Sezin ÖNEY
11 Eylül’den beri, “İslam ve demokrasi” konusuna dünya akademik çevrelerinde ayrılan bütçenin, verilen emeğin, harcanan dikkatin haddi hesabı yok.
Ben hep, “İslam ve demokrasi beraberliğinin” sorgulanmasının, soruya olumlu bir yanıt vermeye çalışanlar açısından bile, Müslümanlığın bir “negatif değer” olarak algılandığının onayı olduğunu düşündüm.
İslam’ın, “bir hoşgörü dini” olduğunu, “İslam ve demokrasinin uyumunu” kanıtlamaya çalışmak da, aslında aksi tezin de doğru olabileceği, yani, İslam’ın demokrasiyle bağdaşmayacağı fikrinin ön kabulünü getiriyor.
Soru yanlış olunca, doğru cevap da alınamıyor.
Peki, son dönemde Türkiye’de yaşananlara bu pencereden bakmak mümkün mü?
Bence, AKP’nin balıklama daldığı girdap, bir “İslam ve demokrasi” krizi değil.
“Muhafazakârlar”, “muhafazakâr aydın”, “muhafazakâr iş dünyası” kavramları da aslında bir şey anlatmıyor. Keza, “laik” de öyle...
Bir insan, nasıl laik olabilir anlamak da zor. Bir şekilde bir dine inanıyorsa, ama illa dıştan bakınca bu durum anlaşılmıyorsa, “laik” mi olunuyor? Veya, biri dinî sembolleri taşıyınca, tersi mi?
Gülen Hareketi/ Cemaat/ Camia ve AKP sempatizanı yazar-çizer ve siyasetçilerin, kanlı bıçaklı hÂle gelmesi süreci, “muhafazakâr” denen kitlenin çok çok farklı katman, insan, görüş, yaklaşım ve duruşlardan oluştuğunu ortaya koydu.
Daha 17 Aralık’a kadar, “muhafazakâr çevreler” diye bir yekpare bütün gibi algılanan kitleler, meğer birbirlerinden çok farklı bireylerden oluşuyormuş! Meğer, bu bireylerden bazıları, ötekilerine karşı içinde yıllardır nasıl itinayla, çeyiz gibi saklanan bir kin biriktirmiş.
Öyle çok “doğru bilinen yanlış” var ki...
AKP, sürekli “Batı’nın İslamofobisinden” yakınır durur.
AKP çevrelerinden bazı kişilerin, katıksız İslamofobik söylemleri Cemaat’e karşı kullanması, bunu da çok kurnazca ve stratejik biçimde özellikle “Batı” ve “laik” kesimleri muhatap alırken yapması, başlı başına üzerine düşünülmesi gereken bir olaydı.
Cemaat’ten bahsederken, “bunlar çok tehlikeliler, çok içine kapalılar, gizli yapılanıyorlar” sözlerini, herhangi bir İslami gruptan bahsederken bir “Batılı” yapsa, “işte klasik İslamofobi, oryantalizm örneği” der kızarız.
Demek, İslamofobi bahane; ötekileştirmek dünyanın her yerinde şahaneymiş.
Aslında denklem son derece basit:
Her kesimde, tüm kurumsal/ ideolojik söylemlerin örtüsü altında “insani değerleri”, demokrasinin ilkelerini bilen, benimseyen ve sindirenler var...
Ve bilmeyen, benimsemeyen, sindirmeyenler.
Cemaat’i bir turizm acentesi gibi kullananların, şimdi açıkça “Camia’ya karşı AKP’nin tarafını tutuyorum” demesi komik değil mi?
Gülen Cemaati veya Türkiye’deki her türlü örgütlü yapının içinde kim vardır, ne yapar; devlet zaten, hiç şaşmadan çetelesini tutar.
Türkiye’de devlet, insanların akıbetleriyle, kader ve sorunlarıyla (ilgilenir gibi gözükürken bile) ilgilenmemeyi şiar edinirken, kimin hayatında ne olup bittiğini gözler, fişler, “kayıtdışı” bırakmaz.
Hrant Dink’in, “Siz Ermeni olduğunuzu bilmeseniz de, devlet bilir” sözü boşa değildi.
Bugün de, yeni bir sınava doğru gidiliyor.
Türkiye’de, “eski kadrolar” toplanıyor.
90’larda kilit noktalarda görev yapan bürokrasi, yavaş yavaş devletteki üst düzey makamları doldurmaya başlıyor.
Orkestra üyelerinin, beraberce çalmaya başlamadan önce yerlerini alması gibi sessiz bir telaşla yerleşme başladı Ankara’da.
Veli Küçük’e “Ortadoğu ve Balkanların en yakışıklı paşası” diye hitap ettiği iddia edilen yeni Başbakanlık Müsteşarı Fatih Kasırga, Balyoz ve Ergenekon davalarında yeniden yargılama yolunu açabilecek özel heyette yer alan AKP’ye kapatma davası açan eski Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcısıAbdurrahman Yalçınkaya ve “Hayata Dönüş Operasyonu” sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü olan Ali Suat Ertosun...
“Devletli iktidar”, “yeraltına” iniyor. Derine indikçe de, içgüdüsel biçimde, devletin her daim en sadık “korumalarını” maiyetine alıyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024