan geçtiğini, az vergi verenin vatanını az sevdiğini, çok verenin de çok sevdiğini; vergi kaçıranların da vatan haini olduğunu biliyor muyuz?