Hüseyin ÇAKIR
“Aynı ırmakta iki kere yıkanılamaz” (Heraklitos)
Toplumu yönetme, ülke sınırlarını koruma ( genişletme!) iç ve dış güvenliği sağlama, ekonomik hayatı kontrol etme/düzenleme aracı olan devlet, ortaya çıktığı zamanın koşullarının şekillendirdiği içerik ve biçim olarak kalmadı.
Örneğin, Bonopartizm, Bismarkscılık dönemi, devlet-iktidar rejimleri, toplumsal gelişmenin sosyolojisi (sınıflar mücadelesi, değişim talebi) olarak ortaya çıktı. Bu yüzyılın başından 1950’lere kadar, Bonopartizm, Bismarkçı rejimlerinin tarihsel devamlılığı, “güçlü devlet, güçlü ordu, ordu millet, tek devlet, tek ırk, tek millet” ideolojisi olarak ; Nazizm, Faşizm, Frankoculuk-darbecilik, Kemalizm, Baasçılık gibi tek parti rejimleri olarak var oldular.
Reel Sosyalizm denemesi, modernleşmenin solu olarak, güçlü sosyalist devlet yaratmak için, parti devleti ve devlet partisi, tek parti otoriter rejimi olarak 70 yıl yaşayabildi.
Parti-devlet bütünleşmesi, devlet-parti iktidarıyla yaratılan güç yoğunlaşması modeli rejimleri, ülkelerinde demokrasinin derinleşmesine engel oldular. Modern demokrasi kurumları, siyasi kültürü, insani değerler; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa Sözleşmesi, Helsinki Nihai Senedi…gibi hukuki, ahlaki, siyasi ve yönetsel değerler tek bir çizgide, kediliğinden evrensel hale gelmedi. Devletin gücü karşısında ‘toplum kamusal alanda sivil güç’ oluşturarak ( Habermas) devletin müdahaleciliğini sınırlandırıp, karar alma süreçlerinde toplumun her düzeyde katılımının sağlandığı, “katılımcı-müzakereci” demokrasiye ulaşıldı. Siyasal alan, siyasi partiler, sivil toplumunda içinde yer aldığı kamusal faaliyet alanına dönüştürüldü. İktidar-devlet bütünleşmesi ve güç yoğunluğunun karşısında, sivil toplum denge denetleme gücü olarak toplumsal hegemonya oluşturuyor. “Modern-demokratik devlet” toplum karşısında ideolojik, iktidar yoğunluğu gücünü kaybeden devlet olarak şekilleniyor. Dünyada “yeni devlet” ve toplum böyle şekilleniyor.
TÜRKİYENİN YÖNÜ NEREYE DOĞRU
“Yeni Türkiye” kavramı aynı zamanda değişen, değişmekte olan daha da değişecek “yeni devlet” demek. Kavramsal olarak “yeni devlet” ile gerçekleşmekte olan “yeni devlet”te hangi radikal paradigma değişikliğine gidiliyor? Ki, bu değişime tarihsel olarak ileriye doğru gitmekte olan değişim ve yeni diyebilelim.
Türkiye’nin dünyadaki değişime tümüyle yabancı kalması mümkün değildir. AB süreci ve NATO üyeliği, Batı dünyasıyla ekonomik ilişkiler; AB olmadı, Ankara kriterleri! o da olmadı Kasımpaşa kriterlerine dönüşmeyi frenliyor. Son zamanlarda artık bu frende tutmamaya başladı.
Çok partili hayata geçişle başlayan değişim süreci, dış ve iç koşulların zorlamasıyla ve devlet oluruyla, aynı çiziden başka bir çizgiye geçmek için devam ediyor. Çoğu zamanda ediyormuş gibi, treni sallayarak algı devam ettiriliyor.
Tarihteki bütün değişim ve dönüşüm dönemlerinde olduğu gibi eski -yeni çatışması yaşanıyor. Eski ile yeni her zaman çatışmıyor, onların dışında başka değişim güçleri, var olan iktidarı ve devleti zayıflatacak yeni fikirler, yeni toplumsal güçler ortaya çıkarsa, çatışan eski ve yeni çok kolay ittifak yapıyor. Kendi aralarındaki çelişki kavga tali olabiliyor. Yeni bir düşman karşısında yekvücut oluyorlar.
İttihat Terakkinin devlet, millet ideolojisi, tek parti, çok partili döneminde, değişik Kemalizmler altında, sol, sağ, milliyetçilik olarak devam etti. 2011’den sonra siyasi İslamcılık altında muhafazakârlık, “devlet-millet davası” ideolojisi olarak devam ediyor.
Davutoğlu, gayri resmi başbakan olarak atandığı toplantıda yaptığı konuşmada “ Allah devlete millete zeval vermesin” cümlesiyle tarihsel ideolojik “sürekliliğin” altını çizmiş oldu. Aynı konuşmada Davutoğlu, “Devlet millet bütünleşmesi sağlanmıştır, davamızın yılmaz takipçisi olacağız” manifestosuyla, tarihsel olarak zamanını doldurmuş, insanlık suçu işlemiş ideolojileri anımsatıyor: İttihat Terakkicileri, tek parti dönemleri siyasilerini, Hitler, Musollini,”güçlü devlet” ideolojisini ve Kenan Evren konuşmalarının özüyle benzer şeyler söylüyor.
Ben Davutoğlu'nun söylediklerini eleştirince, eski Türkiye'yi savunuyor diye kükreyecek çok sayıda AKP'li militan olacak. Bu normal karşılanabilir.
Merak ettiğim, "AKP Türkiye'yi değiştirmeye devam ediyor" demeye devam eden, soldan gelme, sonradan AKP'li, Erdoğan hayranları nasıl değerlendiriyor?
Ben çok sert eleştirmiş olayım. Davutoğlu'nun bu ideolojik çerçevesine yumuşak eleştirisi yapan olacak mı, bunu da merak ediyorum.
“Yeni Türkiye”, “yeni devlet”, “ Allah devlete millete zeval vermesin” ise, Davutoğlu’nun “Davamızın yılmaz takipçisi olacağız” sözü, AKP’nin “yeni Türkiye”, “yeni devlet” davasıysa; Bu yol demokrasiye, demokratik rejime çıkmaz. 23 Ağustos 2014
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018