Etyen MAHÇUPYAN
Siyasetçilerin bir miktar palavra konuşmasına alışığız. Hatta ‘siyaset’ kelimesinden çoğu zaman böyle bir taktiksel söylemi anlarız. Ne de olsa rekabetin egemen olduğu bir ortamda haklı çıkmaya çalışan bir kişiden söz ediyoruz… Ancak bu ‘palavranın’ da bir sınırı olmalı. İnsanları cahil sansanız bile söylenmeyecek argümanlar kullanmaya başlamışsanız, orada çok büyük bir sorun var demektir. Demirtaş da yabancı basına verdiği demeçlerde artık iyice savrulmuş gözüküyor. Belki ortalama yabancı okuyucunun Türkiye hakkında bir şey bilmediğini, ayrıca AKP’ye ideolojik bir karşıtlık içinde baktığını ve gerçekle saçmalığı birbirinden ayıramayacağını düşünüyordur…
HDP liderinin geçen hafta El Pais gazetesine verdiği söyleşinin detayları Akın Özçer tarafından ‘serbestiyet.com’ sitesinde ele alındı. Muhabir İspanya örneğinden hareketle HDP’nin ‘şiddetin geri dönmesinden halk desteğini kaybetme kaygısı’ taşıyıp taşımadığını sormuş. Gerçekten de İspanya’daki deneyim, şiddete her dönüşün şiddet üzerinden siyaset yapan aktörün halktan aldığı destekte azalma olduğunu gösteriyor. Demirtaş böyle bir kaygısının olmadığını şu gerekçeye dayandırmış: “Halk HDP’nin başlatmadığı bu savaşın vatan savunma savaşı olmadığını, savaşı Saray’ın kendi pozisyonunu savunmak için çıkarttığını biliyor.”
Saray’dan kasıt tabi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan… Onun artık ‘kötü bir sultan’ olduğu, canı ne isterse yapabildiği, partisini esir aldığı söyleniyor ve bu ‘tespitlerin’ tekrarlandığı ölçüde ‘gerçek’ olarak algılanacağı hesap ediliyor. Nitekim haberin başlığı da “Bu Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın çılgınlığından türemiş bir savaş.” Eğer mesele Erdoğan’ın nasıl biri olduğuyla sınırlı olsaydı, belki bu türden algı manipülasyonları işe yarayabilirdi. Ama ortada garip bir gerçek var: Eğer savaşı Erdoğan kendisi için istiyorsa, acaba PKK sürekli polis ve asker öldürerek niye Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyor? HDP/PKK bu kadar akılsız olabilir mi? Tahmin edileceği üzere El Pais bunu sormamış…
Bir süre önce Demirtaş Suruç’taki canlı bomba eyleminin de “Saray’a bağlı özel gladio” tarafından yapıldığını öne sürmüştü. Kendisini gülünç duruma düşüren bu iddianın, Güneydoğu’da PKK uzantısı YPG-H birliklerinin tam da gladio taktiğiyle hemen her gün infaz yapmasına denk gelmesinin yarattığı hazin ironiyi bile fark etmeden…
El Pais söyleşisinde Demirtaş HDP’ye oy veren Türklerin de “Erdoğan’ın çılgın olduğunu anladıkları” için böyle davrandıklarını belirtmiş. HDP’nin yüzde 13 oyunun 12’sinin Kürtlerden geldiğini düşünürsek, demek ki Erdoğan’ın ‘çılgın’ olduğunu düşünen Türkler esas olarak şiddet yanlısı radikal sol örgüt üyelerinden ibaret. Tabii söyleşiyi yapan gazeteci bunu da sormamış…
Bekleneceği üzere konuşmada IŞİD’e de değinilmiş ve Demirtaş PKK’ya yönelik operasyonların IŞİD’e dolaylı yardım olduğunu vurgulamış. Tabii IŞİD’e yönelik operasyonların da PKK’ya dolaylı yardım olduğu aklına gelmemiş. Söz konusu söylemin İran’ın resmi propaganda dili olduğu ise ne onun ne de gazetecinin aklına gelmiş…
Türkiye’den bakan birçok kişi Demirtaş’ın bu söylemi ile kendisini Batı dünyasında zora soktuğunu sanabilir. Ama çok da emin olmasınlar… Çünkü Batı medyası için esas mesele Kürtler değil, Erdoğan ve AKP. Bu konuda olumsuz önyargı o denli sağlam bir zemine sahip ki, bunun üzerinde her türlü saçmalıkla ‘sörf’ yapmak mümkün gözüküyor. Türkiye’den bakan aklı başında Kürtler nasıl bakıyor derseniz, bunu anlamak isteyecek Batılı medya organı henüz görünürde gözükmüyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023