Kelemet Çiğdem TÜRK
Munzur’un sesinde bir tuhaflık var. Coşkuyla çağlayarak akarken, cennetteymişiz hissi ile kendimizi bırakacağımız bir anda ürküten, dürten bir ses… Ve bu ses kimi zaman mutlu kimi zaman hüzünlü, çoğunlukla yorgun… Cafer, Dersim’de her gittiğimiz yeri hikâyesiyle beraber anlatıyor. Bu hikâyelerdedelerimizden, ninelerimizden duyduğumuz, mutlu sonla biten hikâyeler değil… Ülkenin büyük bir çoğunluğunun bilmediği, bilmek istemediği, görmediği acılı, iç yakan hikâyeler… Ben dinlemek istedikçe anlattı Cafer… Birileri anlatmalı bu gerçekleri, yazmalı, daha çok yazmalı, daha çok anlatmalı…
Elazığ’dan feribotla karşıya geçip düştük Dersim yollarına. Keban Barajı gölünün Haziran sıcağındaki serinletici halini unutmak mümkün değil. İçimdeki Dersim heyecanını da… Karşı kıyıya geçince dağların heybeti korkuyla karışık bir heyecan yaratıyor. Ve merak! Dersim hakkında çok şey okudum, dinledim, izledim. Bu yükü taşımak zor ama yükün menziline varmak ve yüzleşmek daha da zor. Sorgulamak, düşünmek, anlamak. Acaba becerebilecek miyim?
arştığını…
Etrafın yeşillenmesini dört gözle bekledim. Dijan ve Zerya uyuyarak kolaylaştırırken yolculuklarını ben heyecanlıyım. Dağların rengi yeşile dönmeye başladı, Dersim göründü. Kalbim neden hızlı hızlı çarpıyor bilmiyorum ama bir anda bir sürü şey geçti aklımdan… Ve o düşüncelerle yüzleşmek, tanışmak, çarpışmak gerekliydi. Ve şimdi gerçekleşecek bu.
Kökenim Çerkes, memleketim Tokat
1983 yılında Tokat’ta doğdum. Çerkes’im. Çocukluğum Alevi-Sünni ayrımcılığının ortasında, MHP’li ailemin (neredeyse Tokat’ta herkesin) Türk milliyetçiliği reflekslerinin “azgınlığı” ile geçti. Çocukluğumun bir bölümünün geçtiği ve bana çok şey öğreten köyümde Laz, Çerkes, Türk, Kürt, Gürcü bir arada yaşardı. Gürcüce, Lazca, Türkçe ve Çerkesce dilleriyle büyüdüm. Bu dillerin çıkardığı her ses beni onlara daha da yakınlaştırdı. Ama Kürtçeyi çocukluğumda hiç hatırlamıyorum. Kürtleri de. Çünkü köyümüz âdeta ikiye bölünmüştü. Bir tarafında Çerkesler, Lazlar, Gürcüler,Türkler yaşarken, diğer tarafında Kürtler vardı. Kürtlerin olduğu tarafa geçmemiz istenmezdi. Ve ben hep merak ederdim acaba evleri nasıl, yaşamları nasıl diye. O kocaman duvarların ardında ne olduğunu merak ederdim. Bayramlarda bile şeker toplamaya çıktığımızda izin çıkmazdı Kürt tarafına geçmeye… Daha küçücük bir çocukken koyu ten renginin “makbul” olmadığını, Kürt olmanın “makbul” olmadığını çok iyi öğretmişti ailem ve çevrem. (Utanıyorum!) Esmer birinden, bir Alevi’den, bir Kürt’ten bahsederken burun büken, suratını ekşiten insanları hatırlıyorum, Ailemi, akrabalarımı, bembeyaz komşularımızı…
Bu kadar “Türk”, bu kadar “beyaz”, bu kadar “Sünni” ailede ben nereden çıktım bilemiyorum. Ortaokul birinci sınıfta bir arkadaşımızın Alevi olduğunu öğrenen sınıftaki diğer çocuklar onunla konuşmama kararı almışlardı. Ben de Kudret’in yanına gidip, koluna girip sınıfın nefret dolu bakışları arasında yanında olmuştum. Sonraki günlerde okul kapanana kadar Kudret ile hiç ayrılmadık. Sınıf gerçekten de konuşmadı Kudret’le aylarca. Diğerleri sonrasında da burun bükerek, her defasında Kudret’in Aleviliğini hatırlatarak, ezerek onu “muhatap”aldılar.
Babaannem Çeçen’di. Ondan duyduğum kelimelerden biri de “anarşit” idi. “Anarşitler köy basmış, çocuk kaçırmış, asker öldürmüş”… Çocuk aklımla “anarşit”in simsiyah örtüler içinde bir canavar olduğunu düşünürdüm. Korkardım. Neyse ki bizim köye gelmiyorlardı da biz gece yarılarına kadar oynayabiliyorduk. Ortaokula gittiğimde öğrendim “anarşit”in canlı-kanlı insan olduğunu… Büyüdükçe ailemde ve çevremde öğrendiklerimden utanmaya başladım. Kürt nefretini bize çok iyi öğrettiler.(Utanıyorum!) Yirmili yaşların başında ailemin öğrettiklerini sorgulamaya başladığımda, bu hiç hoşlarına gitmeyen bir şey olduğu için çok gerildik. Ülkenin doğusundan bize ne? Oraya gidilmez! Askersen ve doğuya çıkmışsa kura, ahlar, vahlar, dualar…
Doğu’ya ilk gidişim Tatvan’a öğretmen olarak atanan bir arkadaşımı ziyaret içindi. Oldukça meşakkatli bir yolculukla ulaşmıştım Tatvan’a. Korkmuştum evet! Uçaktan indikten sonra vasıta bulamamak, ortada kalmak, zar-zor bir minibüse sıkışmak, yolda durdurulmak, kimlik kontrolleri… Aslında bunlar hep duyduğumuz ve bildiğimiz ama ülkenin batısında yaşayanlar olarak hiç yaşamadığımız şeylerdi… Şaşırtmadı. Beni asıl şaşırtan ve utandıran ertesi gün çarşıda gezerken bir esnafın “Hoşgeldiniz hoca hanım” demesi oldu. Ben hoca değilim, bir arkadaşımı ziyarete geldim diyemedim. Haklıydı kilimci. Memur değilsen, ne işin olabilir ki Tatvan’da?! Tatvan sonrası, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Gaziantep, Batman ziyaretlerim oldu. Doğuya her gidişimde ailemin tedirginliği ve gidecek başka yer bulamadın mı serzenişleri beni daha çok utandırdı… Çok şey öğrendim buziyaretlerden. Kendimle yüzleşecek çok şey buldum. Utandım, gerildim, ağladım… Dersim’le yüzleşmek ise çok kolay olmadı.
Dersim’in Munzur’u… Munzur’un Dersim’i
Dersim; ağlarken güldüren, gülerken ağlatan şehir. Sakladıkları, açığa çıkardıkları, yaraları, acıları, muhteşem doğası, ziyaretleri ve gözeleri…2012 yılında Metin Kahraman ile yaptığım röportajda Kahraman şöyle anlatmıştı bana Dersim’i:
“Irmakların sesi, doğa müziğin içine giriyor. Dersim toplumu neredeyse her şeyi müzikle ifade ediyor. Her perşembeyi cumaya bağlayan akşam sazlarla cemler yapılır. Sizin beyitleriniz, türküleriniz yasaklıdır hep; bu yüzden siz onları yazılı hale getiremeseniz de kuşaktan kuşağa aktarırsınız. Kendi inanç ve ibadetlerini kendi kültürel birikimlerini bellek yoluyla yazmadan ifade etmişler. Çok baskı altında kalmışlar çünkü. Yaşlılar der ki; ‘Biz şu konuştuğumuz dili kaç kere yeraltına çektik biliyor musunuz? Başkalarının dillerini öğrendik mecburen. Ama ibadetlerimizde yine kendi anadilimizi, tapınaklarımızda cemlerimizde yaşattık. Bunun dışında başka göründük, öyle kurtardık.’ Kitapsız gibi görünüyor bu halk ama çok güçlü bir belleğe sahip. Siz o ziyaretlerini gezdiğiniz zaman dinler tarihine bir yolculuk yaparsınız. Bütün kutsal kitapların karşılığını Dersim’de görürsünüz. Bu yüzden kutsal topraklar olarak ifade ediliyor. Ozanlar kenti. Çünkü her dergâh ayrı bir çalma ve söyleme tekniğini geliştirmek zorunda.”
Munzur’la ilk karşılaşmam, ona yakınlaşmam çağlayarak aktığı Ana Fatma Ziyareti’nde oldu. Burada Dersimli teyzelerin sohbetleri güzeldi ama bende hâlâ Dersim’de olduğum duygusu uyandırmadı. Beklediğimin, aradığımın ne olduğunu bilmiyorum… Başka bir şey duymak, tanıdık birilerini görmek istiyor gibiyim. Ve dualar peşimizde gibi. Munzur yol boyunca bize eşlik ederken şifa diliyor, iyilik istiyor gibi… Halvori Gözeleri, Munzur’a dokunduğumuz ilk yer. Boynumdaki AyetelKürsi yazılı gümüş kolyemi Munzur’un şifalı sularında yıkadım. Birbirlerine iyilik dilesinler, şifa olsunlar istedim… Burası bambaşka bir yer. Burası müthiş bir doğa. Burası doğunun az bilineni. Batının yüz çevirdiği…
Dağların içinden nasıl da akıyor sular, köpük köpük… Su akıp yolunu buluyor ve Munzur’u oluşturuyor. Munzur kenarında piknik yapan Dersimliler,“Munzur’da çay içmek herkese nasip olmaz” diyerek semaverde fokurdayan çaydan uzatıyorlar bize. Ellerimizi bir dakika zor tutabildiğimiz buz gibi Munzur… O an içimde burayı herkes görmeli duygusu yoğunlaşıyor. Bol bol fotoğraf çekiyorum Dersim’de. Munzur Baba şifa dağıtarak dolanıyor Dersim’i. Nereye gitsek yol boyu eşlik ediyor bize. Bir sağımızda, bir solumuzda.
Burası Dersim’in Munzur’u… Munzur’un Dersim’i… İnsan buraya “kalkınma” adına, “baraj” adı altında nasıl kıyar demekten kendimi alamıyorum. Dersim yaz-kış müthiş bir doğaya sahip. Sıcacık, mücadele ruhuyla bizleri selamlayan insanlara sahip. Dersim’in kara tarihi peşini bırakmayacak kuşkusuz. Bence bu kara tarih batının peşini bırakmasın, hatırlatsın sürekli kendini…
Dersim’in dağlarına devlet konmuş
Ben yemyeşil dağlara bakıp hayallere dalarken “Onlar yaktıkça daha gür çıktı ormanlar” diyor Cafer. Devlet aklı güzel olan her şeye düşman. Dersim’in yılın bütün mevsimlerinde yarattığı ahengi iyi biliyor olmalı devlet.
Dersim’de her dağın tepesinde bir kalekol görmek, devletin gözlerinin üzerinizde olmasının yarattığı tedirginliği anlatmak imkânsız. Şehrin her yerinden güvenlik güçleri fırlıyor gibi. Bütün bunlara inat şehir yaşıyor, nefes alıyor ve inatla güzelleşiyor.
Bir akşam konuk olduğumuz evde bir ananın feryadını dinledik acıyla. 15 yaşından beri tutuklu olan oğlu, o cezaevi benim, bu cezaevi senin sürüklenmiş. Ve şimdi de Dersim’e kilometrelerce uzaklıkta bir yerde, Eskişehir’de. Annenin oğlunu görme ihtimali böylece hiç kalmamış. Evin diğer oğlu evin reisi olmuş.
15 yaşında çocukken girmiş ve yıllardır hapiste olan bir adam ve onu yıllardır bekleyen anne… Çöken ağırlığın yankıları geliyor mu bizim buralara?
Geçmişi unutmak, yaraları sarmak imkânsız belki ama acıların üstüne yeni acıeklemeyi engellemenin bir yolu olmalı. Biliyorum fazla iyimserim ama devlet, Dersim’le –fazla değil–gerçekten biraz yüzleşse;Dersim’i,fazla bir şey değil, tehlikeli bir rakip gibi görmek yerine, sadece herhangi şehir gibi görse;hani o çok özendirilen yaz-kış turizm şehirlerinden biri olmasının önünü açsa mesela… Dersim de kendi sesiyle kültürünü, tarihini anlatsa gelenlere;Munzur çağlayarak kendini anlatsa… “Tunç eli”nialsak karşımıza ve biraz kenara itsek, iyileşmez miyiz biraz olsun?
Bu iyileşme sadece Dersim’e özgü bir iyileşme olmakla kalmaz. Belki biz bu taraftakiler de biraz olsun
kendimizle yüzleşip iyileşme fırsatı buluruz.
Belki HrantDink’in dediğine benzer bir yolu icat etmeyi beceririz; birbirimizin doktoru oluruz mesela… Munzur’un dağlarına saklanan acılarla –mesela–Çerkeslerin Soçi’den seslenen acılarını yanyana koyduğumuzda derman da buluruz, şifa da…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
Îsmaîl Girikî
Baris projesi yoktuki sekteye ugratilsin? KCK nin basindaki despot ile istihbarat teskilati arasinda bir uzatma safhasini halkin önünde gerceklestirdiler okadar! Bars, sürec, müzakere laflarinin her ücününde ici bos bir kasete benzetiyorum. Kurdler halktir bu halkinda yasadigi bir cografya vardir onada Kurdistan denir. devletsiz bir halkin yasam standarti külelikten baska neye yarar. KCk ve Öcalan devletin sadik elemanlaridir. Suriyede olan bitenler yanlis kamuoyuna acikliyorsunz. PKk Suriye devletine karsi savasmiyor, Subat 2000 li yilinda kandilde konre karai vardir suriyedevletine sadik bir ötgüt olmayi kararlastirmisti.