Mete Yarar
Sahadan gelen bütün fotoğrafları ve görüntüleri en ince ayrıntısına kadar inceliyorum.
Buradan PYD/PKK terör örgütünün aldığı yardımın miktarını ve arkasındaki gücü deşifre etmeye çalışıyorum.
Bunları şimdi sırası ile açıklamaya çalışacağım...
1. Örgütün ilk aşamada dünyaya başka bir amaçla lanse edilmesi ve ellerindeki kanları temizlemesi gerekiyordu. Herkesin nefret ettiği DAEŞ mücadelesi içine katıldı. İsmi defalarca değiştirilerek ve içine başka etnik gruplar sokularak asıl kimliği gizlenmeye çalışıldı.
2. "Suriye'de DAEŞ'le mücadele edecek başka bir grup yoktur" demek için ÖSO dünyaya savaşmayı bilmeyen güvenilmeyen bir yapı olarak tanıtıldı.
3. Türkiye barikatlar dönemi, MİT TIR'ları ve Rus uçağının düşürülmesi ile Suriye dışında tutuldu. En sonda darbe teşebbüsü ile tam anlamıyla saf dışı bırakılmaya çalışıldı.
4. Fırat Kalkanı Harekatı sırasında meşru DAEŞ mücadelesinde tek başına bırakılarak ordunun yıpratılması amaçlandı. Mümbiç ve Halep saldırıları ile Türkiye'nin ilerlemesi durduruldu.
5. Örgüte silah ve ekipman verilerek Türkiye içine aktarılmasına göz yumuldu. Çünkü TSK ve güvenlik güçlerinin SİHA ve zırh kapasitesi sayesinde örgütü bitme noktasına getirdiği fark edildi. Dengelenmeye çalışıldı (bence en önemli konu da buydu)
6. Türkiye, İran ambargosu gibi konularla mahkeme edilerek gözü korkutulmaya ve ABD ile uzlaşma yapmaya zorlandı. Uluslararası toplumun isteğine (bizim dediğimizin) uy mesajı verilmeye çalışıldı. Türkiye uluslararası topluma "NATO dışına çıkan güvensiz müttefik" şeklinde tanıtılmaya çalışıldı.
7. Yabancı askeri uzmanlar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin kapasitesi örgütün belleğine aktarılmaya çalışıldı. Afrin'de karşılaşılan beton koruganların "et kalınlığı" bunun en büyük ispatı olarak görülebilir.
8. Düzenli ordu ile mücadele teknikleri olan sınıra tünel kazma, koruganları yer altı sığınaklarına bağlama teknikleri örgüte yerinde öğretildi. Böylece İHA ve SİHA görüntülemesinden kaçınma eğitimi verilmiş oldu.
9. Sosyal medya kullanma ve mesaj trafiğinde uluslararası toplumun nelere önem verdiği aktarılmaya çalışıldı. Kullanılan mesajların bir elden koordine edinilmesi sağlandı.
10. Sosyal medya hesaplarında örgüt rahat bir şekilde hareket ederken, örgüte karşı olan hesaplar ya bloke edildi veya yavaşlatıldı.
11. Rusya ilişkilerini sekteye uğratacak tuzaklar kurulmaya çalışıldı. Fırat Kalkanı Harekatı'nda Rusya'nın hava harekatı yaptığı ve Türk askerlerini vurduğu mesajı verilmeye çalışıldı. Olay tam da Rus uçağının vurulduğu güne getirildi. Rus üslerine SİHA saldırılarının Türkiye kontrolündeki yerlerden yapıldığı yalanı ortaya atıldı.
12. Vize krizi ve örtülü silah ambargoları ile Türkiye'nin köşeye sıkıştığı imajı halka verilmeye çalışıldı. Halkın hükümet üzerinde baskı kurması amaçlandı.
13. Harekatımızı "Koalisyonun DAEŞ mücadelesine zarar veriyor" denilerek dünya kamuoyuna lanse etmeye çalıştılar. Korkarım bunu doğru gibi göstermek için PYD bölgesinde bir katliam bile planlayabilirler.
14. Deşifre oluncaya kadar DAEŞ'i Afrin bölgesine şartlı olarak kaydırdılar. Tek şart Türkiye ile savaşılmasıydı.
Gördüğünüz üzere örgüt ve onun arkasındakiler yalnızca Afrin topraklarına tünel kazıp barikat kurmadılar. Neredeyse atacağımız her adım noktasına mayın döşeyip engeller inşa ettiler.
Türkiye Afrin operasyonuna gelmek için katettiği yolun ne olduğunu anlayın ki sahayı anlayabilelim.
Aslında "Türkiye düşmanlığının et kalınlığı" bize daha önceden sahada koruganların "et kalınlığının" da ne olacağını göstermişti.
Hükümet yukarıda saydığım bütün engellemeleri uzun vadeli bir çalışma ve derin milleti sayesinde aştı.
Karşımıza çıkartılacak bütün örgütlerin toplamının bir Türkiye etmeyeceğini bilen rakip devletler asıl amaçlarını gizlemeye çalışıyorlar.
Türkiye örgütler ile dört noktada (Türkiye içi, Irak, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgesi) mücadele ederken çevresinde gelişen enerji paylaşımlarını gözden kaçırmamalıdır.
Bu onların en çok yaptığı şeydir. Onlar ülke yıkmaktan çok kontrol etmeye ve verdikleri ile yetinen hükümetler kurmaktan hoşlanırlar.
Türkiye bekasını yalnızca sınırlarını koruyarak değil enerjiden hak ettiği payı alarak da sağlamak zorundadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2018
25.06.2018
21.06.2018
18.06.2018
14.06.2018
12.06.2018
11.06.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.05.2018