Fikret Bila
Asgari ücret görüşmeleri başladı.
Komisyon 2021 yılı için asgari ücreti belirleyecek.
İşçileri Komisyon'da Türk-İş temsil edecek. Her zaman olduğu gibi görüşmeler öncesi Türk-İş, Hak-İş, DİSK bir araya gelerek asgari ücretin ne kadar olması gerektiği konusunda görüşmelere başladılar. İşçi sendikaları konfederasyonları kendi hesaplamalarına göre ücret önerilerini kamuoyuyla paylaşıyorlar.
Ancak sonuçta asgari ücreti devlet, diğer bir deyişle Cumhurbaşkanlığı belirleyecek. Önceki dönemlerde kamuoyuna yansıdığı gibi Türk-İş kavga, gürültü çıkarmamak adına görüntüyü kurtaracak birkaç çıkış yaptıktan sonra, devletin belirlediği asgari ücreti kabul edecek.
Asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon esas alınıyor. İşçilerin, emekçilerin ücretinin en az enflasyon kadar artırılması da temel kural.
Ancak, "hangi enflasyon, hangi asgari ücret" sorusu her zaman yanıtsız kalıyor.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları çarşıdaki, pazardaki rakamlarla hiç uyuşmuyor. TÜİK başka bir alemde yaşıyor ki bu alemin halkın yaşadığı gerçek alemle uzaktan yakından ilgisi yok.
TÜİK'in enflasyon rakamlarına kimse inanmıyor. Çünkü halk mutfakta yaşadığı gerçek enflasyonu biliyor. TÜİK rakamları da tıpkı turkuaz tablodaki rakamlar gibi inandırıcılıktan çok uzak.
TÜİK kendine göre oluşturduğu enflasyon sepetini kullanarak siyasi otoritenin talimatı kadar enflasyon açıklıyor. Bunu bir önceki TÜİK Başkanı da açıklamıştı.
TÜİK'in son açıkladığı rakama göre yıllık enflasyon yüzde 14,3 oranında. Bu oran esas alınarak asgari ücret belirlenecek. Ancak bu rakam da gerçekçi değil.
Çeşitli mal ve hizmetlerdeki artış yüzde 29,42, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 21,08, ulaştırmada yüzde 18,87'lik yıllık fiyat artışı var. Halkın mutfağını ve günlük yaşamını etkileyen mal ve hizmetlerin hiçbirinde yüzde 14,03 gibi bir rakam yok. Günlük yaşamda halkın büyük çoğunluğunun kullanmadığı ancak enflasyonu düşük göstermek için enflasyon sepetine konulmuş mal ve hizmetlerde düşük fiyat artışları devreye sokularak ortalama enflasyon rakamı aşağıya çekiliyor. Enflasyon rakamları da tıpkı vaka sayısını açıklamayarak Korona salgınıyla mücadeledeki sahte başarı rakamları gibi.
İktidarla her zaman iyi geçinen Türk-İş'in rakamları bile gerçek hakkında fikir vermeye yetiyor. Türk-iş araştırmasına göre 2020 Kasım ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, diğer bir ifadeyle açlık sınırı 2.516,67 TL oldu. Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı bile bugünkü 2.324 liralık asgari ücretin üzerinde.
Yine Türk-İş'e göre gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, başka bir tabirle yoksulluk sınırı 8.197,62 lira.
Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 3.073,63 lira.

Türk Lirası'nın her gün değer kaybettiği gerçeği karşısında asgari ücret döviz cinsinden hesaplandığında Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en düşük asgari ücrete sahip ikinci ülke. En düşük asgari ücrete sahip ülke Arnavutluk. Arnavutluk'ta asgari ücret 213 Euro. Türkiye'de ise 245 Euro. Türk Lirası'nın Euro karşısında değer kaybı böyle giderse yakında Türkiye'deki asgari ücret Arnavutluk'un da altına inecektir. Avrupa'da en yüksek asgari ücrete ise Lüksemburg sahip. Bu ülkede asgari ücret 2 bin 142 Euro. Onu bin 656 Euro ile İrlanda, bin 636 Euro ile Hollanda, bin 584 Euro ile Almanya, bin 539 Euro ile Fransa izliyor. Ayrıca bu ülkelerde enflasyon sıfıra yakın, Almanya'da ise ekside.
Eğer asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon rakamı esas alınacaksa, bu günlük gıda maddeleri, zorunlu elektrik, doğal gaz, su, ulaşım ve diğer gıda giderlerindeki gerçek artış rakamı olmalıdır.
Türkiye, Korona salgını boyunca işçisini, emekçisini, emeklisini, yoksulunu koruyamadı. İktidarın yaptığı tercih sermayeyi korumaktan yana oldu. Salgın nedeniyle kapanan işyerlerine, işinden olan vatandaşlara anlamlı bir yardım yapamadı. Sadece zaten işçinin parası olan İşsizlik Fonu'ndan küçük bir yardım yapılabildi. Türkiye, işçine, esnafına, işsizine evinde iki hafta bile bakacak kaynağı çıkaramadı. Bu nedenle "çarklar dönsün" ilkesiyle, emekçi kesimi çalışmaya mecbur bıraktı. Buna karşın salgında başarılı gözükmek için vaka sayılarını sakladı, halkına gerçeği söylemedi.
Neden sonra vaka sayılarını açıklamak zorunda kaldı. Ancak bu rakamlara bile kamuoyunu ve dünyayı inandırmakta zorluk çekiyor.
Bu devlet kararı, devlet rakamı, milli güvenlik sorunu, beka konusu diyerek gerçeklerin üzerine örtme politikası ile Türkiye her geçen gün daha kötüye gidiyor.
Bu politika bir yere kadar yürütülebildi. Ancak yürümüyor.
Bu nedenle Korona salgını rakamlarında olduğu gibi Türkiye ekonomide de gerçeğe dönmeli ve "enflasyon-asgari ücret kandırmacası"ndan vazgeçmelidir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2025
8.10.2025
24.09.2025
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021